17/02/2015 | Yazar: Kaos GL

Rapora göre, YÖK mevzuatı LGBT’leri görmezden gelerek ayrımcılığı besliyor.

Kaos GL’den "YÖK Mevzuatında LGBT’ler" raporu Kaos GL - LGBTİ+ Haber Portalı
Av. Levent Pişkin’in Kaos GL Eğitim Çalışma Grubu için hazırladığı “YÖK Mevzuatında LGBT’ler” raporu yayınlandı. Rapora göre, YÖK mevzuatı LGBT’leri görmezden gelerek ayrımcılığı besliyor.
 
Kaos GL Eğitim Çalışma Grubu 2015 yılı planları doğrultusunda Yüksek Öğretim Kurulu (YÖK) mevzuatını inceledi. Av. Levent Pişkin “YÖK Mevzuatında LGBT’ler” başlıklı bir rapor hazırladı.
 
Türkiye’de ve dünyada üniversitelerin tarihsel gelişiminin incelendiği raporda YÖK mevzuatında LGBTİ’ler aleyhine kullanılabilecek maddeler incelendi. Devletin LGBTİ toplumuna yönelik görmezden gelme politikasının hukukun her alanında devam ettiğini belirten Pişkin raporda YÖK mevzuatını “ahlak, Türk aile yapısı, gelenek/görenek/anane, öğrencilik sıfatıyla bağdaşmayan davranışlar, şeref ve haysiyet, vakara yakışmayan tutum ve davranışlar, sağlıklı, Türk milletinin değerleri” kelimeleri üzerinden taradı.
 
“YÖK mevzuatı toplumsal algıyı besliyor”
 
Çalışmanın temel sonucu olarak YÖK mevzuatının Anayasa ve uluslararası anlaşmalara uygun hazırlanmadığı ortaya çıktı. YÖK mevzuatı diğer toplumsal düzenlemeler gibi toplumsal homofobik ve transfobik algıyı desteklemekten öteye gitmiyor. LGBTİ’leri görmezden geliyor, yok sayıyor, korunmasız bırakıyor ve LGBTİ’lerin adalete erişimini engelliyor.
 
Rapora göre yükseköğretim kurumları LGBTİ’ler açısından ciddi sorunları bünyesinde barındırıyor. Akdemi mevcut haliyle toplumsal özgürlük ve eşitlikten uzak. LGBTİ topluluklarının kurulması çoğu zaman engelleniyor. Üniversiteler ayrımcılığı pekiştiriyor, YÖK mevzuatı ise buna çanak tutuyor.
 
Raporda olumlu örnekler olarak ise üniversitelerde yeni yeni LGBTİ topluluklarının kurulmaya başlaması, Ankara yerelinde devam eden Kaos GL Derneği Ayrımcılık Karşıtı Dersler Programı, Ankara Üniversitesi Kadın Çalışmaları Yüksek Lisans Programında Heteroseksizm Eleştirisi ve Alternatif Politikalar ve Queer Çalışmaları Dersi verildi.
 
Raporun talepler bölümünde ise şu ifadeler yer aldı:
 
“Bütün bu olumlu gelişmelere rağmen özellikle mevzuatın bu hali LGBTİ öğrenciler ve homofobi ve transfobiyle mücadele eden herkes aleyhinde işletilebilecek seviyededir. Bunun için:
 
*Yükseköğretim mevzuatının tamamı taranarak LGBTİ’ler aleyhine kullanılabilecek, ayrımcılığa sebep olacak tüm ifadeler madde metinlerinden çıkarılmalı,
*Tüm mevzuat LGBTİ’ler gözetilerek yeniden hazırlanmalı,
*Homofobi, transfobi ve genel anlamda ayrımcılık disiplin suçu sayılmalı ve buna uygun hukuki düzenlemeler yapılmalı,
*Yurtlar, yatakhaneler ve tuvaletler LGBTİ öğrencilerin ihtiyaçları gözetilerek düzenlenmeli,
*Akademisyenlerin nefret söylemi ve ayrımcı söylemler kullanmaması için üniversite bünyesinde denetim mekanizmaları oluşturulmalı,
*Ayrımcılığa uğrayan LGBTİ öğrencilerin başvurabileceği, etkin çalışan ayrımcılık merkezleri oluşturulmalı,
*İfade özgürlüğü hem akademisyenler hem de öğrenciler açısından garanti altına alınmalı ve bunu önlemeye yönelik her türlü harekete yaptırım uygulanmalı,
*LGBTİ alanına yönelik akademik çalışmalar desteklenmeli,
*Üniversiteler LGBTİ sivil toplum örgütleri ve öğrenci topluluklarıyla beraber çalışarak ayrımcılığa karşı dersleri çoğaltmalıdır.”
 
Mevzuatın ayrıntılı şekilde incelendiği raporun tamamına şu bağlantıdan ulaşabilirsiniz. 

Etiketler: insan hakları, eğitim
İstihdam