15/08/2011 | Yazar: Nazik Işık

Nazik Işık, ‘kadınların penceresinden Temmuz 2011 gelişmleri’ni yazdı. Amaç: ‘Kadınların yaşamlarını doğrudan ilgilendiren gelişmeleri topluca anımsama. Bir anlamda bir bellek tazeleme ve pekiştirme.’

Kadınların Penceresinden Temmuz Ayındaki Gelişmeler Kaos GL - LGBTİ+ Haber Portalı
Nazik Işık, Petrol-İş Kadın Dergisine, “kadınların penceresinden Temmuz 2011 gelişmleri”ni yazdı. Amacın, “kadınların yaşamlarını doğrudan ilgilendiren gelişmeleri topluca anımsama. Bir anlamda bir bellek tazeleme ve pekiştirme.” şeklinde belirten Işık, bundan böyle, derginin her sayısında ayın gelişmelerine kadınların penceresinden bakmaya devam edecek.
 
Seçimler Bitti, 78 Kadın Milletvekili Seçilmiş Oldu
2011 Genel Seçimleri 12 Haziran’da yapıldı. 550 koltuklu Meclis’e 78 kadın milletvekili girdi. Bu sayı Cumhuriyet tarihinin rekoru. Ancak, yeni Meclis de kadın erkek eşitliğini sağlamış değil. Kadınlar, hâlâ Mecliste eksik temsil edilen vatandaşlardan. Kadın örgütleri Temmuz ayı boyunca hayal kırıklıklarını dile getirdiler ve Başbakan’a “bu son olsun, önlem al” mektupları gönderdiler.
 
Yeni Hükümette Sadece Bir Kadın Bakan Var
AKP, Seçimlerde geçerli oyların yüzde 50’sini aldı. Yeni Hükümet, Temmuz ayı içinde kuruldu ve güvenoyu aldı. Başbakan Erdoğan, önce Kadın ve Aileden Sorumlu Devlet Bakanı, sonra da Milli Eğitim Bakanı olarak altı yıldır bakanlık yapmakta olan Nimet Çubukçu’ya “ustalık dönemi(?)” hükümetinde yer vermedi. Son Kadın Bakanı Selma Aliye Kavaf’ı listelere bile koymadı. 24 bakandan oluşan yeni hükümette sadece bir kadın bakan var: Gaziantep Milletvekili Fatma Şahin.
 
Esas Olan Aile: Bakanlıklardan Kadının Adı Silindi
Fatma Şahin, yeni kurulan Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığının bakanı. Çünkü AKP, seçime bir hafta kala bir kanun hükmünde kararname ile neredeyse bütün bakanlıkları değiştirdi, bu arada da Kadın ve Aileden Sorumlu Devlet Bakanlığını ortadan kaldırıverdi. Böylece 1990’ların başından bu yana bir bakanlığın adında olsun var olan kadının adı oradan da silinmiş oldu.
 
Bakan Çelik, Kadının Adını Mili Eğitimden Silmeye Başladı
Yeni Milli Eğitim Bakanı Ömer Çelik de göreve gelir gelmez kadının adını silmeye başladı. “Vatandaşlık ve Demokrasi” ilköğretim 8. sınıf dersi. Bakan Çelik, dersin müfredatından Birleşmiş Milletlerin Kadınlara Karşı Her türlü Ayrımcılığın Önlenmesi Sözleşmesini, Haydi Kızlar Okula kampanyasını, eğitim, sağlık ve benzeri alanlarda cinsiyete dayalı ayrımcılığın önlenmesi için düzenlenecek bir kampanyada kullanılmak üzere konuşma, afiş ve broşür hazırlanması ödevini ve “örgütlenme”, “dilekçe”, “özel hayatın gizliliği”, “konut dokunulmazlığı” haklarını çıkarttı.
 
Kadın Cinayetleri Bütün Hızıyla Devam Ediyor
Temmuz ayında kadın cinayetleri hız kesmeden devam etti. Gazetelerin üçüncü sayfalarında ve televizyonlarda çeşit çeşit kadın katliamı haberi yer aldı. Kadınların boşandıkları kocaları ya da ayrıldıkları nişanlıları, erkek arkadaşları tarafından öldürülmesi neredeyse sıradan bir olay halinde. En korkunç olay, Tuğba Özbek ve 11 yaşındaki oğlunun eski eş tarafından yakılarak öldürülmesi oldu.
 
