07/09/2006 | Yazar: Kaos GL

‘Muzır Kurulu'nun 2. inceleme Raporunda KAOS GL'nin 2. sayısında yayınlanan ‘Şark-İslam Klasiklerinde Eşcinsel Kültür’ üst başlıklı araştırmalarımın VI. bölümü de söz konusu edilmiş. Doğrusu buradaki 'itham'lara cevap vermem gerekiyor.’ Zekeriya Gün’ün yanıtı.

‘Muzır Kurulu'nun 2. inceleme Raporunda KAOS GL'nin 2. sayısında yayınlanan ‘Şark-İslam Klasiklerinde Eşcinsel Kültür’ üst başlıklı araştırmalarımın VI. bölümü de söz konusu edilmiş. Doğrusu buradaki 'itham'lara cevap vermem gerekiyor.’ Zekeriya Gün’ün yanıtı.

KAOS GL

Zekeriya Gün

Kısaca hatırlatmak gerekirse, yazımda birkaç hadis (Peygamber sözü)'ten yola çıkarak bazı alıntılar yapmış ve kendi yorum ve değerlendirmelerimi de kısaca eklemiştim. Benim yaptığım şey asla, Kurul Raporunda iddia edildiği gibi; "İslam dininin temel esaslarını çarpıtmak" değildir.

Raporu hazırlayanların 'çarpıtma' kavramından ne anladığını doğrusu çok merak ediyorum. Benim yararlandığım kaynaktan yaptığım alıntılarda herhangi bir değiştirme/tahrif var mıdır? Her insaf sahibi kişinin teslim edeceği üzere yoktur. Hiç değiştirmeden alıntı yapmaya özen göstermiştim. Bu alıntılarda yer alan 'Çocukları üzümcüklerinden öpme' hakkındaki hadisleri ben uydurmadım ya! Benim yaptığım; ilgi çekici bulduğum bu hadisleri alıntılayarak kendi değerlendirmelerimi de sunmaktır. Ne zamandır bir yazarın değerlendirme içerikli görüşleri 'çarpıtma' sayılıyor? Ben yorumumu ortaya koyuyorum; okuyucu ister hak verir, ister vermez. Hiçbir okuyucu hiçbir yoruma peşinen katılmak zorunda değildir elbette; buna yazımı okuyan Muzır Kurulu üyeleri de dahildir. Fakat Raporun, yazımı "İslam dininin esaslarını çarpıtma" suçuyla itham etmesini doğrusu insafsızca ve yersiz buluyorum. Böyle bir niyetle yazılmamış bir yazı olduğunu her iyi niyetli okuyucu kolayca anlayabilir aslında.

Bana yöneltilen bir itham da; din esaslarını çarpıtma yoluyla 'eşcinsel kültüre zemin hazırlamak' şeklindedir. Bunu bilemiyorum; yazım gerçekten bunu başarabiliyor mu, emin değilim. Merak ediyorum; acaba hangi 'temel din esası'nı çarpıtmışım? Bu çarpıtma açıkça belirtilmemiş Raporda. Bildiğim kadarıyla İslâm dininin 'temel esasları' inanç esasları ve ibadetleridir. Yazımda dile getirilen konu ise ne bir inanç esası, ne de bir ibadet konusudur.

Daha önce benim yazımı okuyan herkes; aslında raportörlerin bu iddialarının ne kadar yersiz olduğunu göreceklerdir. Fakat hayretler içindeyim; ben bu çarpıtma(!)'yı; "Sahih olmadığı açık rivayeti doğru bir zincire dayanmayan beyanlara yer vererek" yapmışım. Raportörlerin "beyan" dediği şey, benim yazımda alıntıladığım "hadis"lerdir. Demek istiyorlar ki, 'Senin alıntıladığın bu hadisler sahih (doğru) değildir; güvenilir hadis kitaplarında yer almamaktadır.' Bunu ben bilemem ve benim ilgi alanıma da girmez. Onu, yararlandığım kaynağı hazırlayan Doç. Dr. İ. Canan'a sormalıydılar. Bu Doçentin sahasında birçok yapıt vermiş ve hadis alanında derinleşmiş bir bilim adamı olduğunu öğrenmiş bulunuyorum. Gerçi bunu ortaya koymak bana düşmez. Kurul, dipnotlarda belirttiğim kitabın yazarı olan Doçenti kolayca bulabilir ve o hadisin yer aldığı hadis kaynaklarının 'sahihlik' derecesini öğrenebilirdi. Ben söz konusu hadis kaynaklarının Raporda iddia edildiği gibi "Sahih olmadığı açık" kaynaklar olduğunu hiç sanmıyorum.

Dolayısıyla Raporda yazıma yöneltilen eleştirilerin isabetli olmadığını, son derece üstünkörü değerlendirmeler olduğunu düşünüyorum. Raportörlerin 'çarpıtma'yla 'yorum'u birbirine karıştırdığını da sanırım her okuyucu anlayabilir. Kurul aslında beni değil, alıntı yaptığım kaynağı itham etmektedir. Bu ise benim sorunum olamaz. Çünkü kullandığım kaynak, daha çok dindar Müslümanların yararlanması için hazırlanmış ‘Hz. Peygamber'in Sünnetinde Terbiye’ adlı bir kitaptır. Eğer bu kitabın o bölümleri hatalı ve 'muzır'sa, yayınlanalı yıllar geçen bu kitap hakkında 'muzırdır' diye bir rapor hazırlanmış mıdır? Hiç sanmıyorum. Fakat böyle konuların bir gey ve lezbiyen araştırmaları dergisinde söz konusu edilmesi ve görünür kılınması, asıl rahatsızlık nedeni olmuş görünüyor. Raporda yer alan ifadelerin zamiri budur kanaatimce...

Kaynak: Kaos GL, Ağustos-Eylül 2000, Sayı 5

Etiketler: insan hakları
nefret