13/12/2010 | Yazar: Kaos GL

18 kadın örgütü, Dolmabahçe'de öğrencilere şiddet uygulayan ve hamile bir kadının bebeğinin ölümüne neden olan polislerle sorumluların yargılanmasını,

Kadınlar Polisten, Medyadan, Siyasetçilerden Özür Bekliyor Kaos GL - LGBTİ+ Haber Portalı
18 kadın örgütü, Dolmabahçe'de öğrencilere şiddet uygulayan ve hamile bir kadının bebeğinin ölümüne neden olan polislerle sorumluların yargılanmasını, söylemleriyle şiddeti sürdüren siyasetçilerle medyanın kadınlardan özür dilemesini istediler.
 
Kadın örgütleri, “Türkiye Erkek Medyası ve Devletinin Hamile Bir Genç Kadına Karşı Savaşı!” başlıklı ortak bir açıklama yaptılar:
Türkiye Devleti, emniyeti ve erkek medyasının kadın düşmanlığının tüm silahlarını kuşanarak genç bir kadına karşı sürdürdüğü bu savaşı kınıyor, bu şiddetin fail ve sorumlularının hukuk önünde yargılanmasını, bu suçun devlet, emniyet ve medya içindeki tüm destekçilerinin kadınlar ve tüm kamuoyundan özür dilemesini bekliyoruz.
 
Belli ki defaatle vurgulamak gerekli, kadınların doğurup doğurmayacağı, kaç çocuk doğuracağı ya da hamilelik süresini nasıl geçireceği konusunda karar vermek hiç kimsenin tasarrufunda değildir. Kadınların doğurmaması ya da doğurması herhangi bir hakkının yok sayılmasına gerekçe gösterilemez. Ve doğurmaları kadınların düşünmesi, eylemesi, çalışması, üretmesi, sokağa çıkması, itiraz etmesi, haklarını aramasına mani değildir. Bunun aksini iddia etmek kadın düşmanlığı, ayrımcılık ve suçtur.
 
Şiddete Şiddet Demek!
4 Aralık Cumartesi günü yaşananlar malum. Başbakan’ın rektörlerle yaptığı toplantıya dilekçelerini ulaştırmak gibi demokratik bir hakkı kullanmak isteyen öğrenciler polis şiddeti ile engellenmiş. Bu şiddet kadın öğrencilere cinsel tacizle, karın ve kasıklarına tekme atılarak uygulanmış, şiddet gören öğrenciler arasında yer alan Genç-Sen ve SDP’li hamile bir kadının, tersi raporlar söz konusu edilse de doktor raporlarına göre de aldığı darbelerle hamileliği sona erdirilmiş. Yani yaşananlar fazlasıyla vahim iken bu şiddet demokratik bir ülkede olacak olanların tam tersine ertesi gün siyasetçiler ve medyada nasıl katmerlenerek sürdürülebilir? Kadının yaşı, “şiddetin büyütülmesi”, “hamile iken sokakta, eylemde olunup olunmayacağı” “bebeğine karşı sorumluluğu” vb. nasıl tartışma konusu edilebilir? Yakınları ya da devlet güçleri tarafından gözaltında, karakolda, sokaktaki devlet şiddeti, günde üç kadının öldürüldüğü vahim sonuçlara varan hane içindeki şiddet apaçık ortada iken görmemek, duymamak, küçümsemek kadın düşmanı olunmadığı sürece nasıl mümkün olabilir…
 
Şiddetin Üçüncü Tarafı Yok!
Her tür şiddet gibi kadınlara yönelik şiddet söz konusu olunca da ya maruz kalanız ya da uygulayan! Sadece destekleyen, besleyen ya da meşrulaştıranlar değil umursamayanların da üçüncü bir tarafta olma, dışında kalma seçeneği yok. Çünkü tüm bu şiddet umursanmadığı, karşı çıkılmadığı için sürüyor. Köşe yazarları bu şiddeti olmadık bahanelerle savunabildiği, destek verebildiği için sürüyor. Ve meclis kürsüsünde küçümsendiği ya da önemsenmediği için sürüyor…
 
Biz aşağıda imzası bulunan kadın örgütleri, hak ve hak ettiklerimizi alıncaya kadar tüm bu gidişe, ayrımcılık ve şiddete tepki göstermeye, olması-yapılması gerekenleri hatırlatmaya ve takip etmeye, hak ettiğimiz gibi bir yaşam için çaba göstermeye devam edeceğiz.
Çünkü:
— Her tür demokratik örgütlülük, talep ve tepkinin umut ve coşku yerine şiddetle karşılandığı, bu şiddetin meşrulaştırıldığı ve desteklendiği,
— 19 yaşın çok altında zorla evlendirilen, çocuk doğurmak zorunda bırakılan on binlerce kadının yaşadıkları görmezden gelinirken, 19 yaşı kendi rızasıyla çocuk sahibi olmak için erken bulan çifte standartlı “ahlak” anlayışının siyaset ve medya tarafından yaygınlaştırıldığı,
— Kadınların “kutsal görevlerden” “fıtrata” kadar çeşitli bahanelerle siyasetten ekonomiye hayatın her alanına eşit katılmaktan alıkonulduğu, geleneksel rollere hapsedilmeye çalışıldığı, en temel haklarının her vesile ile tartışma konusu edildiği,
— Kadınların sokak ortasında yakınları ya da devlet güçleri tarafından dövüldüğü, tekmelendiği, tecavüze uğradığı, bıçaklandığı, öldürüldüğü bir hayata tahammül edemiyoruz. Peki ya siz?
 
İstanbul Feminist Kolektif
Avrupa Kadın Lobisi Türkiye Koordinasyonu
Bağımsız Feministler
Cinsel Şiddete Karşı Kadın Platformu
Demokratik Özgür Kadın Hareketi
Filmmor
İllet
İstanbul Amargi
İzmir Amargi
İzmir Kadın Dayanışma Derneği
KA.DER
KADAV - Kadınlarla Dayanışma Vakfı
Kadın Dayanışma Vakfı
Kadın Emeği Kolektifi
Kadın Koalisyonu
Kadın Mühendisler, Mimarlar, Şehir Plancılar, Fen Bilimciler ve Teknik Elemanlar Grubu
Kadın Yazarlar Derneği
Kadının İnsan Hakları - Yeni Çözümler Derneği
KAOS-GL’li Kadınlar
Karadeniz Kadın Dayanışma Derneği
Lambda’lı Kadınlar
MEDİZ - Kadınların Medya İzleme Grubu
Mor Çatı Kadın Sığınağı Vakfı
Sosyalist Feminist Kolektif
TCK Kadın Platformu
Türkiye HomeNet - Ev-Eksenli Çalışan Kadınlar Dayanışma Ağı
Van Kadın Derneği- VAKAD
Yüksekova Kadın Derneği
 

Etiketler: insan hakları
İstihdam