29/12/2010 | Yazar: Kaos GL

ODTÜ LGBT Dayanışma’nın “topluluk” olma başvurusunu reddeden Orta Doğu Teknik Üniversitesi Rektörlüğüne mektup gönderen Kaos GL Derneği Hukuk Sekrete

ODTÜ LGBT Dayanışma’nın “topluluk” olma başvurusunu reddeden Orta Doğu Teknik Üniversitesi Rektörlüğüne mektup gönderen Kaos GL Derneği Hukuk Sekreteri Avukat Yasemin Öz, “Rektörlüğünüz tarafından topluluğa getirilen engellemenin yasal düzenlemeler çerçevesinde ele alınarak, hukuka aykırı bu tutumdan geri dönüleceğini temenni ediyoruz.” dedi. 

ODTÜ LGBT Topluluk başvurusunun reddedilmesine karşı ODTÜ Rektörlüğüne, Kaos GL Derneğinin gönderdiği mektubun tam metnini yayınlıyoruz:
 
Orta Doğu Teknik Ünivertsitesi Rektörlüğüne
 
Üniversiteniz rektörlüğü tarafından LGBTT Topluluğu kurulması yönündeki öğrencilerinizin talebinin reddedilmiş olduğunu öğrenmiş bulunmaktayız. Derneğimiz,LGBTT bireylere yönelik ayrımcılığa karşı mücadele etmek ve LGBTT bireylerin yaşadıkları sorunlara karşı dayanışma oluşturmak amacıyla kurulmuş olan bir dernektir. LGBTT Topluluğu kurulması talebini reddetme kararınız, öncelikle Anayasa’nın 33. maddesi ile garanti altına alınan örgütlenme özgürlüğünün açıkça ihlali anlamına gelmektedir. Topluluk tarafından yapılan başvuru, Anayasanın 33 ve 90. maddelerinin atfıyla Avrupa İnsan Hakları Sözleşmeleri ve Birleşmiş Milletler sözleşmeleri çerçevesinde örgütlenme özgürlüğü kapsamında ele alınmalıdır.
 
Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi’nin “Dernek kurma ve toplantı özgürlüğü” başlıklı 11. maddesi ile; Herkes asayişi bozmayan toplantılar yapmak, demek kurmak, ayrıca çıkarlarını korumak için başkalarıyla birlikte sendikalar kurmak ve sendikalara katılmak haklarına sahiptir. Bu hakların kullanılması, demokratik bir toplumda, zorunlu tedbirler niteliğinde olarak, ulusal güvenliğin, kamu emniyetinin korunması, kamu düzeninin sağlanması ve suç işlenmesinin önlenmesi, sağlığın veya ahlakın veya başkalarının hak ve özgürlüklerinin korunması amaçlarıyla ve ancak yasayla sınırlanabilir. Bu madde, bu hakların kullanılmasında silahlı kuvvetler, kolluk mensupları veya devletin idare mekanizmasında görevli olanlar hakkında meşru sınırlamalar konmasına engel değildir.” düzenlemesi getirilmiştir.
 
Maddede örgütlenme hakkının kanunla sınırlandırılabileceği belirtilmişse de, lezbiyen, gey, biseksüel, travesti ve transeksüel bireylerin örgütlenemeyeceğine ilişkin kanunla getirilmiş bir sınırlama bulunmamaktadır.
 
Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi’nin “Ayrımcılık Yasağı” başlıklı 14. maddesinde; “Bu sözleşmede beyan edilen hak ve özgürlüklerin kullanılması cins, ırk, dil, din, siyasal veya başka bir inanç, ulusal veya toplumsal köken, ulusal bir azınlığa mensup olma, mülkiyet, doğum veya başka bir statü gibi herhangi bir nedenle ayrımcılık yapılmaksızın güvence altına alınır” hükmüne yer verilmiştir.
 
Rektörlüğünüz kararı ile, Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi’nin örgütlenme hakkına ilişkin maddesi ile birlikte, ayrımcılık yasağını düzenleyen 14. maddesi de ihlal edilmiş ve cinsel yönelim ayrımcılığı yapılmıştır. Oysa ki, AİHM cinsel yönelim ayrımcılığının, Türkiye Cumhuriyeti devletinin de tarafı olduğu Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi’ne aykırı olduğu yönünde pek çok karar vermiştir.
 
Cinsel yönelimin, hak ve özgürlüklerin kullanımı bakımından bir ayrımcılığa neden olmaması gerektiği yönünde bir hukuki yükümlülüğün varlığı, Türkiye bakımından, 2003 yılı Aralık ayından beri yürürlükte bulunan Medeni ve Siyasi Haklara İlişkin Uluslararası Sözleşmesi hükümleri bağlamında incelenebilir. Bu sözleşme ile kurulan denetim organı İnsan Hakları Komitesi nezdinde bireysel başvuruda bulunma hakkı Türkiye tarafından (R.G. 05 Ağustos 2006-26250) da tanınmıştır. Komite, eşcinsellerin hak ve özgürlüklerinden yararlanmalarına ilişkin bir kararında, bu Sözleşme’nin AYRIMCILIK YASAĞI’NA ilişkin m. 2 ve HUKUK ÖNÜNDE EŞİTLİK konusuna ilişkin m. 26 hükümlerinde vurgu yapılan “cinsiyet’’ teriminin “cinsel yönelimi’’ de kapsadığı ve bunu dikkate alan bir biçimde yorumlanması gerektiğine dikkat çekmiştir (Nicholas Toomen v. Australia- Application No:488/1992- 31 Mart 1994 kararı).
 
Rektörlüğünüz tarafından topluluğa getirilen engellemenin yasal düzenlemeler çerçevesinde ele alınarak, hukuka aykırı bu tutumdan geri dönüleceğini temenni ediyoruz.
 
Kaos GL Derneği
Hukuk Sekreteri
Avukat Yasemin Öz 
 

Etiketler: insan hakları
İstihdam