13/12/2010 | Yazar: Kaos GL
Kadınların polis şiddetine tepkileri devam ediyor. İstanbul'da kadınlar 13 Aralık Pazartesi 19:30 Galatasaray Meydanı'ndan Taksim Tramvay Durağı

Kadınların polis şiddetine tepkileri devam ediyor. İstanbul'da kadınlar 13 Aralık Pazartesi 19:30 Galatasaray Meydanı'ndan Taksim Tramvay Durağı'na yürüyecekler. Denizli Kadın Dayanışma Platformu ise 15 Aralık Çarşamba 15:30'da Belediye Kültür Merkezi önünde toplanıp Belediye önüne yürüyecek.

İstanbul Çağrı Metni:
4 Aralık Cumartesi günü Dolmabahçe'deki öğrenci eylemlilikleri esnasında yaşanan polis şiddeti; "demokrasi" söylemlerinin ardında yatan iki yüzlülüğü en açık şekilde teşhir etmiş, özellikle kadınlara yönelik uygulanan şiddettin dozu, erkek devlet düzeninin kadınlara yönelik saldırılarını bizlere bir kez daha göstermiştir. Polis müdahalesi sırasında, genç kadınların kasık ve bel bölgelerinin hedef alınması, polisin kadın arkadaşlarımıza yönelik tacizleri, hamile olan genç bir kadın arkadaşımızın polis darbı yüzünden bebeğini kaybetmesi de bu devlet şiddetinin geldiği son noktayı en somut haliyle bizlere göstermiştir.
Genç-Sen üyesi kadın arkadaşımız, müdahale sırasında polislere hamile olduğunu söylediği halde, saldırı devam etmiş, kaldırıldığı hastahanede kanamasının başlamasına ve durumunun ağır olmasına rağmen orada bulunan polisler tarafından acil servisine alınmamış, kapıda bekletilmiştir. Arkadaşımızın yaşadığı tramva süreci bununla da bitmemiş, ardından medyada başlatılan karalama kampanyasıyla da devam etmiştir. Çeşitli medya organlarında, arkadaşımız için "hamile kadının eylemde ne işi var, o yaşta hamile kalınır mı?" gibi adice değerlendirmeler yapılmakta, Emniyet Müdürlğü'nden gelen açıklama ile birlikte de bu olayın üstü yine elbirliğiyle örtülmeye çalışılmaktadır.
Bu saldırı ilk değil, biz kadınlar, erkek devlet düzeni tarafından senelerdir tacize, tecavüze uğruyor, cinsel şiddete maruz bırakılıyor, katlediliyoruz. Hamile bir kadına yönelik yapılan son saldırı da bu erkek egemen düzenin neticelerinden biridir. Ancak biz kadınlar dün olduğu gibi bugün de, tüm bu saldırılara karşı sessiz değil, öfkeliyiz. Karşılaştığımız her saldırı; bizleri yıldırmıyor, aksine daha da öfkelendiriyor. Biz kadınlar; dayanışmamızdan aldığımız güçle kararlılığımızı koruyoruz. Arkadaşımızın yaşadığı bu korkunç saldırının da; darp eden polisten, emri veren amirine, olayın üstünü örtmeye çalışan bakanlardan, Başbakana, medyaya kadar bir bütün olarak devlet şiddeti olduğunu biliyoruz.
13 Aralık Pazartesi günü saat 19:30 'da Galatasaray Meydanı'ndan Taksim Tramvay Durağı'na doğru yapacağımız kadın yürüyüşü ile, genç arkadaşımızın yalnız olmadığını, devletin cinsel şiddetine karşı suskun değil öfkeli, yalnız değil örgütlü olduğumuzu haykıracağız. Tüm kadınları da, bu mücadeleye çağırıyor, kadına yönelik devlet şiddetine karşı ses çıkarmaya davet ediyoruz.
SDP'li Kadınlar
EHP'li Kadınlar
Sosyalist Kadın Meclisleri
DÖKH
ÖDP'liİ Kadınlar
Kadın Emeği Kolektifi
Yeni Demokrat Kadın
Emep'li Kadınlar
SGD'li Kadınlar
İmece
Gökkuşağı Kadın Derneği
Ev İşçileri Dayanışma Derneği
TKP'li Kadınlar
Denizli Çağrı Metni:

