26/10/2023 | Yazar: Damla Umut Uzun
17 Mayıs’tan Aras Örgen, ILGA Avrupa genel kurulunun açılışında konuştu: “Kolektif eylem olmadığı sürece dayanıklılık ve esenlik de sürdürülebilir olamaz.”
Avrupa ve Orta Asya’daki 700’den fazla LGBTİ+ örgütünün üye olduğu şemsiye örgüt ILGA Avrupa, 25-29 Ekim’de Slovenya’nın başkenti Ljubljana’da 25. genel kurulunu düzenliyor. Üye örgütleri temsilen 400’den fazla aktivistin katıldığı etkinlik bugün açılış konuşmaları ve panellerle başladı.
Konferansın “Dayanıklılık” konulu ilk oturumunda dünya çapındaki sağ popülist hareketlerin yarattığı gerilemeden LGBTİ+ hakları bağlamında en çok etkilenen ülkeler olan Türkiye, Ukrayna, Polonya’dan aktivistler konuşmacı olarak yer aldı. 17 Mayıs Derneği Esenlik Koordinatörü Aras Örgen Türkiye’deki durumu aktarmak üzere konuşmacılar arasındaydı.
Panelde tüm konuşmacılar dayanıklılık üzerinden kendi ülkelerindeki problemlerden ve bunlarla nasıl baş ettiklerinden bahsetti. “Değişim bu kadar hızlıyken dayanıklılığınız ve esenliğinizi nasıl koruyorsunuz?” sorusunu Örgen, “Dayanıklılık LGBTİ+’ların doğalında geliştirdiği bir yetenek bence ama bunun da bazı sınırlılıkları var. Bir noktadan sonra kolektif eylemlilik ve dayanışma olmadığı sürece dayanıklılık ve esenlik de sürdürülebilir olmaz” şeklinde yanıtladı. Sonrasında 17 Mayıs’ın aktivistlere, örgütlere ve LGBTİ+ toplumuna sağladığı esenlik destekleri, psiko-sosyal ve hukuki desteklerden bahsetti.
Türkiye’de iktidarın tüm araçlarıyla LGBTİ+ toplumuna saldırdığını ve bizleri yalnızlaştırmaya çalıştığından bahseden Örgen, esenlik desteklerinin özellikle bu dönemde aktivistler için vazgeçilmez olduğunu belirtti. Donör kuruluşların da bu konuya daha çok eğilmesi gerektiği ve LGBTİ+ hareketinin de psiko-sosyal destekler ve esenlik etkinlikleri için daha çok savunuculuk yapmamız gerektiğini vurguladı.
Dayanıklılık kavramına çok yönlü ve kesişimsel bakmamız gerektiğini vurgulayan Örgen, ırkçılık karşıtı hareketler, sömürgecilik karşıtı hareketler gibi diğer toplumsal hareketlerle dayanışma içinde ve bu kesişimsellikleri gözden kaçırmadan birlikte çalışmamız gerektiğini belirtti. 17 Mayıs Yoksulluk Raporu’na referans veren Örgen, insan haklarına erişimin ve dayanıklılığın insan onuruna yakışır bir ev, geçim kaynakları vb ile başladığını ve içinde bulunduğumuz kesişimsel ayrımcılıklar yüzünden beyaz gey bir erkekle göçmen bir trans kadının insan haklarına erişimi ve dayanıklılığı konusuna da farklı ve kapsayıcı çalışmalar yürütmemiz gerektiği örneklerini verdi. Bunu yaparken deneyimleri dinlemenin, ayrıcalıklarımızla yüzleşmenin ve varsayımlardan kaçınmanın gerekli olduğunu belirtti.
Konferans, pazar gününe kadar paneller, atölyeler ve sosyal aktivitelerle devam edecek.
#IELjub2023 hashtaginden konferansa dair gelişmeleri takip edebilirsiniz.
Etiketler: insan hakları, dünyadan
