21/05/2025 | Yazar: Kaos GL

21 Şubat’ta tutuklanan Tar’ın yargılanacağı davanın duruşma tarihi henüz belli değil. Süreç içinde tahliye talebi ve tutukluğa itiraz reddedildi. Mahkeme, Tar’ın dosyası hakkında yetkisizlik kararı verdi.

KaosGL.org Genel Yayın Yönetmeni Yıldız Tar üç aydır tutuklu Kaos GL - LGBTİ+ Haber Portalı

KaosGL.org Genel Yayın Yönetmeni Yıldız Tar, Halkların Demokratik Kongresi’ne (HDK) yönelik soruşturma kapsamında bugün itibariyle üç aydır tutuklu.

18 Şubat sabah saatlerinde aralarında Tar’ın da olduğu gözaltına alınan 52 kişi 21 Şubat’ta adliyeye çıkarıldı. 35 kişi tutuklama, 12 kişi ise ev hapsi talebiyle Sulh Ceza Hakimliği’ne sevk edildi. Tar’ın ifadesinde kadın hakları savunucuları ve LGBTİ+ aktivistleri ile yaptığı görüşmeler suç unsuru olarak gösterildi.

Tutuklama talebiyle mahkemeye sevk edilen Tar, çıkarıldığı mahkemece tutuklandı.

Tutukluluğa yapılan itiraz reddedildi

Tar’ın tutuklanmasının ardından Kaos GL ve MLSA Hukuk Birimi avukatları, Tar’ın tutukluluğuna itiraz etti.  İstanbul 20. Asliye Ceza Mahkemesi itirazı reddederek kararında "Mahkememizce dosyanın incelenmesi sonucunda; şüphelinin üzerine atılı suçun vasıf ve mahiyeti, atılı suçun CMK 100 ve devamı maddelerinde belirtilen katalog suçlardan olması, tutuklulukta geçirmiş olduğu süre ile mevcut delil durumu göz önüne alınarak tutukluluk halinin devamına karar verilmesine" ifadelerini kullandı.

Tar için AYM’ye başvuru

Tar’ın tutukluğu Anayasa Mahkemesi’ne de taşındı. Medya ve Hukuk Çalışmaları Derneği (MLSA) ile Kaos GL avukatları, gazetecinin yalnızca basın ve sivil toplum faaliyetleri nedeniyle tutuklandığını vurgulayarak, temel haklarının ihlal edildiğini belirtti.

MLSA’da yer alan habere göre; başvuruda, Tar’ın kişi özgürlüğü, adil yargılanma, ifade, basın ve örgütlenme özgürlükleri dahil olmak üzere birçok hakkının ihlal edildiği savunuldu. Avukatlar, Tar’ın gazetecilik kariyerine 2013 yılında başladığını, farklı medya kuruluşlarında çalıştığını ve halen Kaos GL’nin genel yayın yönetmeni olduğunu hatırlatarak, faaliyetlerinin suç teşkil etmediğini ifade etti.

Soruşturmanın temelini, 2012-2013 yıllarına ait iki kısa mesaj, on telefon görüşmesi ve bir ortam dinleme kaydının oluşturduğu belirtilirken, bu kayıtların içeriğinde suç unsuru bulunmadığı, görüşmelerin haber takibi ve sivil toplum etkinlikleri çerçevesinde gerçekleştiği aktarıldı. Ayrıca, hukuka aykırı yollarla elde edilen bu kayıtların 13 yıl sonra tekrar dava dosyasına konulmasının, hem delil hukukuna hem de bireysel haklara açık bir müdahale anlamına geldiği vurgulandı.

İddianamede gazetecilik faaliyetleri “delil” sayıldı

Nisan ayında Yıldız Tar ve tutuklu gazeteci Elif Akgül hakkında iddianameler hazırlandı. MLSA, her iki gazetecinin tutuksuz yargılanmaları için mahkemeye tahliye talebinde bulundu.

İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından hazırlanan iddianamede, gazeteciler Yıldız Tar ve Ercüment Akdeniz'in de aralarında bulunduğu dört kişiye “silahlı terör örgütüne üye olma” suçlaması yöneltilerek, HDK’ye ilişkin açıklamalar ve toplantı notlarının yanı sıra, gazetecilik faaliyetleri kapsamında yapılan görüşmeler ve haber içerikli konuşmalar da delil olarak sunuldu.

İddianamede, Tar’ın 2023’te HDK tarafından düzenlenen çeşitli toplantılara katıldığı ve bu toplantılarda “PKK/KCK çizgisine paralel” ifadeler kullanıldığı ileri sürüldü.

HDK’nın “PKK’nın şehir yapılanması” olduğu öne sürülen iddianamede, HDK’ye dair tüm faaliyetler “örgütsel” olarak nitelendirildi. Sunulan delillerin büyük çoğunluğunu kamuoyuna açık basın açıklamaları, dernek toplantıları, panel katılımları ve sosyal medya paylaşımları oluşturuyor.