İstanbul Çağrı Metni:
4 Aralık Cumartesi günü Dolmabahçe'deki öğrenci eylemlilikleri esnasında yaşanan polis şiddeti; "demokrasi" söylemlerinin ardında yatan iki yüzlülüğü en açık şekilde teşhir etmiş, özellikle kadınlara yönelik uygulanan şiddettin dozu, erkek devlet düzeninin kadınlara yönelik saldırılarını bizlere bir kez daha göstermiştir. Polis müdahalesi sırasında, genç kadınların kasık ve bel bölgelerinin hedef alınması, polisin kadın arkadaşlarımıza yönelik tacizleri, hamile olan genç bir kadın arkadaşımızın polis darbı yüzünden bebeğini kaybetmesi de bu devlet şiddetinin geldiği son noktayı en somut haliyle bizlere göstermiştir.
Genç-Sen üyesi kadın arkadaşımız, müdahale sırasında polislere hamile olduğunu söylediği halde, saldırı devam etmiş, kaldırıldığı hastahanede kanamasının başlamasına ve durumunun ağır olmasına rağmen orada bulunan polisler tarafından acil servisine alınmamış, kapıda bekletilmiştir. Arkadaşımızın yaşadığı tramva süreci bununla da bitmemiş, ardından medyada başlatılan karalama kampanyasıyla da devam etmiştir. Çeşitli medya organlarında, arkadaşımız için "hamile kadının eylemde ne işi var, o yaşta hamile kalınır mı?" gibi adice değerlendirmeler yapılmakta, Emniyet Müdürlğü'nden gelen açıklama ile birlikte de bu olayın üstü yine elbirliğiyle örtülmeye çalışılmaktadır.
Bu saldırı ilk değil, biz kadınlar, erkek devlet düzeni tarafından senelerdir tacize, tecavüze uğruyor, cinsel şiddete maruz bırakılıyor, katlediliyoruz. Hamile bir kadına yönelik yapılan son saldırı da bu erkek egemen düzenin neticelerinden biridir. Ancak biz kadınlar dün olduğu gibi bugün de, tüm bu saldırılara karşı sessiz değil, öfkeliyiz. Karşılaştığımız her saldırı; bizleri yıldırmıyor, aksine daha da öfkelendiriyor. Biz kadınlar; dayanışmamızdan aldığımız güçle kararlılığımızı koruyoruz. Arkadaşımızın yaşadığı bu korkunç saldırının da; darp eden polisten, emri veren amirine, olayın üstünü örtmeye çalışan bakanlardan, Başbakana, medyaya kadar bir bütün olarak devlet şiddeti olduğunu biliyoruz.
13 Aralık Pazartesi günü saat 19:30 'da Galatasaray Meydanı'ndan Taksim Tramvay Durağı'na doğru yapacağımız kadın yürüyüşü ile, genç arkadaşımızın yalnız olmadığını, devletin cinsel şiddetine karşı suskun değil öfkeli, yalnız değil örgütlü olduğumuzu haykıracağız. Tüm kadınları da, bu mücadeleye çağırıyor, kadına yönelik devlet şiddetine karşı ses çıkarmaya davet ediyoruz.
SDP'li Kadınlar
EHP'li Kadınlar
Sosyalist Kadın Meclisleri
DÖKH
ÖDP'liİ Kadınlar
Kadın Emeği Kolektifi
Yeni Demokrat Kadın
Emep'li Kadınlar
SGD'li Kadınlar
İmece
Gökkuşağı Kadın Derneği
Ev İşçileri Dayanışma Derneği
TKP'li Kadınlar
Denizli Çağrı Metni:
4 Aralık cumartesi günü dolmabahçede yaşanan polis şiddeti bizlere tahammülsüzlüğün, anti demokratikliğin varlığını bir kez daha kanıtlamıştır. Yaşanan olaylarda polis tüm öğrencilere karşı ‘aşırı’şiddet uygulamış, kadınlara daha da fazlasını yapmıştır. Kadınların daha çok kasık bölgelerine vurması bunu göstermektedir. Hamile olan bir kadın arkadaşımız polislere vurmayın hamileyim demesine rağmen polisler dinlememiş ve tekmeleriyle bebeği öldürülmüştür. Yaşanan tüm bu olaylar arkadaşımızda travmaya sebep olmuştur. Sonrasında medyanın kullandığı “hamileysen eylemde işin ne? O yaşta hamile olur mu?” gibi söylemler kadını eve hapsetmeyi ve kadın bedenine hükmetmeyi normalleştiren zihniyetin göstergesidir.
Biz kadınlar biliyoruz ki yaşanan bu şiddet erkek devlet düzenin en çıplak göstergesidir. Kadına yönelik şiddet evde okulda işyerinde sokakta devam ederken biz kadınların isyanı da büyüyor.Yaşanan bu olaylara karşı sessiz kalmıyoruz.
Denizli Kadın Dayanışma Platformu olarak tüm kadınları erkek devlet düzenini teşhir etmeye çağırıyoruz!!
Etiketler: insan hakları