28/03/2016 | Yazar: Kaos GL

Trabzon’da avukatlara ve sosyal hizmet uzmanlarına yönelik LGBTİ eğitimi gerçekleştirildi.

Kaos GL ve Pembe Hayat Trabzon’daydı Kaos GL - LGBTİ+ Haber Portalı

Trabzon’da avukatlara ve sosyal hizmet uzmanlarına yönelik LGBTİ eğitimi gerçekleştirildi. Trabzon Barosu ev sahipliğinde Pembe Hayat ve Kaos GL’nin gerçekleştirdiği etkinlikte LGBTİ'lerin uğradıkları hak ihlalleri ve hukuki mücadele süreçleri konuşuldu.

Trabzon Barosu Eğitim Merkezi’nde 26 Mart günü Pembe Hayat ve Kaos GL’nin katılımı ile LGBTİ hakları eğitimi gerçekleştirildi. Trabzon Barosu Kadın Komisyonunun ev sahipliği ile etkinliği başladı. Genç avukatlar grubu, İnsan Hakları Merkezi, Kadın Hakları Komisyonlarından 20’ye yakın avukat katıldı.

Eğitimin ilk oturumunda LGBTİ'lerin hukuksal alanda karşılaştıkları sorunlar ve bu sorunlarla mücadele konuşuldu. Kadın Komisyonu başkanı Sibel Suiçmez açılış konuşmacı yaptı. Bu toplantının Pembe Hayat ve Kaos GL ile ikinci kez yapıldığının ve Trabzon Barosunda farkındalık yarattığının altını çizdi ve bu alandaki ortaklaşmanın önemini vurguladı.

Avukatlara yönelik olan oturumda ilk konuşmayı Pembe Hayat Derneği’nden Buse Kılıçkaya yaptı. Transların ilk örgütlenme deneyimleri ve Eryaman’da çetelere karşı yürütülen mücadele sürecini anlatan Kılıçkaya, Pembe Hayat’ın kuruluş sürecinden ve translara yönelik hukuki danışmanlık hizmetlerinden de bahsetti.

Derneğin kuruluş aşamasında transların haklarını kullanmaları önündeki en büyük engellerden birinin transların özgüvenlerinin heteroseksizm tarafından gasp edilmesi olduğunun altını çizdi:

“Derneğin kuruluş aşamasında altının çizilmesi gereken noktalardan biri de, Pembe Hayat Derneği kurulana kadar hareketin daha çok gey-lezbiyen örgütlenmesi üzerinden ilerlendiği ve ortak sorunlar olduğu halde, sorunların farklılaştığının ve transların en acil sorunlarının da bu farklılaşan alanlarda gerçekleşiyor olması bizim ayrı örgütlenme ihtiyacımızı doğurdu. Hareket içinde bu tartışma devam ederken de diğer yandanda Eryaman bölgesinde trans kadınlara yönelik çete baskıları çok fazla arttığı bir döneme denk geldi. Eryaman bölgesindeki translar göç etmek zorunda bırakılıyordu. Her gün bir transın gasp edildiğini, şiddete uğradığını görüyorduk. Sürekli şikayet ediyoruz ancak sonuç alamıyorduk.

“Pembe Hayat Derneği trans seks işçisi kadınların örgütlendiği bir yapı iken şunu fark ettik: Biz hak temelli örgütlere, trans seks işçilerinin “insan”, “kadın”, “seks işçiliğininde emek” olduğunu sendikalara, insan hakları örgütlerine ve kadın hakları örgütlerine anlatmak zorunda olduğumuzu fark ettik.

“Eryaman olaylarına dikkat çekmek kadınlarla birlikte mumlu eylemleri örgütlemeye başladık. Alternatif basının sahiplenmesi ile birlikte ve mumlu eylemlerin kitleselleşmesiyle birlikte savcılık harekete geçirdi. Eryaman sanıkları tutuklandı. Eryaman mahkemesinde failler yargılandı. Bu alandan cesaretle translara hukuki destek veriyoruz.

