05/11/2024 | Yazar: Kaos GL

Kaos GL Derneği İnsan Hakları Programı Koordinatörü Kerem Dikmen, Expression Interrupted’a “etki ajanlığı” tasarısı hakkında yazdı.

Kerem Dikmen yazdı: “LGBTİ+ hakları alanında çalışan derneklerin etki ajanlığı düzenlemesinin görünür hedefinde olacağı açıktır” Kaos GL - LGBTİ+ Haber Portalı

Fotoğraf: Kerem Dikmen, Kaos GL'nin 2022 insan hakları raporunu açıklıyor

Kaos GL Derneği İnsan Hakları Programı Koordinatörü Kerem Dikmen Expression Interrupted’a geçtiğimiz günlerde Türkiye Büyük Millet Meclisi (TBMM) Adalet Komisyonu’nda kabul edilen ve “etki ajanlığı” düzenlemesini de içeren kanun teklifi hakkında yazdı.

Söz konusu kanun teklifinin gerek basın gerek hak savunuculuğu yapan sivil toplum kuruluşlarını çalışamaz hale getireceğini belirten Dikmen’in kaleme aldığı "'Etki ajanlığı' yasası: Sivil toplum ve basın özgürlüğüne yeni bir darbe” yazısından satırbaşları şöyle:

“Türkiye Cumhuriyeti bir süredir LGBTİ+ hakları karşıtı politikalarını yazılı hale getirmekte; İçişleri, Milli Eğitim, Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı gibi icracı bakanlıklara görevler atamaktadır. Bugün devlet kurumları kültürel yararı, LGBTİ+ hakları karşıtlığı olarak da tanımlamaktadır. Nitekim Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığının 2024 Mayıs ayında yayımladığı Ailenin Korunması ve Güçlendirilmesi 2024 - 2028 Vizyon ve Eylem Planı belgesinde yer alan “Aileyi tehdit eden şiddet, zararlı akımlar ve alışkanlıklarla mücadelenin güçlendirilmesi” başlıklı 2 numaralı stratejik hedefin, 2.2. numaralı faaliyeti “Küresel cinsiyetsizleştirme projeleri ile mücadele konusunda standartları ortaya koyan bir strateji belgesinin” hazırlanması olarak tarif edilmiş; tüm Bakanlıklar, Diyanet İşleri Başkanlığı ve sivil toplum kuruluşları bu konuda uygulayıcı olarak görevlendirilmiştir. Dolayısıyla güya cinsiyetsizleştirme projeleriyle mücadele etmek, yani LGBTİ+ varlığıyla mücadele etmek, devlet açısından artık bir stratejik hedeftir.”

“Buradan yola çıktığımızda, LGBTİ+ hakları alanında çalışan veya bu alanı kapsayan derneklerin faaliyetlerinin, etki ajanlığı düzenlemesinin görünür hedefinde olacağı açıktır. Bir örnek vermek gerekirse, bugün Türkiyeli birçok sivil toplum örgütü, kısa adı “Sida” olan İsveç Uluslararası Kalkınma İşbirliği Ajansı tarafından mali açıdan desteklenmektedir. Ve kuruluşun internet sitesinde de belirtildiği üzere “Sida, İsveç Parlamentosu ve Hükümeti adına çalışan bir devlet kurumudur. İsveç kalkınma işbirliği ve insani yardımı hükümet stratejileri tarafından yönlendirilir. Stratejiler İsveç kalkınma işbirliğinin hedeflerini belirler. Pekâlâ Sida veya benzeri bir kurum tarafından desteklenen Türkiyeli bir insan hakları örgütünün LGBTİ+ hakları alanında yaptığı bir çalışma ve bu çalışmaya bağlı açıklamaları/faaliyetleri kolaylıkla devletin kültürel yararına aykırı bir hareket olarak nitelenebilecek, bu da siyasal yarara aykırılıkla itham edilebilecektir.”

Yazının tamamını okumak için tıklayın


Etiketler: insan hakları, siyaset
2024