14/11/2010 | Yazar: Ulaş Sona

Eskişehir Kadın Platformu, kadın cinayetlerine karşı 19 haftadır sürdürdüğü eylemde Perşembe günü yürüyüşteki KESK’li kadınları karşıladı. 

Kadın Cinayetleri Eskişehir'de de Protesto Edildi Kaos GL - LGBTİ+ Haber Portalı

Eskişehir Kadın Platformu, kadın cinayetlerine karşı 19 haftadır sürdürdüğü eylemde Perşembe günü yürüyüşteki KESK’li kadınları karşıladı. 

Eskişehir Demokratik Kadın Platformu: “Yasta Değil İsyandayız! Tüm kadın Cinayetlerinin Hesabını Soracağız” 

 
Eskişehir Kadın Platformu tarafından, kadın cinayetlerine karşı 19 haftadır süren eylemler, Perşembe (11 Kasım) yapılan oturma eylemiyle devam etti.

Sağlık İl Müdürlüğü önünden Adalar Migros önüne yürüyen Eskişehir Demokratik Kadın Platformu üyeleri yaptıkları oturma eyleminden sonra KESK’li (Kamu Emekçileri Sendikaları Konfederasyonu) kadınları karşıladılar.
 
KESK Kadın Sekreterliği, İHD (İnsan Hakları Derneği) ve Ankara Barış İçin Kadın Girişimi üyesi kadınlar "Kimliğimizin, bedenimizin ve emeğimizin sömürülmesine karşı mücadele ediyor, barış için yürüyoruz" pankartıyla İstanbul ve Hakkari'de 9 Kasım günü başlattıkları yürüyüşün İstanbul kolu dün Eskişehir’e geldi.
 
KESK’li kadınlarla beraber eylemlerine devam eden Platform üyeleri, yürüyüşü selamladıklarını, önceki gün Şanlıurfa Emniyet Müdürlüğü tarafından kadınların gözaltına alınmasını kınadıklarını belirttiler.
 
SES (Sağlık Emekçileri Sendikası) Genel Başkanı Bedriye Yorgun açıklamasında ise şunları söyledi: “Kadın mücadelesi, tarih boyunca egemenlerin korkulu rüyası olmuştur. Egemenler, bugün katliama ulaşan kadın cinayetlerinin teşhir olmaması çabası içerisindedirler. Bilincimiz, benliğimiz, yüreğimiz ve sesimizle mücadelemize büyüyerek çoğalarak kararlılıkla devam edeceğiz. Krizler bahane edilerek işten atılan, eve kapatılan, güvencesizleştirilen, emeği ucuzlaştırılan ve karşılıksızlaştırılanların sesi olmak istiyoruz.”
 
Basın açıklamasından sonra eylemlerine son veren kadınlar, 25 Kasım Kadına Yönelik Şiddetin Ortadan Kaldırılması için Uluslararası Mücadele Günü’nde tüm kadınları eyleme çağırdılar.
 
Eskişehir Demokratik Kadın Platformu’nun “Yasta Değil İsyandayız! Tüm kadın Cinayetlerinin Hesabını Soracağız” başlıklı basın açıklamasının tam metni:       
 
“19 haftadır kadın cinayetlerini durdurmak için buradayız. Sadece son 10 günde 9 kadın daha öldürüldü. Kimi akrabaları tarafından tecavüze uğradıktan sonra öldürüldü, kimi zorla evlendirilmek istendiği için intihar etti, kimi de kızının sevgilisi tarafından otobüs durağında bıçaklanarak öldürüldü.
 
Eskişehir’de geçtiğimiz haftalarda Öznur Uluişden, tanımadığı bir erkek tarafından vahşice katledildi. 11 yaşındaki Öznur'un ailesi devletin bütün kurumlarına kızlarının kayıp olduğunu bildirmelerine rağmen bir sonuç alamadı. 10 gün sonra Öznur'un cesedi Eskişehir Kent Ormanı'nda gömülü olarak bulundu. Öznur'un katili Ali Haydar Körmeçli daha önce de cinsel suçtan ceza almıştı. Ancak aldığı cezaların hiç bir caydırıcılığının olmaması, 11 yaşındaki Öznur'un öldürülmesine neden olmuştur. 
 
