19/07/2007 | Yazar: Umut Güner

İstanbul Valiliği’nin Lambdaistanbul Derneği’ne yönelik "hukuka ve ahlaka aykırı dernek kurulamaz" gerekçesiyle açtığı dava hakkında kaosgl.org okuyucularından

İstanbul Valiliği’nin Lambdaistanbul Derneği’ne yönelik "hukuka ve ahlaka aykırı dernek kurulamaz" gerekçesiyle açtığı dava hakkında kaosgl.org okuyucularından tepkiler gelmeye devam ediyor.

*Savcılığa tebrikler…
Aydın Öztek

Böyle bir derneğin varlığı bir çok kişiyi rahatsız ediyor, ki bu zaten ortada. Şöyle ki, Bilgi Üniversitesi’nde kurulan lgbt kulübü için de aynı rahatsızlık söz konusu… Ama bu rahatsızlık, çevremdekilerden geldiği için daha da şaşırtıcı. Aslında homofobik olmayan bu kişiler, bir üniversite bünyesinde kurulan lgbt kulübünün ayrımcılık yarattığını düşünüyorlar:

O zaman biz de hetero kulübü kuralım.

E, kur o zaman… Eğer, sen de aktiviteler yapacaksan, kur. Eğer, sen de ayrımcılığa uğradığını düşünüyorsan, kur. Bu ayrımcılığa karşı dayanışma içinde olmak istiyorsan, kur. İstiyorsan, kur…

Yani, lgbt bireylerin örgütlenebilmesine katkıda bulunan bir öğrenci kulübü, homofobik olmayan kişilerin bile “gereksiz”, “ayrımcı” gördüğü bir kulüp haline gelebiliyor. Ama, bunu son derece normal karşılamak gerekir bence, çünkü herkesin takdir ettiği bir şey varsa ortada, bir de yanlış vardır muhtemelen. Doğru bir fikir olup olmadığı bile tartışılamaz, bunu tartışabiliyor oluşumuzdan mutluluk duymamız gerekmez mi?

Lambdaistanbul’a gelince… Bu arkadaşlarımın hiçbiri de kapatılmaya destek vermiyor. Neden mi? Çünkü, örgütlenebilmemiz gerektiğine inanıyorlar. Dayanışma içinde bulunabilmeliymişiz. Teşekkür ederiz. Peki neden üniversitede olunca ayrımcılık addediyorsunuz buna benzer bir oluşumu? Belki de “dayanışma, dayanışabilme, üniversitelilere indirgenemez” diyedir. Böyle bir düşünceye sahip olanlar da vardır elbette. “Paran kadar eşcinselsin” olayının, “eğitimin kadar eşcinselsin” versiyonu. Hatta bunu da paraya bağlamak mümkün, ne de olsa, orası özel bir üniversite –ki bu olaya girmeye gerek yok şu noktada.

Savcılığın bu davasına ise, son derece karşılar, karşıyım. Her yerde bir sürü dernek var, bunlar neye ve kime göre ahlaki ya da hukuki? Kurulan bu dernekler ve oluşumlar, kıraathane izni kolay alınamadığı için, ismi “dernek” olan şeylerdir. Yani, amaçları örgütlenmektir, ama okeye dördüncü bulmak ya da elli bir oynamak içindir. Esasında belli bir amacı olan yerler değillerdir. “Sözüm meclisten dışarı” deyip, içlerinden birkaç tanesinin, tamamen bir dernek mantığıyla hareket ettiğini ve dayanışma, örgütlenme, yardımlaşma gibi konularda hizmet ettiğini de söyleyerek, kimsenin hakkını yemeyeyim.

Hala, iki bacak arasında taşıdığımız bir namusumuz var ve her şeyi de buna göre değerlendiren, değerlendirmeye çalışan bir toplumuz. Belli ki, savcılık da namusunu yanında gezdiren, hatta topluma kesinlikle açmayan, çünkü bacak arasında saklayan bir kişilik. Eşcinselliğin, bir hastalık olduğu savını taşıyor hala, kuşkusuz. Ya da sapkınlık… Bu nedenle de bu sapkın insanların örgütlenebilmesi de ahlaka aykırı değildir de, nedir?

