09/04/2020 | Yazar: Ali Erol

Mart ayı internet medyası ile sosyal medya ortamlarından LGBTİ+’lara yönelik cinsiyetçi, transfobik ve homofobik nefret söylemlerini derledik

Korona günlerinde nefret: “Allahın Gökkuşağına bile karşılar” Kaos GL - LGBTİ+ Haber Portalı

Homofobik ve Transfobik Nefret Söyleminin Mart Ayı İnternet Seyrine sosyal medya ortamlarından nefret söylemleri ile doğrudan üreten, yayan ve teşvik eden medya organlarından LGBTİ+’lara yönelik cinsiyetçi, transfobik ve homofobik nefret söylemlerini derledik.

Medya çalışmaları kapsamında sosyal medya mecrası ile internet medyasını izleyen Kaos GL, internet yayıncılığında dikkat çeken, sosyal medya ortamlarında öne çıkan Lezbiyen, Gey, Biseksüel, Trans ve İnterseks (LGBTİ) odaklı homofobik ve transfobik nefret söylemi üreten ve yayan haberler ile mesajların takibini yaparak kaydını tutuyor. 

Cinsel yönelim, cinsiyet kimliği ve cinsiyet ifadesi ile LGBTİ (Lezbiyen, Gey, Biseksüel, Trans, İnterseks) varoluşlara yönelik ayrımcı yaklaşım, nefret söylemi üreten, yayan, teşvik eden, savunan ya da haklı gösteren ifadeler içeren haber ve yorumları aylık dosyalarla ele alıyoruz.

“Allahın meydana getirdiği Gökkuşağına bile karşılar” 

Mart ayının koronavirüslü karantina günlerinde evden çıkamayan çocukların yalnız hissetmemek için pencerelerine astığı gökkuşağı çizimleri üzerinden LGBTİ+’lar hedef gösterildi.

Eğitim-Sen, çocukların, evde kalanın sadece kendisi olmadığını, yalnız olmadığını düşünmesi için geliştirilen “Gökkuşağı” çizme ve evin penceresine asması etkinliğine yönelik homofobik yaklaşımları nefret suçu ve ayrımcılık olarak değerlendirdi.

Eğitim-Sen Muğla Şubesi, çocukların renklerini ve gökkuşağını savundu: “Ayrımcılık ve nefret suçu işleyen bu yaklaşımın yaratacağı karanlık tablo gayet açıktır. Eğitim Sen bu yaklaşımı kınamakta ve bu durumu kabullenmeyeceğini kamuoyuna açıklamaktadır. Bu emirleri verenlerle ilgili yasal haklarımızı kullanacağımızın bilinmesini isteriz. Bu nedenledir ki Eğitim Sen olarak öğretmenlerimize, öğrencilerimize, velilerimize bir çağrı yapıyoruz! Varsın onlar içlerindeki karanlığa sarılsın! Bizler birbirimize, insanlığımıza, daha güzel yarınlara daha güçlü sarılalım, el ele verip umut olalım! Çocuklarımızı, insanlıktan nasibini almamış olanların karanlık ve kötücül dünyalarına teslim etmeyelim! Çocuklarımızın renklerinin kirlenmesine izin vermeyelim…”

Eğitim-Sen Mersin, “Tüm çocuklarımız bir kâğıda Gökkuşağı çizip boyayacak. Sonra onu evlerinin camlarına asacaklar.” açıklaması yaptı.

Eğitim-Sen Mardin ve Kızıltepe Şubeleri, “Koronavirüs pandemisi ile mücadele kapsamında uzaktan eğitime geçilmesiyle evlerinde kalan çocukların gökkuşağı resmi çizmesinin İl ve İlçe Milli Eğitim Müdürlüklerini rahatsız etmesi” üzerine “gökkuşağı”nı savunan açıklamalar yaptı:

“Birçok ülkede çocuklar, yeni bir akım başlatarak gökkuşağı resimleriyle evde kaldıklarına dair mesajlar verdiler. “Evde kal” çağrısı yapılması sonrası, İl ve İlçe Milli Eğitim Müdürlerinin talimatıyla okul müdürleri, “Bu bir LGBTİ Projesidir. Gökkuşağı onların sembolüdür. Mayıs ayında yapacakları onur yürüyüşünün bir ön hazırlığıdır” yazılı mesajları okul whatsapp gruplarına gönderip öğrencilerin uyarılmasını istedi. Çocukların bu dönemde yaşadığı stresi azaltmak için yapılan bu çalışma grup normlarına uyan kişiler ve kurumlar tarafından kin ve düşmanlık uyandıran bir bakış açısıyla analiz edildi. LGBT bireylerine yönelik nefret söylemleri ötekileştirme pratiklerinin bir uzantısıdır. Dolayısıyla ayrıştırıcı ifadeler yöneldiği gruplara karşı düşmanlar oluşturmaktadır ve LGBT’li bireylerin cinsel yönelimlerinden dolayı şiddete ve zorbalığa maruz kalma riskini arttırmaktadır. Bizler eğitimciler olarak toplumda yaşayan bütün kesimlerin yaşamlarına saygı duyuyoruz ve ötekileştirici sistemsel ideolojilerin bir parçası olmayı reddediyoruz. Çocuk ve kadın istismarcıları korunurken tepki göstermeyi zul sayan bu zihniyetin, LGBTliler üzerinden nefret pratikleri oluşturulmasını kınıyoruz. Nefret söyleminin sosyal medya gibi yöntemlerle dolaşıma konulmasını dayatanların karşısında olduğumuzu bir kez daha belirtmek isteriz.”

korona-gunlerinde-nefret-allahin-gokkusagina-bile-karsilar-1

Mardin Eğitim-Sen’in açıklamasını, Mezopotamya Ajansı, sosyal medya hesabından, “Milli Eğitim çocukların çizdiği gökkuşağından rahatsız: LGBTİ projesi” başlığı ile duyurdu.

Eğitim-Sen Mersin ve Muğla Şubelerinin açıklamalarını, Cumhuriyet gazetesi, sosyal medya hesabından, “Gökkuşağı MEB'i rahatsız etti: Bu bir LGBTİ projesidir” paylaşımıyla duyurdu.

Eğitim-Sen Muğla Şube Başkanı’nın açıklamasını ise BirGün Gazetesi, sosyal medya hesabından, “Uzaktan eğitime geçilmesiyle evlerinde kalan çocukların gökkuşağı resmi çizmesi İlçe Milli Eğitim Müdürlüklerini rahatsız etti: "Bu bir LGBTİ Projesidir"” paylaşımı ile verdi.

Evrensel Gazetesi, “Evde kal” çağrısına destek amacıyla çocuklar için başlatılan gökkuşağı çizme projesinin LGBTİ+ bireyleri hedef haline getirdiğini geçti. Eğitim-Sen Genel Başkanı Feray Aytekin Aydoğan’ın, “Öğrencilerimizle evlerimizde gökkuşağını paylaşmaya devam edeceğiz” açıklamasını aktardı.

Muğla'da İlçe Milli Eğitim Müdürlüğü’nün çocukların gökkuşağı resmine ilişkin “LGBT projesidir, yapmayın" uyarısına karşılık gene Evrensel, Eğitim-Sen Muğla Şubesi’nin “Çalışanları ve öğrencileri etnik köken, dil, din, inanç ve cinsiyet ayrımcılığa sürüklemek suçtur” açıklamasını paylaştı.

Milli Eğitim Bakanlığının ayrımcı ve homofobik nefret söyleminden mesajı alan sosyal medya takipçileri Cumhuriyet gazetesinin twitter paylaşımına şu “yorum”ları düştü: “Öncelikle şu LGBT denilen İpneler topluluğu derneklerinin tamamı kapatılsın. Bunların hiçbirisi işe yaramıyor ki..”, “Sahi şu toplumun ahlakını bozmak isteyen LGBT’liler ne işe yarıyorlar? Bu milletin hayrına bugüne kadar ne yapmışlardır zaten bu CHP’’lilerin güzel projelere katkısı olmadığı kesindir”

BirGün gazetesinin twitter takipçileri, Milli Eğitim Bakanlığı’nın “gökkuşağı” uyarısını, “Alakasi Yok lgbt ile iki hafta önce Almanyada da baslatildi”, “Gökkuşağı global bir etkinlik su anda. İngilterede de çocuklar çizip,camlara yapıştırıyor”, “Allahın meydana getirdiği ! Gökkuşağına bile karşılar.Hasta beyinliler...” itirazlarıyla karşıladılar.