 Eskişehir bu kadar küçük bir il olmasına rağmen eylemlere başladığımız günden bu yana 4 kadın daha katledildi. Kadın cinayetleri işlendiğinden beri Eskişehir Valiliği ve Eskişehir Emniyet Müdürlüğü bu konuya dair hiçbir açıklama yapmadı.
Geçtiğimiz hafta içerisinde Necla Yıldız Ankara’da kızının eski sevgilisi tarafından bıçaklanarak öldürüldü. 20 Ekim sabahı işine gitmek üzere oğluyla otobüs durağında bekleyen Necla Yıldız ve oğlu bıçaklı saldırıya uğradı. Necla Yıldız saldırgan tarafından defalarca tehdit edilmiş ve savcılığa suç duyurusunda bulunmuştu. Ayrıca kızı da, eski sevgilisi olan bu saldırgan tarafından adliyede şiddet görmüştü. Ancak saldırgan 1 gün gözaltında tutularak serbest bırakılmıştı. Katilin, Necla Yıldız ve kızına uyguladığı şiddet ve tehditleri sonrasında serbest bırakılması, cinayete adım adım giden bir yoldur. Ankara Adliyesi BES İşyeri Temsilcisi olan Necla Yıldız’ın katledilmesi münferit bir olay değildir.
Tacizin, şiddetin, tecavüzün Habertürk kanalının yaptığı yayın benzeri yayınlarla bir yandan komedi unsuru olarak sunularak, sıradanlaştırılıp normalleştirilirken diğer yandan yargı mekanizmalarının tecavüz edeni serbest bırakan tutumu tacizlerin tecavüzlerin artmasına çanak tutmaktan ve biz kadınların can güvenliğini ortadan kaldırmaktan başka bir anlam taşımıyor. Televizyonda yayınlanan “Fatmagül’ün Suçu Ne?” dizisinde cinsel şiddet içeren bölüm internette izlenme rekorları kırdı. Gazetelerde, haberlerde, programlarda bu bölümün, şiddete maruz kalan kadınlarla alay edercesine yer alış biçimi, saldırıları meşrulaştırma ve normalleştirme yoludur. Erkeklerin kadınlara cinsel saldırıda bulunmasının bir sonraki adımı kadınların öldürülmesi olmuştur. Cinsel saldırıların medyada bu şekilde yer alması, örnek teşkil ederek saldırıların artmasına neden olmuştur. Biz kadınlar bedenimize yönelik bu şiddete; yayın ve yargı yoluyla bu şiddete ortak olanlara karşı susmayacağız, her gün sesimizi biraz daha yükselteceğiz.
 
Kadın cinayetleri son yıllarda yüzde 1400 arttı. Devlet, erkeklere ceza indirimleri uyguladığı için bu cinayetler artmaya devam ediyor. Katiller ceza indirimlerinden faydalanabilmek için bu ifadeleri vermeye devam ediyor. Bizler cinsiyetinden, cinsel yöneliminden ve cinsiyet kimliğinden ötürü öldürülen kadınların, katillerinin nitelikli hal kapsamında yargılanmasını istiyoruz.
 
Ne vakit bir kadın öldürülse bizler orada olacağız ve kadın katillerinden hesap soracağız. Kadın katilleri soluğumuzu her an enselerinde hissedecekler. Erkeklerin kadınları katletmesine, devletin koyduğu yasalarla erkekleri korumasına, hayatın her noktasında olan kadınların aramızdan ayrılmasına izin vermeyeceğiz. Her güne, bir kadın cinayetiyle uyanmayacağız. Kadın cinayetlerinin nitelikli hal sayılması için alanlarda, adliye önlerinde olmaya devam edeceğiz. Örgütlü gücümüzle kadın cinayetlerini durduracağız.” 
 

Etiketler: insan hakları
İstihdam