11/10/2021 | Yazar: Ezgi Epifani

Bir insan hakları mahkemesi hakimleri, zamirlerin “kişinin kimliğinin asli bir parçası olduğuna” hükmetti.

Kanada mahkemesi hükmetti: Yanlış cinsiyet atamak bir insan hakları ihlâlidir Kaos GL - LGBTİ+ Haber Portalı

*James Factora’nın Them sitesinde yayınlanan 4 Ekim 2021 tarihli yazısının Ezgi Epifani tarafından Kaos GL için Türkçeleştirilmiş hâlidir

Kanada’da bir mahkemenin hükmüne göre; iş yerinde kasten yanlış cinsiyet atamak bir insan hakları ihlâli. Geçen çarşamba British Columbia İnsan Hakları Mahkemesi; eski işvereni Buono Osteria’ya karşı dava açan restoran çalışanı Jessie Nelson’ın lehine hüküm verdi. Na ikili (non-binary) ve akışkan cinsiyetli (genderfluid) olan Nelson; British Columbia İtalyan restoranının kasten yanlış zamirler kullanarak kendisine ayrımcılık uyguladığı iddiasında bulundu. Eski işverenlerinin bilerek ve isteyerek kendisine “tatlım”, “canım”, “balım” gibi cinsiyetlendirilmiş lakaplarla hitap ettiğini öne sürdü. 

Kırk iki sayfalık karar gerekçesinde yazanlara göre mahkeme temsilcisi Devyn Cousineau, restoran işverenine isnat edilen uygunsuz hareketin British Columbia’nın İnsan Hakları Yasası’nı ihlâl ettiğini buldu. Zamirlerin “kişinin kimliğinin asli bir parçası” olduğunu ve doğru kullanımlarının “kişiyi olduğu haliyle gördüğümüzün ve ona saygı duyduğumuzun” göstergesi olduğunu belirterek yazısına devam etti: “Özellikle trans, na ikili veya cis olmayan diğer kişiler için doğru zamirleri kullanmak; bu kişilerin saygı ve itibar görmeyi herkes kadar hak eden bireyler olduklarını geçerli kılmakta ve de olumlamaktadır. Kişiler doğru zamirleri kullandıklarında kendilerini güvende hissedebilir ve anın tadını çıkarabilirler. Doğru zamirleri kullanmadıklarındaysa o güvenlik hissi sarsılmaktadır ve bu kişiler dünyaya var olduklarını tekrarlamaya zorlanmaktadırlar.”

Mahkeme; Buono Osteria’ya iş yerinde resmi bir zamir kullanım yönetmeliği tahsis etmesinin yanı sıra tüm yöneticilerin ve çalışanların zorunlu sosyal çeşitlilik ve dahil edilme eğitimi almalarını emretti. CBC’ye göre; restoran ve kabahatli davranıştan sorumlu olan failler Nelson’a 30.000$ tazminat ödeyecekler.

Nelson’ın avukatı Adrienne Smith geçen hafta hüküm verildikten sonra bunu kutladı ve Kanadalı haber kaynağı CityNews’a bu kararın: “Trans kişiler için doğru zamirler kullanmanın isteğe bağlı olmadığını” gösterdiğini söyledi ve şöyle devam etti: “Doğru zamir kullanımı asgari bir nezaket ve saygı göstergesidir. Transların kendileri için seçtikleri zamirlere saygı duymamak gibi bir seçenek yoktur. Trans kişinin kendisi için kullandığı ve iş yerinde de kullanılmasını istediği zamirleri kullanmak yasal bir zorunluluktur.”

Mahkeme tutanaklarında Nelson; iş yerinde doğru şekilde cinsiyetlendirilmenin önemini açıklamak için elinden gelenin fazlasını yaptığını ve bazı iş arkadaşlarının elbet iyi niyetli hatalar yapabileceğini öngörmüş olduğunu öne sürdü. Nelson’a göre bazı iş arkadaşları doğru zamirleri kullanma konusunda “etkin ve özenliyken” diğerleri, adını vermek gerekirse Nelson’ın amiri, “başka bir hikâyeydi”. Nelson’ın iddiasına göre; amiri Nelson için “feminen” lakaplar kullanıyordu ve Nelson bu durumu “saldırgan, aşağılayıcı ve küçümseyici” buluyordu.

Nihayetinde, Nelson idari bir kötü muamele sonucu çalıştığı kurumdan kovuldu. 2019 yılı Haziran ayı çalışan toplantısı sırasında Nelson; masalara “hanımlar” ve “beyler” diye hitap etmek yerine restorana gelen müşteriler için cinsiyetsiz bir dil kullanmayı önerdi. Bazı çalışanlar Nelson’ın önerisini desteklerken Nelson’ın amiri bu fikri reddederek müdüründen doğrudan buna dair bir emir gelmediği sürece müşterilerle konuşma şeklini değiştirmeyeceğini söyledi.  

Bu toplantıdan kısa bir süre sonra Nelson, amiriyle alaycı bir çatışmaya dönüşüp zorlaşan iş ilişkileri hakkında konuşmayı denedi. Amire göre; Nelson “kullandığımız dili yönetmeye” kalkışıyordu ve bu da “dedesinin savaşta uğruna mücadelesini verdiği şeylere ters düşüyordu.”

Bu olayın sonucu olarak yöneticiler, Nelson’ın ve amirinin daha fazla “aynı binada” olamayacaklarını hissettiler ve Nelson’ın işine son verdiler. Nelson, özellikle genel performansına verilen olumlu geri dönüşleri düşünerek, amirinden kovulmasına dair bir gerekçe sunmasını istemiş olsa da amirinin tek gerekçesi Nelson’ın sözde “militanlığı” ve buradaki çalışan ortamına “ayak uyduramadığı” iddiası oldu.

Şikâyet dilekçesinde Nelson; iş yerinde cinsiyet kimliği nedeniyle hedef alınmış olmanın kendisine “son derece disforik” hissettirdiğini açıkladı: “Tüm hayatımı kendim olmaya ve kim olduğumu ve dünyadaki yerimi bulmaya çalışarak yaşadım. Bu noktaya gelmek için çok ama çok çalıştım ve çok şey atlattım. Birinin kasten bu şekilde davranması bir yana; insanlar kötü niyetli olmadığında bile her gün bu zorlu mücadeleyi veriyorum.”

Nelson mahkemeye bu davayı açmakla amacının “bunun artık yaşanmasını engellemek” olduğunu ifade etti ve devam etti: “Çünkü bu taşıması çok ağır bir yük. Çok bezdirici ve bizler olduğumuz gibi yaşamayı, keyif almayı ve saygı duymayı hak ediyoruz.”

LGBTQ+ haber kaynağı olan Xtra’ya göre, British Columbia’nın İnsan Hakları Yasası’nın federal muadilinin kapsamı dört sene önce, trans kişilere daha fazla koruma sağlamak amacıyla genişletildi. 2017’de Kanada Parlamentosu ise; içerdiği ayrımcılık karşıtı ve nefret suçları yasalarına hem cinsiyet kimliği hem dışavurum temelli ek korumalar getiren C-16 adlı yasa tasarısını onayladı.    


Etiketler: insan hakları, yaşam, dünyadan
nefret