07/02/2013 | Yazar: Murat Köylü

Toplantıya Kaos GL adına katılan Murat Köylü, yasanın ayrımcılık ile ilgili maddelerinde cinsel yönelim ve cinsiyet kimliğinin içerilmesinin lezbiyen, gey, biseksüel ve trans bireyleri, özellikle ardıl hak ihlallerinden korumak için elzem olduğunu söyledi.

Çalıştay Türkiye’nin üyelik aşamasında olduğu ICMPD ile İçişleri Bakanlığı ortaklığında organize edildi. 5 Şubat’ta Ankara’da gerçekleşen toplantıya Dışişleri Bakanlığı, Adalet Bakanlığı, Avrupa Birliği Bakanlığı, Milli Savunma Bakanlığı, Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı, Kültür ve Turizm Bakanlığı, Avrupa Birliği Türkiye Delegasyonu, Uluslararası Göç Örgütü ve çeşitli büyükelçiliklerden temsilciler katıldı. Sivil toplum kuruluşlarından Kaos GL, İnsan Kaynağını Geliştirme Vakfı, Antalya Aile Planlaması Vakfı, Kadın Dayanışma Vakfı çalıştayda yer alan ve kurumsal görüş sunan sivil toplum örgütleri oldular.

Türkiye’nin mevcut ulusal mevzuatında insan ticareti salt kriminal boyutu ile TCK’nın 80. Maddesinde yer alıyor. Türkiye’nin uluslararası yükümlülükleri çerçevesinde, konu ile ilgili ulusal mevzuatını ve kuruluşlarını medeni hukuk ve insan hakları hukuku bağlamında güçlendirmesi gerekiyor. Suçun önlenmesi ve mağdurun korunması bu çerçevede ele alınıyor.

Toplantıya Kaos GL adına katılan Murat Köylü, yasanın ayrımcılık ile ilgili maddelerinde cinsel yönelim ve cinsiyet kimliğinin içerilmesinin lezbiyen, gey, biseksüel ve trans bireyleri, özellikle ardıl hak ihlallerinden korumak için elzem olduğunu söyledi. Köylü, yasal ve politik mücadelenin sadece uluslararası değil, yurtiçi insan ticareti ile de etkin biçimde hedeflenmesi gerektiğinin altını çizdi. Dezavantajlı durumda tutulan, marjinalize edilen kişilerin insan ticaretinin en kolay hedefleri haline geldiğini aktaran Kaos GL temsilcisi, bu bağlamda sorunun bir toplumsal cinsiyet, insan hakları ve demokrasi sorunu olduğunu yineledi. Yasanın da bu açıdan diğer ilgili yasalar, politikalar ve mekanizmalarla eşgüdüm için algılanması gerektiğini sözlerine ekledi. Köylü ayrıca sivil toplumun yasa süreçlerine etkin katılımının kamu yönetiminin işini kolaylaştıracağını, amaçların kaba muhalefet değil, yapıcı eleştirel işbirliği olduğunu vurguladı.

Kaos GL görüşlerini önümüzdeki günlerde ilgili Bakanlıklar’la resmi yazışma şeklinde paylaşacak. Taslak daha sonra İçişleri Bakanlığı tarafından Bakanlar Kurulu’nun ve ilgili meclis komisyonlarının takdirine sunulacak. 

http://www.mfa.gov.tr/turkiye_nin-insan-ticaretiyle-mucadelesi-.tr.mfa

http://www.ikgv.org/insan_ticareti.html


Etiketler: insan hakları
nefret