23/01/2025 | Yazar: Kaos GL
Aslına Rücu temasıyla 13’üncü kez düzenlenen Pembe Hayat KuirFest kapsamında bugün “BELLEKVARİ: KuirFest’in Sözlü Tarihi” belgeselinin gösterimi ve “Lubunyalar ve Kadınlar İçin İnancın Çoklu Sureti” başlıklı etkinlik yapılacak.

Aslına Rücu temasıyla 13’üncü kez izleyiciyle buluşacak Pembe Hayat KuirFest etkinlikleri ve film gösterimleri bugün başlıyor. 26 Ocak’a kadar sürecek KuirFest etkinliklerinin bugünkü takviminde KuirFest’in 14 yıllık serüvenine odaklanan sözlü tarih belgeseli “BELLEKVARİ: KuirFest’in Sözlü Tarihi” gösterimi ve çevrimiçi olarak yapılacak “Lubunyalar ve Kadınlar İçin İnancın Çoklu Sureti” başlıklı etkinlik var.
TIKLAYIN-13. Pembe Hayat KuirFest etkinlikleri açıklandı
Festival kapsamında yapılacak film gösterimlerine katılmak için başvurun.
“BELLEKVARİ: KuirFest’in Sözlü Tarihi” belgeseli saat 17.00’de Mülkiyeliler Birliği’nde gösterilecek. Gösterim herkese açık ve ücretsiz.
Belgeselin tanıtımı şöyle:
“Belgesel, 2011’den bu yana Ankara’da gerçekleştirilen Türkiye’deki ilk ve tek LGBTİ+ filmleri festivali Kuir Fest’in kuruluşundan günümüze varan hikayesine odaklanıyor. KuirFest’in kurucuları, festivalde emeği geçen gönüllü ve çalışanlarıyla yapılan röportajlarda festivalin 14 yıla yayılan serüvenini, Türkiye’nin politik iklimiyle şekillenen kültür-sanat ortamı anlatılıyor. Bu izlekte, festivale katkı sunan bireylerin Türkiye’de her yıl git gide artan LGBTİ+’lara yönelik baskı ve şiddete karşı politik özneler olarak ürettikleri direniş pratiklerinin KuirFest’le beraber nasıl bir örgütlenme biçimine dönüştüğü bu bir aradalığın güçlendiren yönleri ön plana çıkarılarak anlatılıyor.
KuirFest’in Pembe Hayat Derneği ile kurulan öz örgütlenme bağlantısı, Ankara lubunyasıyla olan bağı ve buradan aldığı kültürel sermayesini, sanat yoluyla örgütlenme pratiği geliştirerek güçlü bir politik söze dönüştürür. 2017 yılından itibaren her yıl uygulanan yasaklara ve ağır sansür engellerine karşı direnişini sürdüren festival Türkiye’de yaşayan ve kültür ve sanat alanına ilgi duyan, bu alanda üretim yapmak isteyen birçok lubunya için alan açıyor. KuirFest’in, iktidar grupları tarafından varoluşları kriminalize edilen lubunyalara karşı kurumsallaşmış bir nefret üretilmesine rağmen nasıl kendini devam ettirebildiğinin sırları bu belgesel film çalışmasıyla gün yüzüne çıkacak.
Yüzeydeki baskı ve zorlukların ötesine bakarak, KuirFest’in kuruluş amacına ve direniş pratiğinin temelindeki saf niyete pencere açan çalışma 24-26 Ocak 2025’te Ankara’da 13. edisyonuyla gerçekleşecek festivalin “Aslına Rücu” temasını merkeze alıyor. Aynı zamanda tarihsel bir sürekliliği ve direnişin köklerini hatırlatmayı ve hafızalaştırmayı amaçlıyor. BELLEKVARÎ: KuirFest’in Sözlü Tarihi, varlığının yalnızca bir film festivali değil, aynı zamanda bir mücadele alanı olduğunu; geçmiş ve bugün arasındaki bağlantıyı tanıklıkların anlatısıyla kurmaya çalışıyor.”
"Lubunyalar ve Kadınlar İçin İnancın Çoklu Sureti" etkinliği de bugün
Ayrıca bugün, moderatörlüğünü Aylime Aslı Demir’in üstlendiği Ali Yıldırım ve Zeynep Kuyumcu’nun konuşmacı olduğu “Lubunyalar ve Kadınlar İçin İnancın Çoklu Sureti” başlıklı çevrimiçi etkinlik de saat 19.00-21.00 arasında yapılacak.
Etkinliğin tanıtımı şöyle:
“Kutsalın tezahürü olan tabuları bazen örgütlenmemiş bir şekilde halkın yaşayan bilgilerinde, bazen sanatında, inancında yahut geleneğinde görebiliriz. Ama sıklıkla hakim sınıflar tarafından örgütlenmiş bir din olarak toplumsalın, siyasalın, kültürün ve estetiğin içinde farklı formlarda karşımıza çıkmasına tanıklık ederiz. Bu form coğrafyadan coğrafya bazı değişiklikler gösterse de çoğunlukla kadınların ve LGBTİ+’ların varoluşunu ihtilaflı bir konuma, toplumsal dizgelem içinde bir çelişkiye sürüklemekte. Çoğunlukla şiddet olarak deneyimlenen bu çelişki meşruiyet arayışını tam da kutsalın kendinden alabiliyorken, bu şiddetten kaçmak için de aynı kutsalı seferber edebilir miyiz? pek çok coğrafyada inancın kadınlar, LGBTİ+'lar için bir linç kaynağına dönüşebileceğine tanıklık ederken, aynı inanca sığınmak neden direnişin hem zamanı hem de mekanı olmasın?
Ve soralım; kadınlar ve LGBTİ+’lar olarak bambaşka coğrafyalarda inançlarımızı, çelişkilerimizi nasıl deneyimliyoruz? Yaşamlarımızı inançlarımıza, inançlarımızı yaşamlarımıza nasıl uyarlıyoruz? Hayatta kalabilmek için inançlarımızla çelişiyor muyuz? İnancımızı yaşayabilmek için hayatlarımızdan neyi feda ediyor, neyi göze alıyoruz?”
Etiketler: medya, kültür sanat, yaşam, etkinlik duyuru