“Pembe Hayat Derneğinin transların görünürlüğünü arttırmak amacıyla, 3 Mart Dünya Seks İşçiliği Günü, 20 Kasım Nefret Suçu Mağduru Transları anma günü etkinlikleri, Dilek İnce Giysi Bankası ve Kuir Festival düzenliyoruz.

“Genel olarak trans vatandaşların en temelde gündüz sokağa çıkamayan, çırılçıplak soyunup Mamak Çöplüğüne atılan translar, polisin işkence ve kötü muamelesine karşı haklarını arayamadığı için sistematik olarak sürekli işkenceye maruz kalan transları güçlendirmeye çalıştık. Bugün sadece Ankara’da değil Türkiye’nin birçok yerinden trans kadınlara destek vermeye çalışıyoruz. Kabahatler Kanunu ile seks işçilerinin cezalandırılması sadece bir cezalandırma değil aynı zamanda fuhuşa teşviktir! Çünkü o cezayı ödeyebilmesi için seks işçisinin yeniden fuhuş yapmak dışında başka bir çaresi olmayabiliyor. Keyfi gözaltı trans seks işçisi kadınların günlük yaşamlarının bir parçası oluyor. Polis keyfi şekilde seks işçilerini gözaltına alıp, arabayla gezdirip, trans kadınları taciz edip sonrasında bırakabiliyor. Ve bu alıkoymaya ilişkin hiçbir yasal düzenleme yapmıyor.”

Kaos GL avukatı Hayriye Kara, avukatların LGBTİ dosyalarına yeterli özenle yaklaşmadıklarını ifade etti. Bu anlamda müvekkil ile özdeşleştirme sıkıntıları olduğunu belirten Kara bu tutumun kolluk, savcı ve mahkeme tarafından da sürdürüldüğünü belirtti:

“Diğer insan hakları alanlarında yaşanılan bütün sorunlar LGBTİ alanında da yaşanıyor. Ancak bu alanın bir farkı ise bu alana ilişkin avukatların önyargıları olabiliyor. Yıllarca insan hakları alanında çalışan avukatlar için seks işçiliği tartışmaların tıkandığının ancak Baro’nun öncelikli olarak seks işçiliğinin meşru olup olmadığının tartışmak yerine seks işçilerinin maruz kaldığı işkence ve kötü muamele söz konusu olduğunda nasıl bir rol üstleneceklerine karar verilmesi gerektiğinin altını çizdi. Seks işçilerine ilişkin 1961 tarihli bir tüzük olduğunun onun dışında her hangi bir düzenleme olmadığının yasanın uygulayıcılarının bu tüzüğü keyfi olarak uyguladıklarının altını çizdi. CMK üzerinden verilen hukuki desteğin özellikle translar için sıkıntılı süreçler yaratabiliyor.  Baroların seks işçiliği ya da translar söz konusu olduğunda avukatın atanmadığı durumlar olabiliyor. Hiçbir görevlendirme yapılmıyor.”

Ardından Pembe Hayat Derneği avukatı Rıza Yalçın Koçak yaptığı sunumda mesleğin ele alınış biçimi, hak temelli mücadele kapsamında trans avukatlığı yapma yöntemleri üzerine pratik örnekler verdi. Koçak sunumunda Kabahatler Kanunu, geçiş süreçleri, ev kapatmalar ve şiddet vakalarını anlattı.

İkinci oturumda sosyal hizmet çalışanları ile eğitim çalışması Kaos GL’den Umut Güner’in açılış konuşması ile başladı. Çalışmada Pembe Hayat’tan Buse Kılıçkaya kısa bir sunum gerçekleştirdi.  Ardından çeşitli vaka örnekleri üzerinden LGBTİ'lerin sosyal hizmet ihtiyaçları konuşuldu.

* Avukat eğitimi, Avrupa Birliği Sivil Düşün Programının finansal olarak desteklediği Ayrımcılığa Karşı Gökkuşağı Koalisyonu Projesi kapsamında Pembe Hayat ve Kaos GL tarafından gerçekleştirilmiştir.


Etiketler: insan hakları
İstihdam