26/10/2015 | Yazar: Kaos GL

Eli elime temas etti. Çıkan kalp gümbürtüsünü duymasından korktum.

Kalbimde mırlayan kedidir sesin Kaos GL - LGBTİ+ Haber Portalı

Milay Guruhan’ın Freedom rumuzuyla 10. Kadın Kadına Öykü Yarışması’nda yer alan öyküsü: Eli elime temas etti. Çıkan kalp gümbürtüsünü duymasından korktum.

Bir toplu taşıma aracında 27  yılımı, sessizliklerimi, suskunluklarımı, kenar köşe gizlenmiş mutsuzluklarımı üstüme başıma bulaştırmış yol alıyordum.

Hangi mutsuzluğum ve ne türden umutsuzluklarım oynaşıyordu kafamda o yanıma oturduğunda? Kulağında son ses çalan şarkılar engelliyor muydu o denli bağıran hüznümü duymasını?

Çok geçmedi bir şey oldu sonra…

Biz tanışalım diye… Biz, bu mutsuzlukla bulanmış kıyafetlerimizi artık çıkaralım diye.

Bir şey oldu. Biz yılların sessizliğini bozup çığlık çığlığa sevelim diye...

Toplu taşıma aracı bozuldu ve ben hiç tanımadığım bir kadına ''inelim mi'' dedim. Fazlaca tanıdık bir film karesinin hayatımın ortasında böyle ansızın işi neydi?

Aslında sadece bir toplu taşıma aracı bozulmadı o an, yıllardır süregelen sessizliğim bozuldu, bildiğim bilmediğim bana dayatılan tüm tabular bozuldu, içimde bastırdığım tüm duygular, saklandığım dolabın kapağı.. Her şey bozuldu. Ve indik. Onun gülümseyip ''inelim evet'' demesi bir saniye, benim o huzur dolu sesi duyabilmem yıllarımı almıştı. Bilemezdi..

İnmiş yürüyorduk, elimdeki küçük bavulu taşımak için uzanmıştı. ''Yardım edeyim'' dedi. Eli elime temas etti. Çıkan kalp gümbürtüsünü duymasından korktum.

Ve sesi...

Hiçbir ses yoktu ki böylesine bastırsın tüm gürültüleri. Ve hiçbir ses yoktu ki kalbime böylesine alelacele, sorgusuz sualsiz dokunsun. Yükselsin dalga dalga... Ellerime, kollarıma, saçlarıma, dudaklarıma doğru yükselsin. Hiçbir ses yoktu ki tüm ezberimi böyle fütursuzca bozsun.

Hangi günün kaçıncı saatine sığdırılmıştı? Ömrümün kaçıncı akşamına konulmuştu o durak? Yıllardır habersizce beklediğim, hiç uğramadan beklediğim o durak...

O akşam bana ilk kez güldüğünde, uyanma esas rüya şimdi başlıyor dedi gamzeleri… Gözlerime bakıp, şimdi tam sırası tanışmanın ve tüm hayatını değiştirmenin dedi. Sessizce belki de sadece gülerek dedi bunları o akşam. O gülüyordu, bir şey oluyordu vücudumun her zerresinde. O konuşuyordu, sağır oluyordu kulaklarım her bir sese. Bir şey oluyordu zihnimde.

Hiç bitmeyeceğini hissettiğim bir şey, bir şeyler...

Çantamı yol boyunca taşıdı. Gözlerini gözlerimden ayırmadan. Kısa kısa konuşarak. Belki utandığımdan hızlı adımlarla ilerleyerek.

 Ne vardı bu kadında? Şimdiye dek görev gibi buluştuğum, gezdiğim, sıkıldığım, ömrümün sonuna kadar mutsuz olucam sandığım adamların dışında ne vardı? Ömrümde ilk kez bir kalbimin var olduğunu hatırlatacak ve üstelik o kalbe yüksek perdeden şarkılar söyletecek ne vardı bu kadında?..

O da bunları mı düşünüyordu bana öyle gülerken? Yara bere içinde, hiç sevmediği kaç kadın sonrasında bulmuştu bu durakta beni? Bunları beş ay sonra konuşacaktık. O akşam ayrıldıktan tam beş ay sonra..

O süre içerisinde kesik kesik hal hatır sormalar, birbirimizi internetten gizlice araştırmaların ötesine gidilmedi. O hep aklımda iken geçen beş ay sonrasında olması gereken oldu. Daha sonraları ona cam bir şişede hediye edeceğim şu utangaç dialog sayesinde tekrar yüzünü görebildim.

-Kahve?

-Olabilir..

-Yarın?

-Bu akşam?

Evet bu akşam demiştim çünkü içimdeki sesleri susturmak artık imkansız bir hal almıştı. Ondan düpedüz etkilendiğimi, bir kadından hoşlandığımı kendime itiraf etmek zorlamaya başlamıştı beni… Buluşacağımız gün nihayet gelip çatmıştı. O gün buluşma yerine giderken hayatımın böylesine değişeceği aklımın ucundan bile geçmezdi. Neden bu kadar heyecanlıydım? Neden kalbim bu kadar çırpınıyordu? Neden zincirlerimden kurtulmuş gibi koşarcasına gidiyordum o kadının yanına?...

Oturduğum yerden onu gördüm. Yavaş ve rahat hareketlerle geldi, tam karşıma oturdu. Saçlarını bir taraftan diğer tarafa attı. Ne neşeli saçlar diye düşünmeden edemedim.

Güldü.. Kaç mevsim geçirirdi insan o gülüş ile? Sıcacık baktı.''Bir şeyler ister misin''  diye sordu.

Artık mutlu olmak isterim dedi içimdeki ses.

Bir kalbim olduğunu hatırlamak... Gülmek isterim, ağız dolusu gülmek. Seninle mi olacak o gülüşler? Binlercesini isterim. Yorgunum, kalbimi al, dinlendir isterim. Sesin kalbimde mırlayan kedim, gözlerin benim olsun isterim. Duymuş muydu içimdeki sesleri bilmiyorum ama birbirimizin hayatını yerle bir etmeye yetmişti.

İkinci kez ateşi bulmaya... Hayatımızın siyah beyaz tüm sayfalarını rengarenk boyamaya...O güne kadar duyduğumuz başka başka sesleri, kokuları, bakışları unutmaya...

Sevmeye... Çok sevmeye...

*Siz de öykü, yazı ve deneyimlerinizle KaosGL.org’un kadın sayfasında yer almak isterseniz kadin@kaosgl.org adresine mail atabilirsiniz.


Etiketler: kadın
İstihdam