“Bu da Bizim Cam LGBTI li mi olduk simdi tövbe Tövbe” gibi takipçi itirazlarına karşılık bir başka BirGün twitter takipçisi ise “Yalnız altta yazan bazı yorumlar ne fena ya. Ne lgbt'si sapık mıyız, dervişin fikri neyse zikri o olur falan. Eleştirelim derken içlerindeki homofobiyi dökmüşler bir güzel ortaya.” eleştirisi getirdi.

Nefret söylemini doğrudan üreten, yayan, okurlarıyla takipçilerini teşvik eden Akit, “gökkuşağı” ve LGBTİ+ nefretini “okur ve takipçilerine” bırakamazdı: “Bu kez hedefte çocuklar var! LGBTİ'li sapkınlar harekete geçti” 

Akit’in kopyacısı muhafazakâr medyadan El-Aziz gazetesi, “LGBTİ'li sapkınlar harekete geçti, hedefte çocuklar var!” başlığı ile kopyaladı, yapıştırdı, yaydı: “Müslüman Türk aile yapısını ortadan kaldırmayı kendilerine görev edinen LGBTİ'li sapkınlar bu kez çocuklar üzerinden harekete geçti. Ahlak teröristleri çocukları kullanarak kirli emellerini yaymaya çalıştı.”

“Öğrenciler Üzerinden LGBTİ Propagandası” başlığını atan İslamMedya sitesi ise “LGBTİ sapkınlar” söylemini içeride ihmal etmedi!

“Okul müdürlerine gelen mesaj: Gökkuşağı resmi yapıp pencerelere yapıştırmak LGBTİ projesidir; sapıklara destek vermeyelim” paylaşımı yapan T24 twitter takipçilerinden Milli Eğitim Bakanlığı ayrımcı uyarısını destekleyen mesajlardan bir “nefret kokteyli”ni kayda geçirelim: 

“Doğru ama eksik söylemişler. Türk Bayrağı çizsinler, Atatürk Portresi çizsinler, Türkiye haritası çizsinler... Fakat olay sadece resim çizmeyin'e indirgenirse etkili olmaz. LGBT'nin nasıl bir sapıklık-iğrençlik olduğu anlatılmalı. Resim çizmeyin demekle olmaz.”, “Çok doğru bir karar. Günlerdir bende aynını söylüyorum. İbnelerin başlattığı bir kampanyadır bu. Alet olmayın bu oyuna”, “Alaksı yok ama çocukların bilinç altına yerleşebilir Uyarmaları doğru olmuş ...Sokaklarda onursuzluk adı altında onur yürüyüşü yapmalarına izin vermek de yanlış”, “Güzelim gökkuşağını çocuklardan alıp ibnelere verdiniz. Bırakında çizsin çocuklar. Gökkuşağı çocukların”, “Malesef bu artık bir semboldür! Yani sözüm ona başörtüsü bir sembol ya... Cinsel sapkınlıklarına muhteşem bir gökyüzü şölenini sembol seçip alet edenler normal bu uyarıyı yapmak anormal (!) öyle mi.. Bunun yerine Türk bayrağı çizilsin en güzel mesaj budur!”

Koronavirüs nedeniyle karantina günlerinde İstanbul Modern Müzesi’nin Sarkis’in “Gökkuşak” eserinden ilhamla çocukları gökkuşağı çizmeye davet etmesi de instagram’da destekle birlikte LGBTİ+’lara yönelik ayrımcı yaklaşımlar ile homofobik nefretin ortaya çıkmasına vesile oldu. 

“YallahHollandaya” homofobik nefretine vesile mi yok!

Koronavirüs salgını nedeniyle herkes herkesi #EvdeKal’maya çağırır, hükümet belli yaş aralığındaki vatandaşlara evden çıkmayı yasaklarken, sosyal medyada “YallahHollandaya” başlıklı homofobik nefret kampanyası açıldı.

