04/06/2014 | Yazar: Kaos GL

Aha! Protestan kilisesi, LGBTİ ve Alevi örgütleri kumar, porno ya da terör kategorilerine giriyor ki TBMM’nin filtresine takılıyor.

Kime göre kilise ’pornografiye’, Aleviler ’oyuna’ girer? Kaos GL - LGBTİ+ Haber Portalı
Aha! Protestan kilisesi, LGBTİ ve Alevi örgütleri kumar, porno ya da terör kategorilerine giriyor ki TBMM’nin filtresine takılıyor.
 
Ezgi Başaran Radikal gazetesine Protestan kilises, LGBTİ ve Alevi örgütlerinin TBMM internet filtresine takılmasını yazdı:
 
Haşa! TBMM’deki bilgisayarlardan öyle her web sitesine girilmiyor. Ortada bir filtre olması ayrı mesele… Bu filtre makul ve mantıklı bir kritere dayanmadığı için hangi web sitelerine müsaade edildiğini hangilerine edilmediğini bilmiyoruz. Lakin milletvekillerinin zaman içinde denemesi ve yanılması sonucunda öğreniyoruz.
 
Örneğin Diyarbakır Protestan Kilisesi’nin sayfası, LGBTİ haklarının savunucusu sivil toplum örgütlerinin siteleri (Lamda ve Kaos GL), Alevi örgütlerinin siteleri (kizilirmak.org.tr ve sidef.org.tr)…
 
Neden? Burada bir mantık var mı? BDP Şanlıurfa Milletvekili İbrahim Binici TBMM’ye sormuş, neye göre bazı sitelere girilmiyor diye…  
 
Cevap şöyle gelmiş: “TBMM yerleşkesinde kumar, porno, oyun ve terör içerikli sitelere sınırlı erişim uygulanmaktadır. Güvenlik sistemine entegre olan veritabanındaki siteler uluslararası standartlara göre çalışan bir sistem tarafından sınıflara ayrılmaktadır.”
 
Aha! Bu durumda Protestan kilisesi, LGBTİ örgütleri ve Alevi örgütleri kumar, porno, oyun ya da terör kategorilerinden birine giriyor ki TBMM’nin filtresine takılıyor.
 
Sahiden de öyle. CHP Milletvekili Aykan Erdemir bu örgütlerin siteleriyle ilgili logları tek tek inceledi ve hangi kategorilere konulduklarını tespit etti.
 
Diyarbakır Protestan Kilisesi: Pornografi. Kaos GL ve Lambda İstanbul: Homoseksüellik. Kızılırmak Yerel Dernekler Federasyonu ve Sivas Dernekler Federasyonu: Oyun!
 
Geçen hafta bu saydıklarımdan kilisenin porno kategorisine girdiği ortaya çıktığında Diyarbakır’dan bir açıklama gelmişti: “Bu tutumu ayrımcılık, nefret söylemi, inancımıza hakaret ve iftira olarak değerlendiriyoruz. Ülkemizin yöneticileri ve Meclisimiz için dua eden Hıristiyan vatandaşları bu nitelemeyi hak etmemiştir.”
 
Elbette hak etmemiştir. Peki kim yapıyor bu sınıflandırmayı? Soru önergesine verilen cevaba göre TBMM’de “siteler uluslararası standartlara göre çalışan bir sistem tarafından sınıflara ayrılmaktadır.”
 
İşte pek öyle değil sayın seyirciler. TBMM’nin tüm erişim güvenliği Fortinet-Forti Analyzer- FortiGuard duvarlarıyla sağlanıyor. Fortinet, merkezi Kaliforniya’da olan bir büyük şirket ve uluslararası standartlara uyulup uyulmadığını denetleyen insan hakları örgütleri tarafından hiç de sitayişle anılmıyor.
 
Bir süre önce Amerikan Sivil Özgürlükler Birliği (ACLU) bu tür bir filtrelemenin anayasadaki hak ve özgürlüklere aykırı olduğunu belirterek bir kampanya başlattı. OpenNet adlı sivil toplum inisiyatifi ise Fortinet’in, yani TBMM’nin kullandığı güvenlik duvarının, dünyadaki baskıcı rejimlerin işlerini kolaylaştırdığını söylüyordu.
 
Örnek Myanmar… Devlet, vatandaşların internet erişimini kontrol etmek ve sansürlemek için Fortinet’i kullanıyor. Böyle deniyor.
 
Şimdi bu bilgiler ışığında iki vahim sonuç çıkıyor.
 
BİR: Filtreleme işinin, hakkında bir sürü iddia olan ve tartışılan bir Amerikan şirketine teslim edilmesi. Bu şirketin de ne hikmetse, Türkiye’de azınlıkları, ötekileri, dezavantajlı kesimleri sistematik olarak dışlayan bir sınıflandırma metodunu benimsemesi. Bu şirketi kim yönlendiriyor acaba da devletimizin ‘en sevdiği’ kesimler olan Hıristiyanlar, Aleviler, Ermeniler (Agos.com.tr de Milli Eğitim okullarında ‘kişisel web sitesi’ kategorisine sokulmuştu yine bu şirket tarafından) ve LGBTİ üyeleri ilgili siteleri abes sınıflara sokmayı akıl ediyor?
 
İKİ: Bizi temsil etsin diye oy verdiğimiz milletvekillerine doğru ile yanlışı ayırma yetisi gelişmemiş, yargılama becerisi oturmamış bir çocuk muamelesi yapılıp bazı sitelere girişimin engelleniyor olması. TBMM Başkanlığı vekillerine ’terör, pornografi, kumar’ müptelası olma ya da genel kurulda ’oyun’ oynama ihtimallerine karşı güven duymuyorsa, biz ülkeyi yönetmeleri konusunda ne diye güveneceğiz? 

Etiketler: medya
İstihdam