Bazı şeyler ahlaka aykırı olsa bile, kanunlarla desteklenmiş olabileceği için korunma altındadır. Ama, böyle bir derneğin kurulması hukuka da aykırıdır, çünkü yasalarda “cinsel yönelim” ibaresi bile yer almamaktadır. Bu durumda, bu insanların varlığı devletin hiçbir kademesince varlık bulmaz ve bulamaz iken, nasıl olur da böyle bir dernek hukuka uygun olabilir? Olamaz…

Yıllardır varlığını sürdüren Lambdaistanbul’un (ve diğer lgbt derneklerinin de), bugüne kadar gerçekleştirdiği şeyler göz önünde tutulunca, neden kapatılması istendiğini anlıyoruz. Çabaları olan bu dernekler, eninde sonunda bunları gerçekleştirecek diye korkan insanlar, engellemenin bir yolunu aramakta da haklılar…

Eşcinselliğin bulaşıcı olmadığını bilmeyecek kadar cahil olan bu insanlar, bu derneği kapatarak da eşcinselliğin biteceğini, Türkiye’de (ya da en azından İstanbul’da) eşcinsel kalmayacağını mı düşünüyorlar? Bu durumda, eşcinsel olarak kalmak isteyen bireylerin, en yakın şehirdeki lgbt derneğine gitmesi gerekiyor galiba… Ve de böyle bir dernek, halka kötü örnek olacaktır, oluyordur da yıllardır. Lambdaistanbul’a gelenler anında bir eşcinsele dönüşüyor, etrafını da etkiliyor. Lambdaistanbul, insanları zorla eşcinsel yapıyor… Kapatılmalı, geç bile kalındı…

Savcılığı, böyle saçma ve dayanağı olmayan bir nedenle Lambdaİstanbul’u kapatmaya çalıştığından dolayı tebrik ediyor, başarılarının devamını diliyorum.

*Türkiye için son derece ilkel bir harekettir
Anıl Üver, Viyana

Kaos GL ve Lambdaistanbul LGBTT Dernekleri ne ahlâka ne de hukuka aykırı derneklerdir. Eğer Türkiye'nin ahlâkından ve hukukundan bahsediyorsak... İlk cümleyi netlikle tekrarlamam zor. Zira ahlâklı görünüp en büyük ahlâksızlıkları yapmaktan kaçınmayan bu toplumun 'demokratik hukuku' çelişkilerle dolu. Özünde, yasalarca yasaklanmamak ve hiç bir hak tanınmamak, yani hiçbir vesileyle adı geçmemek aslında daha kötü bir statü. Bu, "yok sayılmak" la aynidir benim için. İşte bu noktada önem taşıyor LGBTT dernekler ve gruplar. Böylelikle bir araya gelerek haklarımızı arayabilir, alabiliriz. LambdaIstanbul'a yönelik kapatma davası da demokratik hukuk devleti olduğunu iddia eden Türkiye için son derece ilkel bir harekettir...

*Günün her saatinde otobüs durağında veya dişinizi fırçalarken bile "ahlaka aykırı" durumuna düşmek hiç de zor değil
Kumru Toktamış, Amerika

Geçenlerde Türkiyeli ve temiz kalpli bir mühendis arkadaşım, eşcinselliğin, baskı altındaki genç kız ve erkeklerde ortaya çıkan ve tedavi edilmesi gereken bir patoloji olduğunu söyledi. "İyi de özgürlüklere daha yaygın bir biçimde sahip çıkılan toplumlarda neden daha çok eşcinsel doktor, işadamı, uzman ve öğretmenlere rastlıyoruz o zaman?" diye sorduğumda çok şaşırdı. Değil eşcinselliği, bütün azınlık olma hallerini bir tür tedavi edilmesi gereken hastalıklar silsilesi olarak gören Türk toplumunda, günün her saatinde otobüs durağında veya dişinizi fırçalarken bile "ahlaka aykırı" durumuna düşmek hiç de zor değil. Çünkü her zaman nizama uygun bir şekilde sıraya girmeniz, standartlara uygun biçimde davranmanız konusunda uyarı alabilirsiniz. ABD'de eşcinsel grupların en temel varoluş gerekçeleri, bütün azınlıkları kapsayan özgürlüklerin daha verimli bireyler ile daha uyumlu ve barışık bir toplum yaratıyor olması. Türkiye de ise idarecilerimiz hala toplumu emir kulu ile kışla nizami arasında bir yerlerde tektipleştirme gayreti içinde.