Mart ayında, karantina günlerinde nerden çıktı dedirten homofobik nefret kampanyasının heştegi ilk kez 2017 senesinin onur ayı Haziran’da karşımıza çıkıyor twitter’da: “25 Haziranda ibnelerin yürüyüşünde millet saldırınca tepki verecekler bizde o zaman #yallahhollandaya diyeceğiz :D”

Haziran 2017’de twitter’da ortaya çıkan “yallahhollandaya” heştegli homofobik nefret söyleminin nerden geldiği gene aynı seneden anlaşılıyor: “2 gün önce yallah arabistana diyenlerin bugün demokrasi ve beraber yaşama adına i.nelere desteğini görünce diyorum ki #yallahhollandaya”

Twitter hesabında künyesine, “Ağır ironi yetmezliği olanlar uzak dursun!” notu düşen bir sosyal medya kullanıcısı kadın, Mart ayında yeniden ortaya çıkan “YallahHollandaya” heştegine yazdığı tweeti ile homofobik nefretin “ironi” dinlemediğini gösteriyor: “İnanmadıkları, inkar ettikleri Rabb'in peygamberi olan Hz.Lut kavminin çocukları olduklarını kabul etmeleri var ya, "bunlarda hiç bir organa sürülecek akıl" yok dedirtiyor bana. Normalleştiremeyeceksiniz!  Sokun bunu kafanıza ya da nerenize istiyorsanız oraya!”

Twitter’daki aynı hesabın, “YallahHollandaya” heştegli homofobik nefret kampanyasını pek sevdiği anlaşılıyor: “Korona'nın tedavisi mutlaka bulunur da eşcinsel evlilik isteyen sapkın ruhların tedavisi bulunur mu emin değilim? Müslüman mahallesinde kimse salyangoz satmaya kalkmasın! Asım'ın nesli burda mı? Twitter ve ülke gündemini sallayalım de haydeeee!”

“YallahHollandaya” homofobik nefretine “korona” vesile atılan tweetlerden sosyal medyada daha önce farklı tarih ve vesilelerle kırk kere karşılaştığımız geleneksel cinsiyetçi, ırkçı ve homofobik nefret söylemlerinden bir derlemeyi kayda geçirelim:

“Duyduk ki birileri ülkemizde eşçinsel evlilik serbest bırakılsın istiyormuş.. Erkek erkeğe evlenmek isteyenlere  cevabımızı #YallahHollandaya diyerek veriyoruz.. Haydi ya ALLAH”

“Bir akşam HZ İbrahimin kapısı çaldı gelen uzun boylu, yüzleri nurlu iki kişiydi.HZ ibrahim onları evine buyur etti ve ne için geldiklerini sordu. İki kişi den biri önce müjdeli bi haber verdi, sonra lut kavmini helak etmek üzere geldiklerini söyledi.”

“Allaha savaş açmış küresel zındıka ve onlara öğretmenlik yapan iblis melane, islam toplumuna dört bir yandan saldırıyor. İSTANBUL gibi mukaddes bir şehrin göbeğinde, binlerce sapığı toplaya biliyorlar. Bu durum tahammül sınırlarından çok öte!....”

“Hem Hollanda da Buhrana düşenlere ötenazi de serbest hastanelerde.. Eş cins evlilikte serbest.. Daha ne olsun.. Gidin orda evlenin ve kalın orda..”

“Dünya sağLık örgütü. Corona'yı küresel kriz iLan ederken. CHP nin Türkiyeye taşıdığı gündem. İb*e olun. İ*ne'liğe özendirin.”

“İstanbul sözleşmesi lavuk livik Kırık ne kadar fortcu varsa onlara Yol veren sözleşmedir. Lbgt liler onun arkasına sığınarak Rezilliklerini ifşa ediyor.!”

“Bu ahlaksız fikri destekleyenler, umarım oğlunuz eve birgün erkek arkadaşıyla gelir de neyi desteklediğinizi o zaman daha iyi anlarsınız.”

“Bu lut kavmi’nin enikleri LGBT ; Corona’dan daha tehlikeli ! Bunlara destek veren chp’liler ; İnşallah birgün oğlunuz erkek arkadaşım diye eve birini getirir !”

“Bunlardan daha tehlikeli bir virüs, daha tehlikeli bir güruh var mı acaba ? Koruyacaksanız bunlardan koruyun bu Ülke'yi, Gerisi kolay..”

