28/02/2025 | Yazar: Kaos GL

MLSA Hukuk Birimi ve Kaos GL avukatları, gazeteci Yıldız Tar’ın tutukluluğuna itiraz etti. İtiraz dilekçesinde, Tar’ın gazetecilik faaliyetleri nedeniyle cezalandırılmasının demokratik bir toplumda kabul edilemeyeceği vurgulandı.

KaosGL.org Genel Yayın Yönetmeni Yıldız Tar’ın tutukluluğuna itiraz edildi Kaos GL - LGBTİ+ Haber Portalı

Gazeteci Yıldız Tar, 18 Şubat Salı günü Halkların Demokratik Kongresi (HDK) operasyonu kapsamında gözaltına alındıktan sonra “örgüt üyeliği” suçlamasıyla tutuklanmıştı.

MLSA’da yer alan habere göre, MLSA Hukuk Birimi ve Kaos GL avukatları tarafından sunulan itiraz dilekçesinde, Tar’ın gazetecilik faaliyeti kapsamında katıldığı toplantılar ve yaptığı telefon görüşmelerinin suç unsuru olarak değerlendirilmesinin hukuka aykırı olduğu belirtildi ve serbest bırakılması talep edildi.

Dilekçede, Yıldız Tar’ın uzun yıllardır gazetecilik yaptığı, KaosGL.org’un Genel Yayın Yönetmeni olduğu ve çeşitli basın kuruluşlarında çalıştığı hatırlatıldı. Ayrıca, insan hakları alanındaki çalışmaları ve LGBTİ+ hakları konusundaki mücadelesi de vurgulandı.

"Gazetecilik faaliyeti suç unsuru olarak gösterilemez"

Tar hakkında “silahlı terör örgütüne üye olma” iddiasıyla yürütülen soruşturmada hukuka aykırı delillerin dosyaya eklendiği belirtilen dilekçede, 2012-2013 yıllarına ait telefon görüşmelerinin suç unsuru içermediği ve bu kayıtların hukuka uygun şekilde elde edilmediği ifade edildi. Tar’ın toplantılara katılımının gazetecilik faaliyeti çerçevesinde olduğu ancak örgüt üyeliği ile ilişkilendirilmeye çalışıldığı vurgulandı.

"Telefon kayıtları hukuka aykırı elde edildi"

İtiraz dilekçesinde, Tar’a yöneltilen suçlamaların büyük ölçüde 12-13 yıl öncesine ait telefon görüşmeleri ve ortam dinlemelerine dayandığı ifade edildi. Bu kayıtların hukuka aykırı şekilde elde edildiği ve iletişim özgürlüğünü ihlal ettiği belirtilerek, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi (AİHM) ve Anayasa Mahkemesi’nin, bu tür kayıtların tek başına suçlama konusu yapılamayacağına dair kararları hatırlatıldı.

"Kaçma şüphesi ve delil karartma ihtimali yok"

Dilekçede, Tar’ın sabit bir ikametgâhı olduğu ve sürekli bir işte çalıştığı, dolayısıyla kaçma şüphesinin bulunmadığı ifade edildi. Delillerin toplanmış olması nedeniyle delil karartma ihtimalinin de olmadığı belirtilerek, daha hafif tedbirlerin değerlendirilmeden doğrudan tutuklama kararı verilmesinin orantısız bir müdahale olduğu kaydedildi.

"Basın ve ifade özgürlüğü ihlal ediliyor"

Son olarak, dilekçede, gazetecilerin kamu yararını ilgilendiren olayları takip etme hakkının korunması gerektiği vurgulandı. Tar’ın gazetecilik faaliyetleri nedeniyle cezalandırılmasının basın ve ifade özgürlüğüne aykırı olduğu belirtilerek, tutukluluk kararının kaldırılması ve serbest bırakılması talep edildi.


Etiketler: insan hakları, medya
İstihdam