14/05/2017 | Yazar: Kaos GL

Tezleri yarım kalan öğrencilerin KHK’larla birlikte yaşadığı süreç, 12. Homofobi Karşıtı Buluşma’da konuşuldu.

Kılavuzla yazılan tez yarım kaldı diye enseyi karartmaya gerek yok! Kaos GL - LGBTİ+ Haber Portalı

Tezleri yarım kalan öğrencilerin KHK’larla birlikte yaşadığı süreç, 12. Homofobi Karşıtı Buluşma’da konuşuldu.

12. Homofobi Karşıtı Buluşma’nın ikinci günü feminist akademisyenlerin KHK’lar sonrası süreci anlatısıyla başladı. Ardından Aysun Gezen ve Hande Dönmez’in kolaylaştırıcılığında bir öğrenci forumu gerçekleşti. Tezleri yarım kalan ve hocaları ihraç edilen öğrenciler, KHK’larla birlikte yaşadıkları süreci paylaştılar.

Forum, Meral Çamcı’nın dayanışmada ısrarcı olduğu video mesajıyla başladı. Ardından kolaylaştırıcılar kısaca kendi süreçlerinden bahsettiler.

Aysun Gezen kendi tez süreciyle ilgili ne olursa olsun tezini yazacağını ifade etti: “Doktora öğrencisiydik, bırakalım tez yazmayı pencerenin kenarına geçip kahveyle ya da şarapla birkaç sayfa kitap okumak bile çok lükstü. O zaman gidip danışman hocama “Ben bu tezi nasıl yazacağım” demiştim. Ne anlamı kaldı ki diyordum yani anlatacaklarımın. Şimdi, o tez geçmese de jüride kimse kabul etmese de yazacağım diyorum.”

Güçsüz değiliz, dayanışmayı birlikte büyütebiliriz!

Forumda çeşitli üniversitelerden öğrenciler, ihraç süreçlerinden nasıl etkilendiklerini şu ifadelerle paylaştılar:

“İhraç edilen hocamın odasına giremiyorum. Şu an o odayı paylaşan diğer hocamı odanın dışına çağırıyorum ‘Hocam, ben o odaya giremiyorum’ diyorum. Bu çok ciddi bir yük ama yine de dayanışmayı sürdürmemiz gerek. Üniversitenin öğrencileri olarak bu dayanışmayı büyütmeye ve mücadeleyi sahiplenmeye karar verdik. Bizim ihtiyacımız olan şey gerçekten bunlar.”

“Tez hocam ihraç edildiğinde ne yapacağımı bilemediğim için hiçbir şey yapmadım. Hocamı da arayamadım. Ayıp geldi bana yani, ‘Hocam siz de işsizsiniz ama şu teze bir el atalım’ demek çok ayıp geldi. Uzun süre arayamadım, en sonunda dayanamayıp aradım ve ‘Hocam şu işi bir halledelim’ dedim. Şanslıydım, sorunsuz bir danışmanım var şu an. Ve bir dayanışma grubum. Her hafta bir araya gelme günümüz gelse de biraz sarılsak diye bekliyorum.”

“Önce arkadaşlarımızla ortak alanlarımızı yok ettiler, okulda mekânsal ayrımı fakülteler arası geçiş yasakları, devasa kapılar ile inşa ettiler. Okuldaki son sığınağımız hocalarımızda, en son onları da aldılar.”

“Birçok arkadaşımız ya da ihraç edilmeyen hocalarımız, ihraç edilen hocalarımız için tepkisiz kaldılar, beni öncelikle bu yaraladı. KHK’ların ardından okuma grupları kurmaya çalıştık, hocalarımızla bağımızı daha fazla güçlendirdik. Hep bir arda olmalıyız bu süreci ancak böyle atlatabiliriz. Yaşadığı döneme tepkisiz kalan akademisyenleri istemiyoruz, biz ihraç edilen hocalarımızı istiyoruz.”

“Ankara Üniversitesinde queer teori hakkında bilgisi olan neredeyse hiçbir hoca kalmadı ya da toplumsal cinsiyet perspektifine sahip olan çok az akademisyen kaldı. Beni endişelendiren, ihraç edilen hocalarımız geri döndüğünde nasıl bir okulla karşılaşacaklar?”

“Bize ders verme şansını vermediler. Sadece üç dönem fakültede ‘önemsiz’ sayılan ve çok da kimsenin seçmediği bir dersi verdim üç dönem. Burada hocalarımız ‘öğrencilerimiz’ derken bunu hissettim, benim ‘öğrencilerim’ olması şansı elimden alındı.”

“Ne kadar da çok ihtiyacımız varmış paylaşmaya, en sonunda şurada hep birlikte sarılalım istiyorum. Bu paylaşımlar zaman zaman beni ağlattı zaman zaman da gülümsetti ama özellikle asistanların çekinerek konuşması çok şey anlatıyor. Benim de hiç öğrencim olmadı, az önce birisi benden hocam diye bahsettiğinde çok şaşırdım.”

“Hocalarımız gitmiyoruz diyordu ama kendimizi birden hocalarımızın eşyalarını taşırken bulduk. Gitmeyecekler buradalar derken eşyaları taşıyor olmak gücümüzü kıran bir şeydi.”

“Açık dersler yapıyoruz mesela, bir grup geliyor zaten. Bu gelen grup da ‘zaten açık ders’ olduğu için, okul dersi gibi saygı duymuyor kimse. Hocalarımız geri dönse de döndüklerinde aynı şekilde bulmayacaklar. Bu yüzden bizim o alanları bırakmamamız gerekiyor.”

İlgili haber:

Feminist akademisyenler KHK’ların ardını anlattı


Etiketler: insan hakları, çalışma hayatı
İstihdam