“Bilim adamları bunlara "Siz hasta değilsiniz, böyle yaratılmadınız kendiniz bu pisliği yapıyorsunuz" diyor. Ancak sapık ruhlu, mide bulandırıcı güruh hala normal bir şey gibi toplumda kendilerine yer edinmeye çalışıyor. Gidin pisliğinizi başka ülkede yaşayın.”

“Lut kavmi zamanında helâk edildi. Eşcinsellik bir hastalık ya da genetik bozukluk değildir. Sapkınlık ve aşağılık bir pisliktir. Kendinizi kandırıyorsunuz ve bir bilimsel açıklaması yok.”

“Ahlaksız sapkın dürtülerini normalleştirmeye çalışıp TÜRK Milletinin umudu olan gençlerin üzerinde yıkım projeleri olan değişikler Corona dan daha tehlikelidir.”

korona-gunlerinde-nefret-allahin-gokkusagina-bile-karsilar-2

AKP’lilerin belediye muhalefeti: “LGBTİ+” nefreti!

LGBTİ+’ların varlığını ve kent hakkını inkâr eden ayrımcı muhafazakâr siyasetin temsilcisi AKP’li meclis üyeleri homofobik ve transfobik nefret söylemleriyle bu kez de İstanbul Küçükçekmece Belediye Meclisi’nde ortaya çıktılar. AKP’li üyelerin “LGBTİ+” takıntısı, Küçükçekmece Belediye Meclisi’nde bu kez CHP’li üyenin homofobisini tetikledi.

İstanbul Küçükçekmece Belediye Meclisi’nin CHP’li Üyesi ve Grup Başkanvekili Ekrem Kaya, AKP’li üyelere karşı toplumsal cinsiyet eşitliğini savunmak için, “Buradaki meclis üyesi arkadaşlarımızın LGBTİ’yi öcü gibi görmesini hoş karşılamıyorum.” cümlesiyle başladığı sözlerini homofobik ifadelerle tamamladı.

Mart ayındaki bir diğer belediye meclisi homofobik nefret söylemi vakası, İstanbul Büyükşehir Belediyesi’nde (İBB) “Toplumsal Cinsiyet Eşitliği Şube Müdürlüğü” kurulmasının AKP’li meclis üyelerinin “LGBTİ+” itirazıyla reddedildiği oturumlarda ortaya çıktı: “Bu müdürlüğün kurulması LGBT’nin savunulmasıdır!” 

Toplumsal Cinsiyet Eşitliği Şube Müdürlüğü kurulmasıyla ilgili gelişme İstanbul Büyükşehir Belediye Meclisi Mart Ayı 2. Oturumunda gündeme geldi. CHP’li üyelerin ihtiyaç gerekçesi ile AKP’li üyelerin itiraz gerekçelerine ilişkin tartışmaların yaşandığı İstanbul Büyükşehir Meclis Oturumunu İBB TV canlı yayımladı. Meclis Oturumunun kaydından izlenebilecek “toplumsal cinsiyet eşitliği” tartışmalarında AKP’li üyelerinin yeni kurulmak istenen eşitlik müdürlüğüne asıl itiraz gerekçelerinin “LGBT” ayrımcılığı olduğu anlaşıldı. 

CHP’li Meclis Üyesi Figen Karahan, “toplumsal cinsiyet eşitliği, kadın ve kız çocuklarının güçlendirilmesini kapsar” dese de, belediye meclislerinde süregiden AKP muhalefetinin “LGBT” ve “gökkuşağını takıntısı bir kez daha ortaya çıktı.

AKP’li meclis üyelerinin cinsiyetçi, homofobik ve transfobik nefret söylemleriyle, toplumsal cinsiyet eşitliğine karşı belediye meclislerinde sürdürdükleri “muhalefet” yeni değil.

Belediye Meclislerindeki AKP’li üyelerin “toplumsal cinsiyet”, “gökkuşağı logosu” ve “LGBTİ+” takıntılı muhalefeti daha önce İstanbul Maltepe, İstanbul Büyükşehir, İzmir Büyükşehir, Mersin Büyükşehir ve İstanbul Küçükçekmece belediye meclislerinde de görüldü.

