03/05/2011 | Yazar: KAOS GL

"Evli kadınların kürtajı için eşlerinin rızasının aranması,

Kayar: Kürtajda Eş Rızası Aramak Yurttaşlık Haklarına Müdahaledir Kaos GL - LGBTİ+ Haber Portalı
"Evli kadınların kürtajı için eşlerinin rızasının aranması, Anayasa'nın eşitlik ilkesine, Hasta Hakları Yönetmeliği'ne ve Türkiye'nin tarafı olduğu uluslararası sözleşmelere aykırı; yurttaşlık haklarına açık bir müdahale. Düzenleme anayasa ve yasalar karşısında uygulanamaz bir norm haline geldi. Kürtajda eş rızası arayan Nüfus Planlaması Hakkında Kanun'un acilen yeniden düzenlenmesi ve günün koşullarına, kadın ve hasta haklarına uyumlu hale getirilmesi gerekiyor."
 
İzmir'de şiddet gördüğü için kocasından boşanmak isteyen ve sığınma evine yerleştirilen ve kocasının tecavüzü sonrasında hamile kaldığı için kürtaj olmak isteyen kadının isteğini, İl Sağlık Müdürlüğü'nün "kocanın da izni şart" diyerek reddetmiş olmasını avukat Habibe Yılmaz Kayar, bu sözlerle değerlendiriyor.
 
bianet'in aldığı bilgiye göre, İzmir'deki süreç kadının davasından feragat etmesiyle ve dosyanın kapanmasıyla sonuçlansa da kadınlar açısından sorun sürüyor.
 
Ceza Kanunu "eş rızası" aramıyor
1983'te yürürlüğe giren 2827 Sayılı Nüfus Planlaması Hakkında Kanun'un (NPHK) altıncı maddesinde, kürtaj için "Kişiler evli ise sterilizasyon veya rahim tahliyesi için eşin de rızası gerekir" deniyor. Türk Ceza Kanunu'nda (TCK) ise kürtaja ilişkin "eş rızası" kavramı geçmiyor.
 
Kadınlara Hukuki Destek Merkez Derneği (KAHDEM) kurucusu Kayar, NPHK yürürlüğe girdiğinde eski Türk Medeni Kanunu'nun (TMK) ve eski TCK'nin yürürlükte olduğunu vurguluyor; "Kürtajda eş rızasını zorunlu tutan NPHK kabul edildiğinde yürürlükte olan TMK ve TCK ile uyumluyken şimdi bu özelliğini kaybetti" diyor.
 
Kayar, "kürtaj" ve "eş rızası" ile ilgili Türkiye yasalarını ve uluslararası mevzuatı şöyle yorumluyor:
 
* 1983'de 2827 sayılı NPHK yürürlüğe girdikten sonra TMK ve TCK değişti. 2002'de 4721 sayılı TMK, 2004'te ise 5237 sayılı TCK yürürlüğe girdi. Her iki yasada da kadın aleyhine olan düzenlemeler büyük ölçüde ortadan kalktı. Yeni yasal düzenlemeler kadını, erkek karşısında bağımsız ve eşit itibarlı bir yurttaş olarak tanımladı. Yeni TCK'de kürtaj konusu düzenlendi ve eşin rızası aranmadı. Ancak NPHK'de, rızaya ilişkin değişiklik düzenlemesi ihmal edildi.
 
Hasta Hakları Yönetmeliğine de aykırı
* Hasta Hakları Yönetmeliği'nin 24. maddesinde "Tıbbi müdahalelerde hastanın rızası gerekir. Hasta küçük veya mahcur ise velisinden veya vasisinden izin alınır" deniyor.
* Buna göre, kürtajda kadının rızası, operasyonun olmazsa olmazıdır. Erkeğin rızasının anlamı nedir? Kadının rızası eksik bir rıza mıdır da tamamlanması gerekir? Yaşı küçük, kısıtlı, akıl hastaları vb. durumda olanların rızası gibi yasal temsilcinin onayına bağlı mıdır?
 
Hekimi meslek ilkelerine ve hasta haklarına aykırı davranmaya zorluyor
* Kanun düzenlemesi hekimi, hem meslek ilkelerine hem de temel insan ve hasta haklarına aykırı davranmaya zorluyor. Hekim kürtaj için eşin rızasını aramak bir yana kadının gebelik durumunu bile kadın izin vermedikçe hiç kimseye açıklayamaz. Mevcut durumda kanuna uyan hekim, kadının rızası olmaksızın bu bilgiyi açıklamaktan dolayı sorumlu olacaktır.
* Kadın evlenince kişisel bilgilerinin korunması ve kendi bedeni hakkında karar verme hakkından feragat etmiş sayılamaz ve evli kadınlara evlilik süresince kısıtlı / onaya bağlı bir ehliyetsizlik dayatılamaz.
 
Uluslararası sözleşmelerde "kişinin rızası" ve "özerkliği" esas
* Bali Bildirgesi'nin 8., Amsterdam Bildirgesi'nin 4., Lizbon Bildirgesi'nin 4., Biyotıp Sözleşmesi'nin 10. ve Hasta Haklarına İlişkin Avrupa Statüsü Ana Sözleşme'nin 6. maddelerinde, hastanın tüm tıbbi ve kişisel bilgilerinin gizliliği güvence altına alınıyor.
* Bütün bu uluslararası sözleşmelere göre, tıbbi müdahalede kişinin rızası ve özerkliği esas. Müdahale edilecek kişinin evli kadın olması da bu temel ilkede istisnaya yol açan bir durum değil. Eş tıbbi müdahalenin veya müdahaleden korunmanın tarafı değil.
* Gebeliğin sonlandırılması için eşin rızasının aranması, Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi'nin (AİHS) ve Kadınlara Yönelik Her Türlü Ayrımcılığın Önlenmesi Sözleşmesi'nin (CEDAW) "ayrımcılık yasağı" ilkesine de aykırı. Bekâr bir kadın kürtaj için izin almazken, evli kadına kocasından izin almasının dayatılması mümkün değil.


Etiketler: insan hakları
nefret