Kaos GL Kadın Kampı Düzenledi

“Zehra Tosun’un modere ettiği Karşılaşmalar Atölyesi Kampın ilk atölyesiydi. Bu Atölyede tanışma ile başladı, Atölyede, eşcinsel ve biseksüel kadınların aile; iş yaşamı; okul; lgbt, feminist ve karma örgütlerle karşılaşma deneyimleri paylaşıldı. Atölyede ağırlıklı olarak açılma ve açılamama deneyimleri konuşuldu. Aileye veya arkadaşa açılmanın her zaman baskı ve yok sayılma ile sonuçlanmadığını gösteren kişisel hikayeler aktarıldı. Paylaşılan kişisel deneyimler, yaygın kanının aksine sadece daha görünür kabul edilen gey ve transların değil, eşcinsel ve biseksüel kadınların da iş ve okul yaşamında cinsel yönelimleri nedeniyle uğradığı ayrımcılığı ortaya koydu. Toplumun eşcinsel ve biseksüel kadınlara yönelik olumsuz önyargılarının zaman zaman kendine dönük hoşnutsuzluk duygularına neden olabildiği ve kendini toplumun algıladığı biçimde görmeye sürükleyebildiği ifade edilirken; özellikle eşcinsel biseksüel kadınlarla bir arada olmanın ve dayanışmanın bu güçlükleri aşmayı mümkün kılabildiği vurgulandı.

İdil Engindeniz Şahan’ın yürüttüğü atölyede haber yazma ve söyleşi teknikleri anlatıldı. Bu atölyede Lezbiyen ve biseksüel kadınların medyada temsili konuşuldu. Atölye içerisinde magazin ve nefret söylemi haberleri ve eşcinsel biseksüel kimliği marjinalleştirilen haberler ve bu haberlerin günlük yaşantıda yarattığı sorunlar konuşuldu.

Seyirci (oyuncular) tarafından belirlenen bir problemin çözümlerinin, araştırılarak sahne üzerinde deneyimlenmesine dayalı olan forum tiyatrosu, seyirciyi oyuna dahil eden, böylece kişilerin kendi sorunlarına katılım gösterme ve çözüm bulma konusunda aktif rol almasını sağlayan bir uygulama. Açığa çıkmayan, bastırılan toplumsal ve sosyal sorunları kamusal alana çıkarmak için oldukça işlevsel bir rolü olan yöntem. Pek çok sorunla karşı kaşıya olan eşcinsel biseksüel kadınların bizzat yaşadıkları ve deneyimlerini tiyatral bir ifadeyle ortaya koymasını sağladı.

Sunumda incelenmiş olan eserlerin iki uç arasında nasıl gidip geldiğinden bahsedildi ve terra incognita’ya dayanan anlatı ile homososyal arzuya dayanan anlatı karşılaştırıldı. “Kadın düşmanlığıyla eşleştirilecek prototip bir terra incognita söylemi var mı?” “Bu tip bir söylemi incelemenin anlam ve önemi ne?” “Terra incognita’yı benimsemeyip, anlatısını homososyal bağlar üzerinden kuran bir yazar kadın düşmanı olabilir mi?” “Terra incognita söylemi her zaman kışkırtıcılık üzerinden eril anlatıcı-erkek okuyucu bağını kurmak zorunda mı, pornografiyi aşan bir terra incognita söylemi var mı?” “Queer bir erkek anlatıcı, homososyal arzuya bakarken, heteroseksüel erkek anlatıcıyı aşar mı, aşarsa nasıl aşar?” sorularının başlığı altında tartışıldığı atölye Kıvanç Tanrıyar tarafından sunuldu.

Sağlık, tıp alanında ve cinsellikle ilgili birçok kaynakta kadın bedeni ve cinselliğinin hetero erkek diliyle yazılması, kadın bedeni ve kadın cinselliğinin konuşulduğu atölyeyi Hasbiye Günaçtı sundu.

 

Eşcinsel-biseksüel kadınlara yönelik ihlallerin raporlama sürecinde resmi başvuru yapılmış veya medya vs. kanallarla kamusal bilgi haline gelmiş ihlallerin "güvenilir" bilgi kabul edilmesi. Trans erkek ve eşcinsel-biseksüel kadınların resmi işlem yapma veya ihlali kamusal alanda duyurma konusundaki endişeler ve bu nedenlerle birlikte ihlallerin görünmez hale gelmesi Hukuk ve Ayrımcılık atölyesinde tartışıldı. Bu atölyeyi Yasemin Öz yürüttü.