Bakan Şahin’den “şiddete teknik izleme”
Kadın yönelik şiddetle mücadele AKP’nin en sevdiği kadın çalışması alanı. Temmuz ayı içinde önce Cumhurbaşkanımız -AKP eski milletvekili- Abdullah Gül, Devlet Denetleme Kurulu’nu kadına yönelik şiddetle ilgili bir araştırma raporu hazırlanmakla görevlendirdi. Ardından Aile ve Sosyal Politikalar Bakanı Fatma Şahin, basının “kelepçe yasası” adını taktığı bir yasa hazırladıklarını ilan etti. Devletin elinde çeşit çeşit araştırma varmış, 2005’te Meclis Araştırma Komisyonu, 2010’da Meclis Kadın-Erkek Fırsat Eşitliği Komisyonu tarafından hazırlanmış araştırmalar kitap olarak bile basılmış… 4320 sayılı Ailenin Korunmasına Dair Kanun ta 1998’de çıkmış, 2007’de yeniden düzenlenmiş… Yasalar iyi uygulanmıyormuş. Son yedi yılda yüzde bin dört yüz artan kadın cinayetleri başta olmak üzere kadına yönelik şiddeti önlemek için acil müdahale gerekiyormuş. Eylem planı 2010’da bitmiş, yenisi hâlâ yürürlüğe sokulmamış… Korkarım, ustalık döneminde işlere sıfırdan başlanıyor.
 
Olumlu Gelişme-1: Hazır Giyim Sektöründe Çalışma Koşullarının İyileştirilmesi Projesi
Temmuz ayındaki olumlu gelişmelerden ilki, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı’nın başlattığı “Hazır Giyim Sektöründe Çalışma Koşullarının İyileştirilmesi Projesi”. Yoğun bir şekilde kadın işçi çalıştıran bu sektörde her beş kadın işçiden sadece ikisi sigortalı. Proje bu nedenle bile önemli. Ayrıca, proje ile psikolojik yıldırma (taciz, mobing) de Bakanlıkça ilk kez denetlenecek.
 
Olumlu Gelişme-2: ILO’dan Ev İşçileri Sözleşmesi
Dünyada yüz milyonu aşkın temizlikçi kadını, ütücü, aşçı, bahçıvan ve çocuk bakıcısını ilgilendiren Ev İşçileri Sözleşmesi, geçtiğimiz ay ILO’da kabul edildi. Bu alandaki ilk uluslararası sözleşme olan Sözleşme, çalışanların ücret, sigorta, analık, hastalık, mesleki eğitimden yararlanma gibi çalışma haklarını düzenlemeyi öngörüyor. Türkiye’de ayda ortalama 15 ev işçisi temizlikçi kadın yüksekten düşerek yaralanıyor. 2011 yılının ilk 6 ayında yaklaşık 50 kadın bu nedenle öldü. Bu da, Sözleşmenin, özellikle iş kazalarına karşı koruma açısından önem taşıdığını gösteriyor.
 
Olumlu Gelişme-3: Menekşe üniversiteye başlıyor
Menekşe, ülkemizin maddi güçlük içinde okumaya çalışan binlerce genç kızından biri. Balıkesir Savaştepe’de emekli babası ve şekerden gözleri görmez olan annesiyle yaşıyor. Ödünç kitaplarla çalıştı Menekşe. Dersane yüzü görmedi. Ama üniversiteye giriş sınavlarında çok iyi bir başarı gösterdi. Çok iyi üniversiteler ona burs vermek istiyor şimdi. O ise anne-babasını yalnız bırakmamak için Balıkesir Üniversitesi Türk Dili ve Edebiyatı Bölümü’nü seçmeye karar vermiş. Menekşeyi kutluyor, başarılarının sürdürerek binlerce genç kıza örnek olmaya devam etmesini diliyorum.
 

Etiketler: kadın
nefret