11/11/2014 | Yazar: Kaos GL

Yanında koruma olduğu halde Adliye çıkışında öldürülen Hanime Aslan’ın davası yarın saat 10.00’da İstanbul Adliyesi’nde!

Yanında koruma olduğu halde Adliye çıkışında öldürülen Hanime Aslan’ın davası yarın saat 10.00’da İstanbul Adliyesi’nde!
 
Kadınlar yanında koruma olduğu halde Adliye çıkışında öldürülen Hanime Aslan’ın davasını takip ediyor. Kadın Cinayetlerine Karşı Acil Eylem Grubu, yarın (12 Kasım) sabah 10.00’da Çağlayan’da bulunan İstanbul Adliyesi 11. Ağır Ceza Mahkemesi’ne çağrı yaptı.
 
Geçtiğimiz ay içinde 28, 2014’ün başından itibaren ise 235 kadının erkekler tarafından öldürüldüğünü hatırlatan kadınlar, “Nefret cinayetlerinde translar, erkekler tarafından öldürülmeye devam ediyor” dedi.
 
Ne olmuştu?
Çağlayan’daki İstanbul Adliyesi’nde öldürülen Hanime Aslan’ın duruşması, 12 Kasım’da yine aynı Mahkeme’de görülecek. Hanime Aslan onlarca yıl şiddet gördü. Boşandı, ancak ölüm tehdidinden kurtulamadı. Aile ve Sosyal Politikalar Bakanı Ayşenur İslam aksini iddia etse de Hanime öldürüldüğünde yanında devletin atadığı 2 koruma polisi vardı. Hanime “ölümle tehdit ediliyorum” diye ifade verdiği duruşma çıkışında, Adliye binasında korumasıyla birlikte öldürüldü.
 
Kadınların çağrısının devamında şunlar kaydedildi:
 
“Görevini yerine getirmeyen Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı bu davada ancak sanık olarak bulunabilir!
 
“Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı, bu davada müdahil olmak istediğini belirten bir dilekçe sunmuş bulunuyor. Mahkeme bu duruşmada,  müdahillik talebini karara bağlayacak ve umuyoruz ki bu talep kabul edilmeyecek. Kadınların değil ailenin korunmasını önemseyen, kadın cinayetlerine karşı aktif mücadeleye ayıracağı enerjiyi boşanmanın önlenmesine ayıran bu bakanlığın, erkek şiddetiyle mücadele etmediğini, kadın cinayetlerini engellemeye yönelik etkili adım atmadığını yineliyoruz. Erkek şiddetiyle mücadele konusunda son derece önemli düzenlemeler içeren ve Bakanlığın imzacı olduğunu her fırsatta övünçle vurguladığı İstanbul Sözleşmesi’nin iki yıl önce imzalandığı halde, hiçbir şekilde uygulamaya geçirilmemiş olması, Bakanlığın bu alandaki samimiyetsizliğinin başka bir göstergesidir.
 
“İlan ediyoruz; Bakanlığın bu duruşmadaki yeri, Hanime’nin kardeşlerinin ve kadın örgütlerinin değil, sanıkların yanıdır. Bakanlık, görevini yapmadığı için kadınların ölümünden, o tetiği çeken erkekler kadar sorumludur!
 
Kadınları korumak için erkekleri engellemelisiniz!
“Kadınları korumanın yolu, kağıt üzerinde kalan koruma kararları vermek değildir! Erkek şiddetine karşı politikaların merkezine, erkekleri engellemeyi odağına alan politikalar konmalıdır. Kadınlara tecavüz eden, öldüren erkekler dışarıda elini kolunu sallayarak dolaşmaya, tutuklansa bile tıpkı Dursun Zehir gibi mahkemede tehditler savurmaya devam ettiği sürece kadın cinayetlerini engelleyemezsiniz!
 
Kadın katliamı var, Meclis olağanüstü toplansın!
“Artık hiçbir kadının erkek şiddetine maruz kalmasını, katledilmesini istemiyoruz. Kadınların şiddete karşı başkaldırdıkları, şiddeti kamusallaştırdıkları, şikayet ettikleri, dava açtıkları, ölümü göze alıp boşandıkları bir dönemden geçiyoruz. Kadınların bu başkaldırı süreçlerinde başlarına gelenlerden öncelikle devlet sorumludur. Ancak şiddeti duyan, bilen, izleyen, müdahale etmeyen, el uzatmayan, normalleştiren herkes bu sorumluluğa ortaktır. Kadın ve trans cinayetlerine karşı Meclisi göreve çağırıyor, tek gündemli toplanarak bu konuya dair görevini acilen yerine getirmesini talep ediyoruz!” 

Etiketler: kadın
İstihdam