08/10/2024 | Yazar: Kaos GL

8 Ekim Uluslararası Lezbiyen Günü kapsamında yayınlanan rapor, lezbiyen*lerin temel insan haklarından yararlanmaları önünde ayrımcılığın neden olduğu engellere dikkat çekiyor.

Kaos GL Derneği’nden Lezbiyen*lerin İnsan Hakları Raporu Kaos GL - LGBTİ+ Haber Portalı

Kaos GL Derneği, 8 Ekim Uluslararası Lezbiyen Günü’nde Lezbiyen*lerin İnsan Hakları Raporu’nu yayınladı.

Damla Umut Uzun’un hazırladığı rapora Aylime Aslı Demir, Defne Güzel, Seçin Tuncel, Janset Kalan, Suay Yüksel ve Deniz Öztürk katkı sundu. Rapor kapsamında 10 lezbiyen/bisekseksüel kadın ve non-binary aktivistle görüşmeler gerçekleştirildi.

Raporda, lezbiyen*lerin yaşadığı ayrımcılık, taciz ve damgalamanın taşrada daha yoğun hissedildiği belirtildi. Raporda, bir katılımcının şu ifadeleri yer aldı:

“Taşrada çalışmak durumundaydım. Taşrada bu işler çok daha sıkıntılı. Hiç kendiniz olamıyorsunuz. Dar bir çember oluşturabiliyorsun belki taşrada da ama zaten sizin hiçbir şekilde beslenebileceğiniz kendiniz olabileceğiniz hiçbir alan yok dışarda. Dört duvar arasında kim yaşayabilir ki?”

Rapora ulaşmak için tıklayın

Raporda, lezbiyenlerin istihdam ve çalışma hayatında yaşadığı ayrımcılık da yer aldı. Zorunlu heteroseksüellik baskısının çalışan lezbiyen*leri olumsuz etkilediği belirtildi:

“Liseden sonra Ankara’ya ilk geldiğimde iş buldum, çalışıyordum bir yerde. Lezbiyen olduğumu biliyorlardı ve bunun için patronum tarafından taciz edildim. Ayrıldım. ‘o lezbiyen olduğu için kovduk’ demişler arkamdan…”

Sağlık hakkına erişim ise raporda yer alan bir diğer başlık oldu. Raporda, lezbiyen*lerin sağlığa erişiminde cinsiyet kimliği veya cinsiyet özellikleri çeşitliliği söz konusu olduğunda ayrımcılık katmanlarının derinleştiği kaydedildi.

Raporda yer alan diğer başlıklar ise “Eğitim Hakkı”, “Barınma Hakkı”, “Adalete Erişim”, “İfade ve Örgütlenme Özgürlüğü” oldu.

Raporun sonuç kısmında ise LBTİ+ ve feminist insan hakları savunucularının hedef gösterildiği ve ifade özgürlüklerinin kısıtlandığı vurgulandı. Türkiye’deki mevzuatta koruyucu önleyici mekanizmaların yetersizliği nedeniyle lezbiyen*lere karşı işlenen nefret suçları ve nefret söylemleri etkin bir biçimde soruşturulamadığına dikkat çekildi.


Etiketler: insan hakları, kadın, mülteci, nefret suçları, çalışma hayatı, eğitim, barınma, siyaset, sağlık hakkı
2024