KESK 72 Üyesini Yargılayacak İddianameye İtiraz Etti

Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı’nın Türkiye’nin en büyük sendikal örgütlenmelerinden biri olan KESK’e yönelik operasyonun ardından hazırladığı iddianameyi mahkemenin kabul etmesine sendikadan cevap geldi

 

Mülkiyeliler Birliği’nde düzenlenen basın toplantısına Kamu Emekçileri Sendikaları Konfederasyonu (KESK) MYK Üyelerinin yanı sıra KESK’e bağlı sendikaların başkanları da katıldı. İddianameye davada yargılanan KESK Genel Başkanı Lami Özgen yanıt verdi.

 

KESK üyesi 72 kişi hakkında hazırlanan iddianame Ankara 13. Ağır Ceza Mahkemesi tarafından kabul edilmiş ve sendikacılar KCK üyesi olmakla suçlanmışlardı.

 

İddianamenin kabul edilmesiyle birlikte 28’i tutuklu, toplam 72 kişinin yargılama süreci başlayacak.

 

Yargılanacaklar arasında bulunan KESK Genel Başkanı Lami Özgen, eylem, miting, basın açıklaması, toplantı gibi KESK faaliyetlerinin suç kabul edildiği iddianameye itirazlarını sıraladı.

 

25 Haziran 2012’de düzenlenen operasyonun ardından KESK’lileri neyle suçladılarsa iddianamede onların yer aldığını ifade eden Özgen, savcılığın tutukluluk konusunda “delil durumuna göre bu suçtan mahkûmiyetleri kesinlik derecesinde kuvvetle muhtemel olan” ifadesini “kendisini mahkeme yerine koymuştur” diyerek eleştirdi.

Özgen, iddianamenin KESK üyesi ve yöneticisi arkadaşlarını terör eylemcileri olarak yansıtmasına itiraz etti.

 

Soruşturmayla sendika binalarının didik didik arandığını ve bu aramalar esnasında sendika merkezlerine gizli kameralar yerleştirildiğini belirten Özgen, 1144 sayfadan oluşan iddianamede bu dinlemeler sonucu elde edilen toplantı kayıtlarının, konuşmaların yer aldığını söyledi.

Özgen, savcılığın iddianamedeki mantığına göre Kürt siyasal hareketi içerisinde konuşulan çeşitli kelimeleri ve kavramları kullanmak yasa dışı örgüt üyeliği için yeterli kabul edilmiştir diye konuştu.

 

İddianamede Kürt emekçilerin KESK ve KESK’e bağlı sendikaların içersinde yer almalarının “yuvalanma” olarak nitelenmesini hakaret olarak değerlendiren Özgen, kamu emekçilerinin katıldıkları 8 Ekim 2011, 13 Şubat 2012, 21 Aralık ve 23 Mayıs eylemlerinin yasadışı örgütsel faaliyet olarak nitelendirilmesini eleştirdi.

Özgen son olarak “Konfederasyonumuz her türden baskı ve sindirme operasyonlarına rağmen bu ülkede insanca bir yaşam ve demokratik bir ülke mücadelesini kararlılıkla sürdürmeye devam edecektir” diyerek sözlerini tamamladı.(BirGün)