Türkiye toplumunun, demokratik dünyadan en büyük farkı bireyin özgür ifade biçimlerinin ya yok sayılması ya da ancak ve ancak "doğrulara uygun" olduğu zaman kabul edilebilir olması. Özgürlük dendi mi ilk aklımıza gelen başıbozukluk olduğu için azınlıkta kalmış herhangi bir varoluş biçimine zerre kadar saygısı olmayan bir toplum olduk. Çoğunluğun varoluş biçimlerini paylaşmayanlara ancak ve ancak hadlerini bildikleri, boynu bükük bir kenarda durdukları ve ses çıkarmadıkları takdirde pederşahi bir hoşgörü gösterme adetini ustun bir vasıf bile sanıyor olabiliriz. Eşcinsellerin de, diğer azınlık, "aykırı" duruşlar gibi hadlerini bilip susup saklanmalarını ve tedavi olmalarını bekleyen bir zihniyet, çoğunluğun standartlarını toplumsal hiyerarşinin en üstüne koyması ile sürekli eşitsizlik üreten ve bu eşitsizliği benimseyen bir anlayıştan başka birsey değil. Oysa azınlık olmak bir eşitsizlik gerekçesi haline geldiği anda, varoluş çeşitliliğinin ne zaman ve nerede baskı altına alınacağının pusulası şaşıyor. Bugün eşcinsel derneklerini kapatmak isteyenler, yarın ise giderken yanlış kıyafet giydi diye de birilerini cezalandırmak isteyebilirler. Malum Türkiye’de bugün "yanlış kıyafet" tartışması da yapılıyor. Bu dur durak bilmeyen tektipleşme gayretkeşliği Türkiye'yi demokratik dünyadan uzaklaştıran en büyük güç.

*"Ahlak" ibaresinin sınırlarının çizilmesi için mücadele edilmelidir
İsmail Alacaoğlu, Kaos GL Derneği

Ahlak kavramının, kanunlarda ucu çok açık olduğu ve sınırları belirlenmediği için, Hakimin ya da savcının kendi ahlak anlayışı çerçevesinde değerlendiriliyor maalesef. Eşcinsel ibaresini gören ve kendi ahlak anlayışına göre bunun ahlaksızlık olduğunu düşünen, ve kanunlarda da ahlaka aykırı ibaresini gören karar verici mekanizma, bu ahlaka aykırı ibaresini alıp, onu kendi ahlak kavramının bir kılıfı haline getiriyor ve eşcinsel derneği kurmak ahlaka aykırıdır, üstelik bakınız ahlaka aykırı dernek kurmak kanunca da yasaktır diyor. Türk Medeni Kanunu'nun 56. maddesi "Hukuka ve ahlaka aykırı amaçlarla dernek kurulamaz" demektedir. Önemli olan buradaki "amaçlar" ibaresidir. Esas olan, Derneğin, kimi zihniyetlerce ahlaka aykırı bulunup bulunmaması değil, derneğin tüzüğünde hukuka ve ahlaka aykırı amaçlar olup olmamasıdır. Dolayısıyla, tüzüğünde, bir insan hakları olan eşcinsel hakları için hukuki ve sosyal boyutta mücadele edeceği belirtilen bir derneğin kapatılma isteminin, hukuki bir dayanağı olmayacağı için Lambda'ya açılan dava, Lambda'nın lehine sonuçlanacaktır kanımca. Burada esas olan ve çözüme kavuşturulması gereken sorun, Kanunlarda yer alan "Ahlak" ibaresinin sınırlarının çizilmesi için mücadele edilmesidir. Aksi takdirde, şu ana kadar kurulan eşcinsel dernekleri'nin hepsinin karşılaştığı, Kaos GL dergisinin toplatılmasına yol açan ve şimdi de Lambda'nın karşı karşıya kaldığı sorunun bir başka sefer bir başka şekilde karşımıza çıkması kuvvetle muhtemeldir.