MLSA'da yer alan habere göre; iddianamede Yıldız Tar’ın gazetecilik yaptığı dönemde Etkin Haber Ajansı (ETHA)’da sorumlu yazı işleri müdürlüğü görevini yürüttüğü, bu bağlamda muhabirlerle yaptığı telefon görüşmeleri, haber takibi sırasında editöre bilgi verme pratikleri ve saha aktarımları suçlama konusu yapıldı. Tar ile dönemin ETHA editörü arasında haber takibi sırasında yapılan bir telefon görüşmesi, iddianamede “örgütsel haberleşme” olarak sunuldu.

Bu görüşmede Tar, DİSK binasında 1 Mayıs 2013 günü yaşanan polis müdahalesini aktararak, “DİSK’in içinde üç yaralı var, ikisinin durumu ağır” dedi. Editör ise “Kim?” diye sordu, Tar “İsimlerini öğrenemedim” yanıtını verdi. Devamında, binaya gaz bombası atıldığını, insanların üst katta sığındığını, dışarıda ise yoğun çatışmalar yaşandığını bildirdi.

Görüşmenin tamamı bir muhabirin sahadan editöre bilgi aktardığı ve haber akışını yönettiği doğal bir gazetecilik pratiği olmasına rağmen, savcılık bu görüşmeyi “örgütsel koordinasyon” olarak yorumladı.

AP’nin Türkiye raporunda Yıldız Tar’ın tutukluğuna da yer verildi

Bu süreçte Avrupa Parlamentosu (AP) bu yılki Türkiye raporunda Tar’ın tutukluluğuna da yer verdi. Raporda; Radyo ve Televizyon Üst Kurulu (RTÜK) bir tür baskı aracına dönüştüğü belirtildi ve 21 Şubat’tan bu yana HDK’ye yönelik operasyon kapsamında tutuklu bulunan gazeteciler Elif Akgül ve Yıldız Tar’ın tutukluluklarından da söz edildi:

“Parlamento; Türk yetkililere, başta ifade, toplanma ve örgütlenme özgürlükleri olmak üzere temel özgürlükler üzerindeki mevcut ciddi kısıtlamalara son vermeleri ve muhalefet üyeleri, insan hakları savunucuları, avukatlar, sendikacılar, azınlık mensupları, gazeteciler, akademisyenler, sanatçılar ve sivil toplum aktivistleri gibi grupların temel haklarına yönelik sürekli saldırıları durdurmaları çağrısında bulunur; siyasi saiklerle ve terör bağlantısı şüphesi gerekçesiyle gerçekleştirilen son toplu gözaltı ve tutuklama dalgalarını şiddetle kınar; bu dalgaların, insan hakları konularındaki çalışmalarıyla tanınan bağımsız gazeteci Elif Akgül, LGBT+ haber sitesi Kaos GL'nin genel yayın yönetmeni Yıldız Tar ve Evrensel gazetesi köşe yazarı Ender İmrek gibi siyasetçiler, akademisyenler ve gazetecileri etkilediğine dikkat çeker.”

Mahkeme, Tar'ın dosyası hakkında yetkisizlik kararı verdi; dosya Ankara’ya gönderilecek

Mahkeme, Tar'ın tahliye edilmesi talebi hakkında ret kararı verdi. Mahkeme, Tar’ın tutuklu bulunduğu dosyada Tar dahil olmak üzere üç kişi hakkında yetkisizlik kararı vererek; tensip zaptı ile tahliye talebini reddetti.

Kaos GL Derneği İnsan Hakları Programı Koordinatörü Avukat Kerem Dikmen, süreci KaosGL.org’a anlattı.

Yıldız Tar’ın tutuklu bulunduğu dosyada Ercüment Akdeniz dışındaki üç kişinin İstanbul dışındaki illerde gözaltına alındığını belirten Dikmen, “İddianame düzenlendi; 26. Ağır Ceza Mahkemesi’ne verildi. Mahkeme, Yıldız’ın Ankara’da gözaltına alındığını ve bu nedenle Ankara Ağır Ceza Mahkemesi'nin yetkili olduğunu söyledi. Dolayısıyla Yıldız ve İstanbul dışında gözaltına alınanların dosyalarını ayırdı ve yetkili mahkemelere gönderdi. Mahkeme ayrıca; Yıldız Tar ve dosya kapsamındaki diğer tutukluların tutukluluk halinin devamına karar verdi” dedi.

İstanbul 26. Ağır Ceza Mahkemesi, dosyanın Yıldız Tar bakımından Ankara’ya gönderilmesine karar verdi. Dosya, mahkemenin yetkisizlik kararı kesinleştiğinde Ankara Nöbetçi Ağır Ceza Mahkemesi’ne gönderilecek.

Avukat Dikmen, şunları söyledi:

“Ankara’daki mahkeme tensip zaptı denilen belgeyi yeniden oluşturacak, bunu oluştururken hem tutukluluk halinin devam edip etmediğine ilişkin karar verecek hem de duruşma tarihi belirleyecek. Yıldız’ın duruşma tarihi, dosya Ankara’da yetkili mahkemeye geldiği zaman belirlenecek.” 

Tar’ın yargılanacağı davanın ilk duruşmasının tarihi henüz belli değil.


Etiketler: insan hakları, medya, dava
İstihdam