08/11/2010 | Yazar: Kaos GL

Tophane’deki sanat galerilerine yönelik yakın zamanda vuku bulan saldırılar, Türkiye’de güçlü tarihsel ve toplumsal temellere sahip ve gündelik hayat

Kaos GL'den Linç Sayısı İçin Çağrı Kaos GL - LGBTİ+ Haber Portalı
Tophane’deki sanat galerilerine yönelik yakın zamanda vuku bulan saldırılar, Türkiye’de güçlü tarihsel ve toplumsal temellere sahip ve gündelik hayatı dipsiz bir şiddet sarmalı içerisine sokan “sürekli linç rejimi” üzerine yeniden düşünmeyi zaruri kılıyor. Kuşkusuz bu linç rejimi, ırksal, sınıfsal ve cinsel tahakküm ilişkilerinin beslediği nefret söylemine yaslanıyor. Her daim geçerli bir bahane icat edilerek meşrulaştırılan linç eylemleri, Türkiye Cumhuriyeti Devleti’nin öteki olarak kodlayarak “makbul vatandaş” kategorisine dâhil etmediği tüm kesimleri -Yahudileri, Ermenileri, Rumları, Alevileri, Kürtleri, Romanları, Komünistleri, Eşcinselleri, Transları gibi- hedef alıyor. Devlet mutlak olduğu varsayılan şiddet tekelini “hassasiyeti yüksek” makbul vatandaşlarla paylaşarak; onların, huzuru ve nizamı bozduğu düşünülenleri inzibati tedbirlerin yetmediği yerde “cezalandırmasına” imkân tanıyor. Dolayısıyla, bir idare etme tarzı olarak linçi kurumsallaştırıyor. Sonuç olarak linç, Tanıl Bora’nın ifadesiyle “kolektif bir utanç ve infial yaratacağı yerde sıradanlaşarak” toplumun ethosu haline geliyor. Varılan yer yine, -Bora’ya başvuracak olursak- “medeniyet kaybı”nın ta kendisi oluyor.
Bu bağlamda, Kaos GL Dergisi olarak, Ocak-Şubat 2011 sayımızın dosya konusunu “Sürekli Linç Rejimi” olarak belirledik. Yazılarınızı ve her türlü önerinizi bekliyoruz. Yazılarınızı en fazla iki sayfa (8000 vuruş) olacak şekilde hazırlayıp, editor@kaosgl.org adresine, en geç 5 Aralık 2010 tarihine tarihine kadar gönderebilirsiniz
  


Etiketler: medya
nefret