05/04/2025 | Yazar: Kaos GL

KuirFest, İstanbul Film Festivali’nin “Nerdesin Aşkım?” seçkisini programdan kaldırmasının ardından festival yöneticilerine çağrıda bulundu. 11-13 Nisan’da “Buradayız Aşkım!” programıyla İstanbul’da izleyicilerle buluşacaklarını duyurdu.

KuirFest, “İstanbul KürFest: Buradayız Aşkım!” seçkisiyle izleyicilerle buluşacak! Kaos GL - LGBTİ+ Haber Portalı

İKSV, 11-25 Nisan tarihleri arasında gerçekleşecek 44.İstanbul Film Festivali programından, 2014 yılından bu yana programda yer alan ve queer filmlerden oluşan “Nerdesin Aşkım” bölümünü kaldırmıştı.

Festival programından “Nerdesin Aşkım?” bölümünün kaldırılmasına ilk tepki İstanbul Onur Haftası Komitesi’nden gelmişti. Komite, açıklamasında boykot çağrısı yaparak “İstanbul Film Festivali'nin 2014 yılından bu yana queer filmlerden oluşan “Neredesin Aşkım?” bölümünü bu yılki programından çıkarması, kültürel alandaki görünmezleştirme ve sansür politikalarının yeni bir aşamasıdır” demişti.

Festivale yönelik bir tepki de Türkiye’nin ilk ve tek kuir filmleri festivali olan Pembe Hayat KuirFest’ten geldi.

“İstanbul KürFest: Buradayız Aşkım” başlıklı bir seçki ile 11-13 Nisan tarihleri arasında İstanbul’da olacaklarını belirten KuirFest, festival gösterimlerine katılmak için başvuruların açıldığını duyurdu; mekan bilgisinin olduğu programın 8 Nisan'da başvuru yapanlara iletileceğini söyledi.

Başvurmak için tıklayın

KuirFest, İKSV ve İstanbul Film Festivali Yönetimi’ne yaptığı çağrıda ise “Eleştiriler değerlendirilerek program yeniden düzenlenebilir. Geç değil. Sorumluluk alın. Farkında olun” dedi.

KuirFest’in açıklamasının tamamı şöyle:

“İSTANBUL Trans ve LGBTİ+ Onur Haftaları Komiteleri'nin çağrısıyla alınan boykot kararının ardından hızlı bir şekilde organize olarak 11-13 Nisan'a, İFF'nin başlangıç tarihlerinin karşısına, "Buradayız Aşkım!" başlığıyla festival programı koyma kararı aldık. Giderek daralan alan ve artan ekonomik dalgalanmalar sebebiyle düzenle(ye)mediğimiz İstanbul programımızın ardından dayanışma ile organize olduğumuz mini bir festival takvimi hazırladık İstanbullu lubunyalar ve sinemaseverler için.

Buradayız Aşkım! yalnızca tepkisel bir çıkış değil; Türkiye'nin ilk ve ne yazık ki henüz tek kuir filmler festivali olan KuirFest'in sorumluluk bilinci.

Yedinci yılımızdan bu yana "yasağa rağmen" düzenlediğimiz festivalimizin uğrak şehirlerini belirlerken; göçmen ve mülteci LGBTİ+'lara ulaşabilmeyi, LGBTİ+'lara yönelen şiddetin giderek artışını, şehirde bir araya gelme ihtiyacını ve yerel örgütlenmeleri sinema aracılığıyla güçlendirme imkanlarını; ilkesel ve politik önceliklerimiz, lubunya yaşamın acil ihtiyaçları ve erişebildiğimiz kaynağı etkin yönetebilme doğrultusunda değerlendiriyoruz.

Bu nedenle İstanbul Film Festivali'nin seçkiyi kaldırma tercihi, yalnızca LGBTİ+ varoluşunu ve festival içindeki aidiyetini sessizleştirmekle kalmıyor; aynı zamanda baskıların, yasakların ve kaynak kıtlığının gölgesinde ayakta durmaya çalışan, bu sessizliğe karşı ses çıkarma ve alan yaratma sorumluluğu taşıyan LGBTİ+'ların festivalinin de varoluş zeminini ve dayanıklılığını daraltmaya hizmet ediyor.”

