04/03/2025 | Yazar: Kaos GL
Kadın Koalisyonu, sosyal medyadan yayınladığı açıklamada “LGBTİ+'ları düşmanlaştıran, hedef gösteren ve varlıklarını yasaklamaya çalışarak yok etmeyi hedefleyen baskılar katmerleniyor” dedi.

Fotoğraf: Serra Akcan / csgorselarsiv.org
Kadın Koalisyonu, Medeni Kanun ve Ceza Kanunu’nda LGBTİ+’ları hedef alan kanun değişikliği taslağına tepki gösterdi. Koalisyon sosyal medyadan yaptığı açıklamada, “Türk Ceza Kanunu'nda ve Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına İlişkin Kanun Teklif Taslağı; cinsiyet uyum süreçlerini zorlaştıran, LGBTİ+ varlığını yasaklayan, "genel ahlak" dayatmasında bulunan ve cinsiyeti tanımlamaya kalkışan maddeleriyle, Anayasa açısından devletin amaç ve görevlerinin dışına çıktığı gibi eşitlik, özel hayatın gizliliği, kişinin dokunulmazlığı, maddi ve manevi varlığı ve ayrımcılık yasağı haklarını da ihlal ediyor.” dedi.
“Haklarımızı Gasp Etmeye Çalışanlara Karşı Buradayız!” başlığıyla yayınlanan açıklamanın tamamı şöyle:
“2021 yılında İstanbul Sözleşmesi'nden hukuksuz bir biçimde geri çekilme kararına neden olan süreç, LGBTİ+'ları düşmanlaştırarak, toplumsal cinsiyet ifadesini itibarsızlaştırmaya ve geleneksel cinsiyet rollerini doğallaştırmaya çalışarak hazırlandı. Bizler, kadınların maruz kaldıkları cinsiyet ayrımcılığına karşı yıllardır her alanda mücadele eden kadın örgütleri olarak, o gün de bu yaşananların hayatlarımıza ve özgürlüğümüze büyük bir saldırı olduğunu defalarca söyledik.
O günden bu yana kadınların haklarına yönelik saldırılar devam ederken, LGBTİ+'ları düşmanlaştıran, hedef gösteren ve varlıklarını yasaklamaya çalışarak yok etmeyi hedefleyen baskılar katmerleniyor. 2025 yılını "Aile Yılı" ilan edenlerin, aileyi kadınları baskılamak ve LGBTİ+'lara saldırmak için bir bahane olarak kullandıklarını görüyoruz.
Şimdi ise bu muhafazakâr ve düşmanlaştırıcı saldırıların Ceza Kanunu ve Medeni Kanun'a eklenmesi çabasıyla karşı karşıyayız. Türk Ceza Kanunu'nda ve Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına İlişkin Kanun Teklif Taslağı; cinsiyet uyum süreçlerini zorlaştıran, LGBTİ+ varlığını yasaklayan, "genel ahlak" dayatmasında bulunan ve cinsiyeti tanımlamaya kalkışan maddeleriyle, Anayasa açısından devletin amaç ve görevlerinin dışına çıktığı gibi eşitlik, özel hayatın gizliliği, kişinin dokunulmazlığı, maddi ve manevi varlığı ve ayrımcılık yasağı haklarını da ihlal ediyor.”
“Herkesi bu açık şiddet çağrısına dur demeye çağırıyoruz”
“Bu girişim, Anayasa Mahkemesi'nin iptal ettiği hükümleri hukuksuzca yeniden yasalaştırmaya çalışmakla kalmıyor; varoluşumuzu kriminalize ediyor. Ayrıca, "doğuştan gelen biyolojik cinsiyete ve genel ahlaka aykırı tutum ve davranışta bulunmayı alenen teşvik" gibi kapsamı belirsiz, keyfi yorumlamaya açık bir suç tanımını yasalara sokarak örgütlenme ve ifade özgürlüklerimizi açıkça tehdit ediyor.
Kadınlara yönelik şiddet suçlarında asıl sorun, cezaların süresi değil; destek hizmetleri, soruşturma, yargılama ve önleyici tedbirlerin uygulanmamasıdır. Göstermelik bir ceza artışı yoluna giden, çözümden uzak popülist gösteri siyasetinin asıl hedefi, kadına yönelik şiddeti bahane ederek muhafazakâr politikaları hayata geçirmektir.
Biyolojik cinsiyeti sabitlemek, kişilerin yaşamları ve cinsiyetleriyle ilgili kararlarına ve varoluşlarına müdahalede bulunmak, toplumu belli bir dünya görüşü ve ahlaka göre tasarlama gayretidir. Ceza Kanunu'na "genel ahlak" gibi bir kavramı sokarak bizlere ahlak bekçiliği yapmaya soyunan; varoluşlarımızı, bedenlerimizi, kılık kıyafetimizi ve yaşam biçimimizi kriminalize etmeyi amaçlayan; eşitsizliği sabitlemeye çalışan; ayrımcılığa ve şiddete karşı mücadeleyi suça dönüştüren bu anlayışın hep birlikte karşısındayız.
Kadınların yüzyıllara dayanan mücadelesiyle elde ettikleri hakları ve LGBTİ+'ların kazandıkları görünürlüğü baskıyla ortadan kaldıramadıklarını anladıkları için şimdi de bizleri hapisle tehdit ederek yıldırabileceklerini düşünüyorlar.
Buradayız, direniyoruz. Herkesi bu açık şiddet çağrısına dur demeye çağırıyoruz!”
Tıklayın-LGBTİ+’lar, Medeni Kanun ve Ceza Kanunu’nda yapılması öngörülen değişikliklerle hedefte
Etiketler: insan hakları, kadın, aile, siyaset