Cinsiyetçi, transfobik, homofobik nefret söylemi üretme, yayma ve teşvik etmekte öne çıkan muhafazakâr yayın organları, 20 Kasım Nefret Suçu Mağduru Transları Anma Günü paylaşımları yapan CHP’li belediyeleri hedef aldı. 

AKP’li İstanbul Esenler Belediyesi, “Yusuf Kaplan ile Fikir Atölyesi” etkinliğinde konuşan Yeni Şafak yazarının “eşcinseller”e yönelik homofobik nefret söylemine ev sahipliği yaptı.

İstanbul belediyelerinde AKP’li meclis üyelerinin CHP’ye karşı yürüttükleri siyasetin yerel seçimlerin ardından “gökkuşağı” renkli “logo”lar aracılığıyla sürmesi İçişleri Bakanı’nın ayrımcı söyleminden besleniyor.

İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığı seçiminin iptali ile başlayan süreçte Ekrem İmamoğlu’na yönelik, “Beylikdüzü Belediye Başkanlığına geldiğinde ilk yaptığı işlerden birisi ne biliyor musunuz? Belediyenin logosunu, LGBT’nin logosuna döndürmek. İstanbul’un başına bir oyun, bir tezgâh kuruluyor.” ifadelerini sarf etmişti. 

Homofobik nefret söylemiyle bendini aşan Mart “köşe”leri

Mart ayının ilk haftasının homofobik nefret “köşe”lerini Akit, Türkgün, Diriliş Postası, Millî Gazete ve Ayrıntılı Haber yazarlarından seçtik: Dilipak duası: “İnşallah, gay ve lezbiyenler sokağa çıkmazlar!” 

Mart’ın ikinci haftasının homofobik nefret “köşe”leri Yeni Şafak, Milat, Türkgün ve Yeni Konya yazarlarından: “Sapkın eşcinsel ilişkiye dayalı bir toplum icat edilmeye çalışılıyor!”

Mart’ın üçüncü haftasının homofobik nefret “köşe”leri Millî Gazete, Akit, Yeni Şafak, Ajanskamu, Günebakış ve Uzunköprü yazarlarından: Korona komplosu gey-lezbiyensiz olur mu!

Mart’ın son haftasından homofobik nefret “köşe”leri Akit, Star, İstiklal, Sonsöz, yazarlarından: Salla gitsin sonu yok nasılsa komplonun, “LGBT”yi de kattın mı “köşe”lere sığmaz!

Akit’in Mart ayı nefret seyri

Kaos GL, medya çalışmaları kapsamında, cinsiyetçi, transfobik, homofobik nefret söylemi üretme, yayma ve teşvik yayın organlarından Akit’in Mart ayı listesini hazırladı.

Nefret söylemi üretme, yayma ve teşvik etmede iktidarın “yaygın medya organ”ı halini almış olan Yeni Akit’in Mart ayı listesi, LGBTİ+’lara yönelik ayrımcı dil, cinsiyetçi, transfobik ve homofobik nefret söylemleri içeren, hedef gösteren “haber” ve “köşe” yazılarının takibi ve kaydından oluşuyor.

Nefret söylemini doğrudan üreten, yayan, okurlarıyla takipçilerini teşvik eden medya organlarından Akit, iktidarın yaygın medya organı olmasından kaynaklı rahatlıkla ayrımcı dil ve nefrette sınır tanımıyor.

Akit’in Mart ayı nefret listesi şu bölümlerden oluşuyor: “Korona komplosu Akit’siz kalır mı!”, “Akit’in kadınlara yönelik öfkesi ve cinsiyetçi nefreti dinmiyor!”, “Akit’in cinsiyetçi, homofobik nefret siyaseti…”, “Ha “haber” ha “köşe”! Akit için fark etmez…”

korona-gunlerinde-nefret-allahin-gokkusagina-bile-karsilar-3

Kaos GL’den aylık nefret söylemi takibi

Kaos GL, sosyal medya ortamları ile internet yayıncılığında cinsel yönelim, cinsiyet kimliği ve cinsiyet ifadesi ile LGBTİ varoluşlara yönelik ayrımcı yaklaşım, homofobik ve transfobik söylem içeren haber ve gelişmeleri takibe alıyor.

