Kaos GL Dergisi’nden ‘Ya Eşitlik Ya Hiç!’

Kaos GL Dergisi’nin Kasım-Aralık 2013 sayısı, “LGBT hakları insan haklarıdır” şiarıyla haktan özgürlüğe LGBT (lezbiyen, gey, biseksüel, trans) mücadelesini ele alıyor.

 

“Haklar özgürleştirir mi?” sorusuyla yola çıkan 133. sayıda insan merkezsiz insan haklarından Gaga feminizmine, sosyal hizmetlerden trans hakları davalarına pek çok konu ele alınıyor.  

 

Kaos GL Dergisi’ne basılı ya da internet üzerinden erişmek için abone olabilir ya da bu bağlantıda bulacağınız kitabevlerini ziyaret edebilirsiniz. Bir sonraki sayısında yerel seçimlerde LGBT’lerin yerini tartışmaya açacak derginin “haklar” sayısında yer alan katkılar için editör yazısına göz atabilirsiniz:

 

Ana akım insan haklarına bir eleştiri olarak “LGBT hakları insan haklarıdır” şiarı ile yola çıkmıştık…

 

Haktan özgürlüğe bu sayının tartışmaları gündem bölümümüzde CHP milletvekili Rıza Türmen ve BDP milletvekili Ayla Akat ile başlıyor.

 

Kaos GL hukuk danışmanlarından Elif Ceylan Özsoy, “LGBT Hakları ve hukuk politikamız” başlıklı yazısıyla LGBT’lerin insan hakları kavramını tartışmaya açıyor ve hareketin gündeminin sadece “hakların ihlal edilmemesine yönelik bir mücadeleye dönüşme riskinden” bahsederken aynı zamanda “özgürlüklerimizi” talep etmeliyiz diyor. Elif Ceylan Özsoy, LGBT’lerin insan hakları sorunu, “Bir eşcinsel olsanız da bir heteroseksüel gibi yaşama hakkınız ve heteroseksüel gibi karşı cinsle evlenme hakkınız vardır.” diye tanımlıyor. Eşcinsel olma hakkınız yok diyor!

 

Simten Çoşar ise “hak kavramının” odağındaki “insan” olgusunu tartışmaya açıyor, insan odaklı bir hak mücadelesinin eksikliğinin altını çiziyor. Adaletin sorumluğu: farklılığın tanınması başlıklı yazısıyla Aksu Bora, eşitliğin nasıl mümkün olacağını tartışırken aynı zamanda özgür olmadan, eşit olmanın mümkün olmadığını, eşit ve özgür olmadığın müddetçe de adaletin hiçbir zaman tecelli etmeyeceğini söylüyor. 

 

Begüm Başdaş, Halberstam’ın son kitabı "Gaga Feminism: Sex, Gender, and the End of Normal" eleştirel teorinin akademik protokolden ayrılarak anekdotlar, Amerikan pop kültürü, Hollywood filmleri ile birlikte nasıl kahkahalarla okunabileceğini gösteren keyifli ve provokatif bir çalışma olduğunu söylüyor ve yazısında Gaga Feminizm konusunu tartışmaya açıyor.

 

Mehmet Tarhan, 2001 1 Mayıs’ında ilk kez dile getirilen anayasal taleplerin 2013’e kadar süreçte izini sürüyor. Sinan Birdal, Hak Siyaseti ve özgürleşme başlıklı yazısında hak siyasetinin özgürleştirir mi diye soruyor. Rozerin Seda Kip, Avcılar Meis Sitesindeki transfobiyi görünür kılıyor, Kerem Dikmen ise İzmir’de transların insan hakları gündemini bize taşıyor. Hakan Ataman, nefret ideolojisini tartışmaya açıyor. Sedat Yağcıoğlu başka türlü bir sosyal hizmet mümkün diyor, Azer Sumbaş Hapishane ve transseksüeler meselesini Amerika örneği üzerinden tartışıyor. Oya Aydın ve Türker Vatansever ise LGBT’lerin çalışma hakkı alanını tartışmaya açıyorlar. Mersin’den avukat Ali Nezhet Bozlu ve Kıbrıs’tan Faika Deniz Paşa ve Öncel Polili ile Kıbrıs’taki LGBT’lerin insan haklarına ilişkin söyleşiler de bu sayıda. Avukat Sinem Hun, İstanbul sözleşmesi ve LGBT haklarını tartışmaya açarken, Osman Elbek, derginin matbaaya hazırlandığı günlerde açıklanan demokrasi paketini ele aldı.

 

Kadın Kadına Öykü Yarışmasının ikinci öyküsü de bu sayıda.

 

Kaos GL’nin gelecek dosya konusu yerel seçimler, yerel örgütlenmeler olacak. Bu dosyada partilerin LGBT politikaları ve vaatlerinin takibini yapacağız.