*Eşcinselliğin Ne Olduğunu Ne Olmadığını Anlatmamız Gerekiyor!!!
Ömer Akpınar, Ankara

Soru zaten başlı başına sinir bozucu, ayrımcılığın bir başka yansıması. Hukuka aykırı bir tarafı yok diye biliyorum, ahlaka aykırılık kısmı ise tamamen mevcut değerlerin dayatılması. Eşcinsellerin haklarını aramaları, özgürleşmek için çaba sarf etmelerinin "ahlaka" aykırı bir yanı olamaz. Eşcinsellere karşı süregelen ayrımcılık her ne kadar insanı çileden çıkarsa da, içimizde birikenleri durumu değiştirmek adına sakince kullanmalıyız. Pek çok eşcinsel bilecektir bunu, bir zamanlar kendimiz de eşcinselliğe karşı ne kadar önyargılıydık, sorun bilgisizlikten kaynaklanıyor. o yüzden "neden bunca vahşete maruz kalıyor eşcinseller?" diye düşünüp sadece birilerini suçlamayı tehlikeli buluyorum, kendi bilgimizi paylaşabileceğimiz bir ortamda bunu içimize atıp susuyorsak etrafımızdaki homofobiyi kırmaya çalışmadığımız için kendimize kızmalıyız. eşcinsel örgütlenme ne hukuka ne de ahlaka aykırı; fakat insanların anlam veremediğimiz önyargılarını kırmamız için eşcinselliğin ne olduğunu, ne olmadığını onlara anlatmamız gerekiyor.

*Eşcinsel ya da değil herkes dernek kurabilmeli…
Psikolog Sevil YÜKSEL, Kızılay Gölcük Toplum Merkezi

Bu ayrımcılıktır, insan haklarına aykırıdır. Sivil toplum örgütlerinin işlevi devlet üzerinde baskı oluşturarak varolan düzendeki boşlukları doldurmaktır. Yasal olan dernek kurmaksa ve sivil toplum örgütlenmesi ise kanunen herkes eşitse eşcinsel ya da değil herkes kurabilmelidir.

*Kimin ahlakına zarar vermektedir?!?
Çağlayan Tuna, Psikolog

Derneğin kurulu olması kime göre ahlaka, kimin ahlakına zarar vermektedir?!?
Davanın en kısa sürede geri çekilmesini ya da dernek lehine sonuçlandırılmasını umuyorum.

*Madem ki halk ses çıkarmaya başladı
Sevda, İstanbul

Her bireyi kendi "kuralları" içerisinde yoğurarak istediği "vatandaş"ları yaratan devletin tahakküm mekanizması her zaman sadece cezaevleri çerçevesinde yürümüyor elbet, aksine doğumumuzdan beri bizi kıskacına alan devlet son kozlarını "adalet sarayları"nda ortaya koyarken kişiliklerimizi yoğurmadan önce, hamurlarımızın hazırlığı aşamasında içerisinde olduğumuz sürecin farkında dahi olamıyoruz. Kendi gücünü korumak için militarizmle öpüşe koklaşa ilerleyen iktidar mekanizmaları beynimize saldığı psikolojik dayatmalar, baskılarla bizi "er"i kılarken uyanmaya başlayıp ağzımızı açtığımız anda militarizmin oyuncak(!)ları silahlar, bombalar, işkenceler ve sürgünler yağıyor üzerimize. Kendi kimliğini asla göstermeyip olanca anaç (!) gıdımızı okşayan militarizm kendi meşruiyetinde bir an şüpheye düşmeden yıkıyor, yakıyor, yok ediyor... Fakat karanlık uykularda ağızlara kaçan sinekler kimi zaman uykuları bölüp uysal halkın ağzındaki pisliği fark edip tükürmesine de neden olabiliyor. Eh bunun üzerine durur mu iktidar, elbet hemen alternatif bir çözüm giriyor devreye; madem ki halk ses çıkarmaya başladı -bunun anlamı MEŞRUİYETİNİ YIKILMASIna denk düşüyor.-, yeter ki onlar ses tellerini yormasınlar (!), "faili belli" cinayet ve "kayıp"ları daha alttan ve "önleyici önlemler"le (!) işleyebilir elbette... Tabii burada maddesel yok edilmenin de, daha alttan ve "önleyici önlemler"in de sürecin son aşamalarına denk düştüğünü söylemeliyiz. Bunların öncesindeyse daha önce de söylediğimiz gibi gizli psikolojik baskı, dayatma mekanizmaları geliyor, örnek vermemiz gerekirse HEPİMİZ HETEROSEKSÜEL DOĞUYORUZ... Ne giyeceğimizden, saat kaçta kalkıp kaçta yatacağımıza, ne izleyeceğimize kendisi karar veren iktidar, bizler yerine cinsel yönelimimize de karar veren iktidar emir- komuta zincirinde bir piyon olmayı reddedebileceğimiz "tehlike"siyle en var oluşsal güdülerimizi dahi baskı altına alıyor. Direnişe geçen bir gurup makinalaşmamış insansa daha önce bahsettiğimiz bin bir "ceza"yla karşı karşıya kalıyor ki bunlardan en büyüğü bugün vicdani ve total retçilerin de yaşamak zorunda bırakıldığı sivil ölüm... Bugün sivil ölüm sadece oy verememek, yasal hiç bir işlemi gerçekleştirememekten öte toplumda görmezden gelinmek, tek başına yok olmaya bırakılmak anlamına geliyor, "İstediğiniz her şeyi olmakta, düşünmekte özgürsünüz, tek başınıza olduğunuz sürece."(!). LAMBDA LGBTT Dayanışma Örgütü'ne açılan dava da bizleri yok etmeye nasıl kendilerini adamış bir iktidar mekanizmasıyla karşı karşıya olduğumuzun örneği. Malum insanlar arası dayanışmanın, paylaşımın olmadığı, cephelere bölünmüş bir dünyada küçük hamurlar her zaman daha kolay yoğruluyor..