“Bu karar, kuir üreticileri ve izleyicileri alansız bırakıyor”

“Halbuki, Türkiye'de en yoğun kuir üretimin yapıldığı metropol kente -şimdilik- veda ederken, İstanbul Film Festivali'nin eyleyiş biçimine politik gerekçelerle taban tabana zıt olduğumuzu bilsek de, içimiz bir nebze rahattı. Çünkü İstanbullu kuir sanat üreticilerinin ve kuir kültür sanat izleyicilerinin "en azından" belli mecralar üzerinden sanata erişim imkanı bulabildiğini düşünüyorduk. Ne yazık ki festival yönetiminin aldığı bu karar hem kuir üreticileri ve izleyicileri alansız bırakıyor hem de yönetim, basına verdiği demeç ve suya sabuna değmeyen sosyal medya açıklamaları ile ukala-elitist tavrını sürdürmeye devam ediyor.

"Aslında kuir filmleri programdan çıkarmadık, seçkiyi kaldırdık, programa bakan görür" gibi bir yanıtla sorumluluğunu savuşturan festival yönetimiyle KuirFest'in yolu tam da burada ayrılıyor: Kürasyon tercihini "politikadan bağımsız" bir düzenleme olarak sunan bu yaklaşım, kuir varoluşa karşı kültürel üstten bakışı ve kuir temsili bir zorunluluk değil, lütuf gibi sunan iktidar-merkezci yaklaşımı yeniden üretiyor.

"Programda küçülme kararının veya yapısal değişikliğin bir sonucu" gibi gösterilerek yönetilmeye çalışılan kriz, yönetimin sandığından daha fazlasını içeriyor: LGBTİ+'lar festival programında "tepki savuşturucu numunelik" kuir filmler görmek değil, onlara ait olan alanın korunmasını talep ediyor. Elbette programda yıllar içerisinde değişiklikler olabilir. Ancak ilk elden hangi seçkilerden vazgeçildiği, nasıl bir politik düzlemde bu kararın alındığı ve kuir ve kadın sineması belleğinin oluştuğu seçkilerin yerine programın geneline filmlerin "serpiştirilmesi" bize şu soruyu sorduruyor: Bu karar ile festival yönetimi ve küratörler "Aile Yılı" ilan eden; MUBI'nin göstereceği 'Queer' filmini ve yıl içerisinde çeşitli festivalleri yasaklayan, KuirFest'i yıllardır sindirmeye çalışan iktidar aklına sessiz bir onay veriyor olabilir mi?

Meşruiyetini yitirmemek için, günümüz dünyasında inkarı mümkün olmayan kuir sinemaya "mütevazı" bir alan açan festival, o sinemaya ait olan seçkiyi iptal ederek festivaldeki kuir temsilin silinmesine yönelik ilk adımı atmış olabilir mi?

Bu vesileyle, Türkiye'nin en köklü ve en büyük finansal imkanlara sahip özel kültür-sanat kurumu olan İstanbul Kültür Sanat Vakfı'na (İKSV) ve İstanbul Film Festivali yönetimine çağrıda bulunuyoruz:

Bizlerden, kuir varoluşların ve sanatsal ifadelerinin bütünüyle baskılandığı, kaynakların neredeyse tamamen yok edildiği bir ortamda; kısıtlı alanlarda devam edebilmek uğruna pasif konumlanmak zorunda kalan bağımsız kültür-sanat kurumlarına duyduğumuz "anlayışı" beklemeyin. LGBTİ+'ların örgütlü gücünün, elinizde bulundurduğunuz kaynakların, karar alma gücünüzün ve var olan alanı baskının yoğun olduğu zamanlarda da tanımaya devam etme sorumluluğunuzun farkında olun.”

 


Etiketler: medya, kültür sanat, yaşam, etkinlik duyuru
İstihdam