Kaos GL Dergisi’nin ‘Yayıncılık’ sayısı raflarda

 

 

Kaos GL Dergi’nin 20. yılı dolayısıyla düzenlediğimiz etkinliklerin dosyalarından birini "Yayıncılık" olarak belirlemiştik. Biliyorduk ki iktidar her geçen gün yayıncıların, yazarların, çevirmenlerin üzerine daha fazla çullanıyor, yaşamın geri kalanı üzerinde olduğu gibi yayın dünyası üzerindeki tasarrufunu da artırmaya çalışıyordu. Buna karşın LGBTİ hareketini bugünlerine getiren uğraşılardan birisi -tüm olumsuzluklara rağmen- bir şekilde düşünsel-yazınsal girişimlerin, yayınların ortaya çıkabilmesi, mevcut patriyarkal dehşetin “ötesini” bu alanda da bir şekilde üretebilmesiydi. Kâğıdın bulaşıcılığı elbette ki başka şeyleri de harekete geçirdi. Aralarında Kaos GL Dergi’nin de bulunduğu pek çok yayın, geçen yirmi yılda bambaşka olanakların, ittifakların kapılarını araladı.

 

Biz de bu sayımızda dosya konusu olarak yayıncılık üzerine çalışmaya karar verdik. Çıkış sorumuz şöyleydi;  “Kadın yayıncılık deneyimleri patriyarkanın ve heteroseksizmin dönüşümünde nasıl bir rol oynar?” Ancak yayıncılık üzerine araştırıp irdeledikçe, farklı örnekleri değerlendirip bu soru ekseninde mülahaza ettikçe, kadınların ve LGBTİ’lerin yalnızca “kendi” dergilerinde yazması gerekenler olarak kodlandığını ve zamanla bu dergilerin bile birer “getto” haline geldiğini hissettik. Zira eril dilin dışında kalmaya çalışmak, yayın hayatının dışına itilmeyi beraberinde getirebiliyor; bu dilin dışındaki çalışmalarsa ciddiye alınmayabiliyordu.

 

Bundan ötürü, kadınların ve LGBTİ’lerin bu “gettoların” dışında yazma fırsatı bulabilmesini, yayınların mutfağında yer almasını ve yazı çağrısından matbaaya kadar geçen süreçte nasıl etkin olabileceğini tartışmanın oldukça önemli olduğunu düşündük.

 

Azınlık yayıncılığına, özel olarak da kadın, LGBT ve queer yayıncılığına odaklandığımız bu sayı; hem yaşanan süreci anlamak, hem de bu yayınların açtıkları mücadele hatlarını görünür kılmak için pek çok dergiyi, yayınevini, web sitesini, fanzin ekibini, pek çok okuru ve yazarı bir araya getirdi.

 

Kapakta ve Umum sayfasında çalışmaları yer alan Merve Çanakçı başta olmak üzere, bu sayıya katkı sunan herkese teşekkürler…

 

16-17 Mayıs tarihlerinde gerçekleşecek olan Uluslararası Homofobi Karşıtı Buluşmayı ve elbette 17 Mayıs Homofobi ve Transfobi Karşıtı Yürüyüş’ü kaçırmamanızı umuyoruz.

 

 

Bir sonraki dosya konumuzu "Sağlık" olarak belirledik. Zira bizce egemen sistemin yok saydığı, görmezden geldiği yahut görünmez olmaya mahkûm ettiği insanların ölümlerinin ve hastalıklarının temelinde eşitsizlik, ayrımcılık, adaletsizlik, yoksulluk, sömürü ve şiddet var. Haliyle herkes için sağlık mücadelesinin de, küresel kapitalizme ve kapitalizmin sağlıkta reform adı altında sürdürdüğü özelleştirme/piyasalaştırma/ticarileştirme girişimlerine karşı mücadele etmekten geçtiği kadar, yaşamın tüm çeşitliliğini savunmaktan ve zenginleştirmekten de geçtiğini düşünüyoruz. 

 

Katkılarınızı 10 Haziran’a kadar editor@kaosgl.org adresine bekliyoruz.

 

 

Kaos GL Dergisine basılı ya da internet üzerinden erişmek için abone olabilir ya da bu bağlantıda bulacağınız kitabevlerini ziyaret edebilirsiniz.