12/04/2018 | Yazar: Aslı Alpar
Esra Yurttut: “Geleni kabul etme, kendini akışa bırakma derken... bir de bakmışsınız ki kontak doğaçlama atölyelerinden ayrılamıyorsunuz”
Esra Yurttut: “Geleni kabul etme, kendini akışa bırakma derken, bir de bakmışsınız ki kontak doğaçlama atölyelerinden ayrılamıyorsunuz”
Fotoğraf: Murat Dürüm
Çanakkale LGBTİ İnisitafi’nin 4-8 Nisan tarihleri arasında düzenlediği II. Boğamıza Kadar Homofobi Haftası’nın son etkinliği Esra Yurttut ile Kontak Doğaçlama Dans Atölyesi'ydi. Haftanın tüm etkinliklerinden memnun ayrılan ben Doğaçlama Dans Atölyesi’nden başım bulutlarda ayaklarım yerden kesilmiş çıktım.
Daha önce hiç deneyimlemediğim ve bilmediğim bir dans olan Kontak Doğaçlama’yı hala duymayanlara duyurmak, bilenlere de hatırlatmak için atölyenin yürütücüsü dans sanatçısı Esra Yurttut ile konuştuk.
Esra Yurttut ile kısa sohbetimize girmeden önce biraz kendisinden bahsedelim. Bale ve çağdaş dans eğitiminin ardından, Mimar Sinan Güzel Sanatlar Üniversitesi Çağdaş Dans ve Oyunculuk Bölümü’nde 3 sene öğretim görevlisi olarak dersler veren Esra Yurttut bir süredir çalışmalarına Çanakkale’de devam ediyor. Yurttut, 2004’ten bugüne ‘noland’ adını verdiği farklı disiplinleri içeren projeler üretiyor.
Yurttut, renkli bir akış halinden, ötekini tanırken kendini bulmaktan bahsediyor ve herkesi kontak doğaçlamayı keşfe çağırıyor.
“Anda olmak, alan açmak, oyun oynamak”
Kontak doğaçlama sizin için ne anlama geliyor?
Bazı kelimelerle ifade edeyim: Akış, ahenk, temas, tanışma, iletişim, anda olmak, dinlemek, alan açmak, devinmek ve oyun oynamak.
Kontak doğaçlamada akışın kendisi hâkim. Hal böyle olunca aklıma şu soru geliyor bu akış hayatımızda bir şeyler değişebilir mi?
Hareketin bedene, ruha ve zihne olan yararlarının üzerine bir de bir diğeri ile olan iletişim eklenince pek çok bakımdan kendimizi görme fırsatı sunuyor kontak doğaçlama. İçine kendimizi tanıma niyetini de eklersek etki ettiği değişimleri fark edebiliriz ya da hayatımızdaki değişimlerin dansımıza nasıl etki ettiğini de fark edebiliriz ve eğlence başlamış olur.
Fotoğraf: 9 Nisan 2018, Çanakkale II. Boğazımıza Kadar Homofobi Haftası
Her şeyin birbiri ile olan bağlantısı, birbirine etkisi, olana açık olma, geleni kabul etme, hareketin akışına kendimizi bırakma ve merkezde kalma derken, bir de bakmışsınız ki kontak doğaçlama atölyelerinden ayrılamıyorsunuz.
“Kendi dilinde susan”
‘noland’ da neler var?
‘noland’ proje topluluğu 2004 yılından beri bağımsız olarak projeler üreten bir oluşum. Disiplinlerarası bir yaklaşımda projeler üretmek, grubun sanatsal yaklaşımının ana eksenini oluşturuyor. Bu yaklaşımla şimdiye kadar gerçekleştirilmiş projeler, çağdaş dans temeline oturan ve müzik, video, tiyatro gibi farklı sanat disiplinleri ile girişilen ortaklıkların ürünü.
‘noland’ ismi de dünyalı-dünyasız, ait-ait olmayan, yerli-yersiz, yurtlu-yurtsuz, taraf-tarafsız kelimelerinin ortasında, olduğumuzu düşündüğümüz yerden geliyor. Kendi dilinde susan, hareket eden, ses çıkaran, birlikte duran, birlikte olan, daireleri seven, gülümseyebilen insanlar oradadır, kapısız bir yerdir. İçerisi yoktur, kendisi renklidir.
Esra Yurttut’un halen Çanakkale’de sürdürdüğü atölyeler için burayı tüm çalışmaları için ise şu linki ziyaret edebilirsiniz.
Etiketler: kültür sanat