12/03/2025 | Yazar: Kaos GL
“Biz LGBTİ+'lar; yasayla var olmadık, yasayla yok da olmayız. Varlığımız iki dudak arasına bakmıyor, bakmayacak!”
Fotoğraf: Dilara Açıkgöz / csgorselarsiv.org
Mimar Sinan Güzel Sanatlar Üniversitesi LGBTİ+ topluluğu Kuir Baykuş, Medeni Kanun ve Ceza Kanunu’nda LGBTİ+’ları hedef alan değişiklikler yapılmasını öngören kanun teklif taslağına tepki gösterdi.
Topluluk sosyal medya hesaplarından yaptığı açıklamada, “Biz LGBTİ+'lar; yasayla var olmadık, yasayla yok da olmayız. Devletin nefret siyasetiyle başa çıkmaya, sokaklarda olmaya, yaşamaya ve yaşatmaya devam edeceğiz. Varlığımız iki dudak arasına bakmıyor, bakmayacak!” dedi.
Açıklamanın tamamı şöyle:
“2025 yılı devlet tarafından "Aile Yılı", RTÜK Başkan Yardımcısı Feyzullah Tecirli'nin söylemiyle ise "LGBT ile Mücadele Yılı" ilan edilmişken, halihazırda LGBTİ+'lara yönelik nefret politikaları gün yüzündeyken, bunlara ek olarak geçtiğimiz günlerde Kaos GL'nin haberinden öğrendiğimiz üzere, Türk Ceza Kanunu'nda ve bazı kanunlarda değişiklik yapılmasına ilişkin kanun teklif taslağı ortaya çıktı.
Taslakta, Medeni Kanun ve Ceza Kanunu'nda LGBTİ+'ları açıkça hedef alan değişiklikler yapılması öngörülüyor. Taslağın yasalaşması halinde:
Cinsiyet uyum sürecine başlayabilme yaşı 18'den 21'e çıkarılacak. Ayrıca, taslağın yasalaşması durumunda, cinsiyet uyum sürecine başlamak isteyen kişilerin "üreme yeteneğinden sürekli biçimde yoksun bulunduğunu ve cinsiyet değişikliğinin ruh sağlığı açısından zorunlu olduğunu, Sağlık Bakanlığı tarafından belirlenen tam teşekküllü bir eğitim ve araştırma hastanesinin en az üçer ay aralıklarla yapacağı dört değerlendirme sonucunda vereceği resmî sağlık kurulu raporuyla belgelemesi" zorunlu kılınacak.
Ceza Kanunu'nun “Vücut Dokunulmazlığına Karşı Suçlar" bölümüne eklenecek yeni maddeye göre, izin almadan cinsiyet uyum sürecine ilişkin operasyon yapanlar üç yıldan yedi yıla kadar hapis ve bin günden on bin güne kadar adlî para cezasına; operasyonu yaptıranlar ise bir yıldan üç yıla kadar hapis cezasına çarptırılacak.
“Biyolojik cinsiyet” ifadesi Ceza Kanunu'na eklenecek. LGBTİ+ ifade biçimleri "hayasızlık” olarak nitelendirilecek ve bu ifade biçimlerini görünür kılmak suç sayılacak.
Aynı cinsiyetteki kişilerin nişan veya evlenme töreni yapmaları halinde, bu kişilere bir yıl altı aydan dört yıla kadar hapis cezası verilecek.”
“Varlığımız iki dudak arasına bakmıyor”
“Yapılan eklemeyle, doğuştan gelen biyolojik cinsiyete ve genel ahlaka aykırı tutum ve davranışları alenen teşvik eden, öven veya özendiren kişiler bir yıldan üç yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılacak. Buna göre, cinsiyeti henüz hukuken tanınmamış trans bireyler, karşıt giysiciler, toplumsal cinsiyet rollerine göre atanmış cinsiyetinden başka bir kimlikle özdeşleşen kişiler ve bunlara yönelik ifade biçimleri, kıyafet tercihleri, hitap biçimleri cezalandırılacak.
LGBTİ+ insan hakları savunucusu örgütlerin faaliyetleri doğrudan, LGBTİ+ kapsayıcı hak örgütlerinin faaliyetleri ise dolaylı olarak "doğuştan gelen biyolojik cinsiyete aykırı tutum ve davranışları alenen teşvik" olarak nitelendirilecek ve yasal takibe uğrayacaktır.
Türkiye'de evlilik eşitliği bulunmamakla birlikte, lubunyalarca yapılan sembolik nişan ve evlilik törenleri de getirilen düzenlemeyle yasaklanmaktadır.
Biz LGBTİ+'lar; yasayla var olmadık, yasayla yok da olmayız. Devletin nefret siyasetiyle başa çıkmaya, sokaklarda olmaya, yaşamaya ve yaşatmaya devam edeceğiz. Varlığımız iki dudak arasına bakmıyor, bakmayacak!”
Etiketler: insan hakları, nefret suçları, siyaset
1720430400.jpg)