Böylece Kaos GL, internet yayıncılığında dikkat çeken, sosyal medya ortamlarında öne çıkan Lezbiyen, Gey, Biseksüel, Trans ve İnterseks (LGBTİ) odaklı homofobik ve transfobik nefret söylemi üreten ve yayan haberler ile mesajların aylık takibini ve irdelemesel kaydını tutuyor.

Ayrımcı, ırkçı, homofobik, transfobik unsurlar taşıyan ifadelere nefret söylemi denilmektedir. Bir gruba ya da o gruba üyeliği nedeniyle bir kişiye yönelik düşmanlıktan kaynaklanan ve o gruba yönelik düşmanlığı gösteren veya cesaretlendiren ifade biçimleridir. Nefret söylemi, nefret suçuna teşvik ya da eşlik edebileceği için, bu iki kavram birbiriyle bağlantılıdır.

Nefret söylemi, Avrupa Konseyi Bakanlar Komitesi tavsiye kararında, “nefret biçimlerini yayan, teşvik eden, savunan ya da haklı gösteren her tür ifade biçimi” olarak tanımlanıyor.

Sosyal Psikolog, Porf. Dr. Melek Göregenli, nefret söyleminin kurulmasında ve yaygınlaştırılmasında en etkili araçlardan birinin medya olduğuna dikkat çekiyor:

“Medya, dünyada ve ülkemizde nefret suçlarına yol açan ayrımcılığı oluşturan ve besleyen kalıpyargıların, önyargıların kısaca nefret söyleminin kurulmasında ve yaygınlaştırılmasında en etkili aracılardan biridir. Medyanın nefret suçları kapsamında ele alınabilecek eylemleri haberleştirme, kullanılan dil ve mağdurları ya da olayı sunma şekli, eylemi meşrulaştırmaya ve suçun altında yatan ayrımcılığı gizlemeye yol açabilir; sıklıkla böyle olmaktadır. Örneğin, Türkiye’de bütünüyle nefret suçları kapsamında görülmesi gereken eşcinsellere, travesti ve transseksüellere yönelik saldırılar, genellikle mağdurların yarattığı tahrik sonucunda oluşan eylemler gibi sunulmaktadır. Açık bir saldırı ve çoğunlukla cinayete varan ya da bizim ülkemizde ancak ölümle sonuçlandığında ‘haber’ değeri taşıyabilen suçlar, mağdurların çıkardıkları ‘olaylar’ sonucunda gerçekleşmiş, ‘doğal’ sonuçlar olarak ele alınmaktadır. Genellikle mağdurlar, faillerin ‘hassasiyetlerine’ dokunur ve cezalarını bulurlar; oysa failin hassasiyetinin tek kaynağı ayrımcılık ideolojileridir. Bu yaklaşım, sadece şiddeti meşrulaştırmakla kalmaz, aynı zamanda kendini ifade etme ve gerçekleştirme hakkının, bir toplumda kimlere ait bir ayrıcalık olduğunu da tarif eder; bu doğrudan herkesin sadece insan olmak bakımından eşit olduğu ön kabulüne dayanan çoğunu bizim de kabul ettiğimiz evrensel hukuk normlarının çiğnenmesi anlamına gelir.” 

Lezbiyen, Gey, Biseksüel, Trans ve İnterseks (LGBTİ) terimleri ile tanımlarını, LGBTİ’lere yönelik ayrımcılık ideolojileri ve anlamlarını, insan hakları ve ayrımcılıkla ilgili terimler ve tanımlarını ve daha fazlasını, Kaos GL Derneğince yayınlanmış “LGBTİ Hakkında Sıkça Sorulan Sorular ve Cevapları” kitapçığında bulabilirsiniz.

Kaos GL Derneği’nin dijital ortamda yayımladığı “Homofobik ve Transfobik Nefret Söyleminin İnternet Seyri” başlıklı “2019 Sosyal Medya Raporu” işte burada… 

Not: Bu dizide, internet ortamı ile sosyal medyadan yapılan alıntıların yazım hatalarına dokunulmuyor; olduğu gibi alınıyor.


Etiketler: insan hakları, medya
nefret