*Eşcinsel derneğinin kapatılması hukuka ve ahlaka aykırıdır
Ece Dayıoğlu

"Eşcinsel derneğinin kapatılması hukuka ve ahlaka aykırıdır."
Bu ülkenin kendini bilmez hegemonyası zannediyor ki tüm yolları kapatırsam görmek istemediklerimi görmem, duymak istemediklerimi duymam. Bu böyle değil işte.
Bu ülkede bir çocuğun aldığı eğitim onu, kendi kültürüyle anasıyla bağlantısı olan anadilinden koparmak manasına geliyorsa bu bir sorundur. İstediği kadar kapasın gözlerini cumhuriyet severler. Bu insanların siyasi haklarını ellerinden almak onların rızasını kazanmadıktan sonra boş bir çabadır? Sonuçlarını görüyoruz, daha çok şiddet, daha çok acı.

Bu ülkede sokaklarda içinde tedirginlik olmadan yürümek isteyen kadınlar var. Burun kıvırıp da yok saymakla önüne geçilemeyecek bir eşitsizlik var.

Bu ülke de kendisi olabilmek için mücadele veren insanlar var. Ben buyum, siyasi kimliğim, bana benden habersiz zımbalanmış toplumsal kimliklerim ve cinsel kimliğim. Bir insan cinsel kimliği için, kime nasıl aşık olacağını meşrulaştırmak için mücadele vermek zorunda kalıyorsa bu ülkede bu siyasi bir mücadeledir. Bunu gözden kaçırmamalıyız.
Ötekileştirdiğimiz, ötelediğimizdir aynı zamanda. Bizden uzak olsun, gözümüz görmesin. "Kürtler mi? Nerde? Kadın hareketi mi? Pöh bir avuç erkek düşmanı feminist. Eşcinseller? Aman otursunlar oturdukları yerde on sene önce sokağa çıkamıyorlardı."
Eşcinsel derneklerinin kurulması ve bir eşcinsel hareketin başlaması çok eski bir olgu değil, devlet bunu deneyecek her koldan saldıracak. Bu daha önce defalarca yaşandı mücadele aşamalarında. Evet zayıflattı, evet hırpaladı ve evet öldürdü. Ama kurutamadı.
Ben Kürt değilim, Ermeni değilim, Eşcinsel değilim ama bir Kadınım. Ötekileştirilen ve aynı zamanda ötekileştiren bir kimliğin içinde yitmeden var kalmaya çalışan sıradan bir insan.

