27/09/2009 | Yazar: Kaos GL

Kaos GL Dergisinin 108. sayısı "Kelimeler ve Şey’ler" dosya başlığı ile çıktı. Peki yeni sayıda ne var? Cevabı editor yazısında...

Kaos GL 108: Kelimeler ve Şey’ler Kaos GL - LGBTİ+ Haber Portalı

Kaos GL Dergisinin 108. sayısı "Kelimeler ve Şey’ler" dosya başlığı ile çıktı.

Peki yeni sayıda ne var? Cevabı editor yazısında...

"Eşcinselliğin adlandırılması heteroseksüelliğin bir norm olarak dayatılması ile başlıyor. Zamanın bir yerinde tüm şarteller koptu, zaman dondu ve eşcinsellik birden bile yasaklandı, ayıplandı. Gündüzden geceye, aydınlıktan karanlığa mahkûm edildi. İşte bu mahkûmiyet sürecince eşcinsellik farklı şekillerde adlandırıldı. İlk olarak eşcinsellik, toplumsal düzen “din” üzerinden örgütlenirken “sodomi” olarak adlandırıldı. Sonrasında toplumsal yapıyı “zapturapt” altında tutmak için dinin afyonu tek başına yetmez olduğunda “hukuk” kavramı karşımıza çıktı. Hukuk dinin yazdıklarını çöpe atmadı ve dinin yasaklarını hukuksal bir zemine oturtmak da öyle herkesin harcı olmadığı için, halen kutsal kitapların kalıntıları ile karşılaşıyoruz. 
 
Yasaklanma hikâyemiz din ile başladı, hukukla devam ederken, “pozitif bilimlerin” negatif yüzü ile karşılaştık. İlk kez 1600’lü yıllarda kendi cinsine dönük olma hali “homoseksüellik” olarak adlandırıldı. Eşcinselliğin seyri günahtan, suça, suçtan hastalığa evirildi.
 
Eşcinsellerin özgürlük hareketi bu anlamda ilk mücadelesini “sözcüklere” karşı açtı, kendi adlandırmalarıyla.. “Gay” kavramı dolaşıma sokuldu, ardından LGBT olundu. Sonra LGBT’yi eleştiren queerler, “biz adlandırılmak istemiyoruz” dediler, ama LGBT’nin sonuna Q olarak eklendiler.
 
Bu coğrafyada bizim tartışmalarımız, adlandırmalarımız ise, başka bir tarihe işaret ediyor. 1990lı yılların başından beri örgütlenen LGBTT bireyler, mücadele verdikleri hareketi uzun bir süre “eşcinsel hareket” olarak tanımladılar. Ancak eşcinsel denince akla hep trans kadınlar ve geyler geldi. Lezbiyenler, biseksüel kadınlar ve erkeklerin kapsanması ihtiyacı ile LGBT kısaltmasını kullanmaya başladık. Ancak bu kısaltma gün geçtikçe nereye nasıl evirilecek kimse bilmiyor.
Biz bu sayımızda aklımızdaki soru işaretlerini sormaya ve tartışmaya açmaya karar verdik. Amacımız tartışmaya nokta koymak değil tam tersine insanların tartışabilecekleri zeminleri yaratmak. Kelimeler ve Şey’ler konusunda sonraki sayılara da yazmaya devam.
 
Kelimeler ve Şey’ler

Bir kelimeyi söyleyemiyorsak, çekiniyorsak “şey” deriz ya da o kavram/tanımlama yetmiyorsa “şey” çıkar ağzımızdan; “işte şey’ler var ya hani, anla işte”, “şey misin sen?”. Eşcinselliğe ilişkin adlandırmaların tükendiği ya da yetersiz geldiği noktada, “şey” kelimesi çıkar karşımıza. Biz de kavramlar, sözlükleri tartışmaya açtığımız bu dosya da “kelimeler ve şey’ler” diyerek söze başlamak istedik. Foucault’ya da selam olsun.
 
Bakalım dosyamızda kafalarımızdaki sorulardan bazılarına nasıl yanıt aramışız. Dosyamızın giriş yazısında Burcu Ersoy, queer kavramının nasıl Türkçeleştiririz sorusuna yanıt ararken; Adnan Yıldız, Kamusal Hayalgücü’nün ilk yazısıyla kavramlara dokunduruyor; Can Yaman’ın “eşcinsel hareketi”ne karşılık, Nevin Özgür “biseksüelleri unutmamak bu kadar zor mu?” diye soruyor; Kıvanç Tanrıyar da, LGBT ile LGBTT kavramı arasındaki yerel göndermelere dikkatimizi çekerken, Senem Doğanoğlu, hukukta eşcinselliğin kodlanmasına bakıyor ve biz de Mehmet Ali ile erkek eşcinselliğin bir ucuna, “ayı”lara uzanıyoruz.  
 
Dosyamızın yanında, sözcükleri yasaklanma sürecinde olan Anıl Alacaoğlu ile kitabı üzerine sohbetimize ve “Güneşi Gördüm” ve “Teslimiyet” filmlerinden tanıdığımız Ayta Sözeri ile hayatın içinden söyleşimize dahil ediyoruz sizleri. Bir özel sohbet de, Kaos GL’nin Parisli AmcaOsep Minasoğlu ve Stüdyo Osep sergisini hazırlayan Tayfun Serttaş ile.
 
Çalışma Hayatı’nda, Bigudi Barın işletmecisi Adar, Canım Ailem’de Selma anne bizimle. Ve süreğen bölümlerimize yeni bir bölüm daha ekledik: Diyalog. Eşcinsellik konusu ve açılma deneyimlerimiz üzerine ailemiz ve yakın çevremiz ile aramızda bitmek tükenmek bilmeyen diyaloglarımızı paylaşalım istiyoruz ve Pembe Kızın Mor Annesi ile sizi de bu paylaşıma katılmaya davet ediyoruz.
 
Ayrıca, İmge Oranlı bu sayımızda da başka bir konuya parmak bastı diyerek sizi burada saydığımız ve sayamadığımız tüm yazıların akışına bırakıyoruz.
 
Gelecek dosya konumuz, “eşcinsellerin fobileri”. Hep eşcinsellere yönelik fobilerden mi bahsedeceğiz; biraz da kendi fobilerimize mercek tutalım dedik. Sizin içinizde bir fobi yok mu? Yok yok hemen karar vermeyin, belki biraz daha derine bakmak lazım ya da ışıkları yakmak.. Sonra tabi ki bulunanı bizimle de paylaşmayı unutmamak."
 

Etiketler:
İstihdam