Vermekte olduğunuz mücadelenin destekçisi değil bir parçasıyım. Ancak hepimiz Kürt, hepimiz Ermeni, hepimiz kadın ve hepimiz eşcinsel olursak hep beraber ama ayrı ayrı savaşırsak bu baskıyla o zaman bu gerçek bir hareket olacak. Farkındalığımız ortak noktamız ve en önemli silahımız, bunu kaybetmediğimiz sürece yıkabiliriz ve yeniden yapabiliriz.

*Homofobik bir anlayışın sonucunda verilen bu karar hukuk dışıdır
Aysun Sayın, Sosyal Kalkınma Ve Cinsiyet Eşitliği Politikaları Merkezi

“Eşcinsel derneği kurmak hukuka ve ahlaka aykırıdır” Bu gerekçe insan haklarına ve örgütlenme özgürlüğüne aykırıdır. Hukuksal olarak; cinsel yönelim ve tercihin anayasa dahil bütün yasalarda ayrımcılık yapmama başlıklı maddelerde düzenlenmesi gerekirken ve AB uyum sürecinde ve taraf olunan uluslararası antlaşmalara göre bu bir zorunluluk iken bunu yapmamış olmakla beraber yeni bir ayrımcılık daha ekleniyor olması hukuka aykırıdır. Hukuk, heteroseksüller için değil bütün yurttaşlar içindir.
Homofobik bir anlayışın sonucunda verilen bu karar hukuk dışıdır. Ahlak meselesi de kimin ahlakı? Genel ahlak ne? sorularını sorduruyor. Gerekçenin kendiside yine homofobik olanların ahlakını gösteriyor.

*Yeter ki; iyi bir savunma geliştirilebilsin
M. Emrah

Her ne kadar Türkiye'de hukuk, "guguk" olarak işlese de ve davalar uzun ve ağır sürse de; bu dava kesinlikle açılmalıdır.

Hukukçu değilim, o yüzden hukuk içeren terimlerden ve yasalardan bahsedemeyeceğim.

Her zaman, her yerde bir şekilde ayırımcılığa uğruyoruz. Her zaman bir yerlerde mutlaka önümüze engeller çıkartıyorlar.

Bunları, bertaraf etmenin yolu da, bir arada yaşamı savunmak ve her yerde bunu dile getirmek; bunun yanında da inanmasak da, hukuktan asla vazgeçmemek.

Hepimiz biliyoruz ki; Türkiye'deki yasalar çok boş. Ayrıca bu yasalar çok güzel alt edilebiliyor. Yeter ki iyi bir savunma geliştirilebilsin. Tabii ki bu arada en yoğun iş avukat arkadaşlara düşüyor...

Ben LGBTT ve Kaos GL uyesi değilim. Hani bunları da yazmak istemiyorum, bana hoş gelmiyor ama bir heteroseksüel olarak her zaman yanınızda olduğumu bilmenizi istiyorum.Çünkü aramızda hiçbir farkın olmadığını en yoğun olarak yaşıyorum. Bunun dışında söyleyebileceğim pek fazla bir şey yok sanırım şimdilik.

Mücadelemizde kolaylıklar diliyorum.

*Konuyla ilgili haberler:

[[UAÖ: “İnsan haklarına aykırı”]]

[[Lambdaistanbul’a MorEL desteği]]

[[Cinsel yönelim ayrımcılığı ve STK'lar]]

[[Ahlaksızlığa yerimiz var mı?]]

[['Ahlak' davası ertelendi]]

[[Soruyoruz: Örgütlenmek ahlaksızlık mı?]]

[[Eşcinsellerin dernek kurması ahlaka aykırı mıdır?]]

[[Lambdaistanbul için kapatma davası açılıyor]]

[[Lambdaistanbul kapatılmıyor]]

[[2006’nın en şugar olayı – Türkiye]]

[[“Kaos GL ‘ahlaka aykırı’ değildir!”]]

[[Pembe Hayat'ı kapatmaya ret]]

[[Savcı: Gökkuşağı Derneği Kapatılmaz]]

[[Valilik’ten Gökkuşağı Derneği’nin kapatılması talebi]]

[[Dava Açılmasına Yer Olmadığı Kararı]]


Etiketler: insan hakları
nefret