23/12/2020 | Yazar: Kaos GL

LGBTİ+’ların çalışma hayatında yaşadıklarını kendi cümleleri ve uzman yorumlarıyla aktaran “Lavanta Tavan” kitabı yayınlandı.

Lavanta Tavan kitabı yayında! Kaos GL - LGBTİ+ Haber Portalı

Kaos GL, Yunus Emre Demir’in hazırladığı “Lavanta Tavan” kitabını yayınladı. LGBTİ+’ların iş hayatında yaşadıklarını, ayrımcılığı ve ayrımcılığa karşı mücadele yollarını gündemleştirmeyi hedefleyen kitapta farklı iş kollarında çalışan LGBTİ+’larla röportajlar yer alıyor.

Kitapta LGBTİ+’ların iş hayatına dair deneyimlerinin ardından sendikalar için kısa bir rehber de yayınlandı.

Kitapta yer alan bölümler ise şöyle:

Lavanta Tavanları Yıkmak Dileğiyle

LGBTİ+ çalışanlar ve zorunlu kapalılık stratejisi / Reyda Ergün

“Müvekkil olmasına alıştıkları kişi artık bir avukat” / Evrim Demirtaş

“Sen aslında bayağı prekarya oluyorsun” /Asîde

“Ders verirken homofobiyi de unutuyorum başka dertleri de” / ABB

“Lubunya olarak kendini bir alanda var etmek başlı başına mesele” / Aria Na

“Hep yarım ağız konuştular” / Zahter

“Sivil toplumda ‘patron diye bir şey yok’ illüzyonu yaratılıyor” / Efruz Kaya

“Hissettirilen bir “sen farklısın” hali oluyor” / Nazlı Özersoy

Sendikalar İçin Bir Rehber: LGBTİ+ Hakları Sendikal Haklardır

Temel Kavramlar

lavanta-tavan-kitabi-yayinda-1

Lavanta tavanları birer birer yıkma dileğiyle…

Kaos GL Medya ve İletişim Program Koordinatörü Yıldız Tar, giriş yazısında kitabı şöyle tanıtıyor:

“Elinizde tuttuğunuz bu kitap tam da bu atmosferde LGBTİ+’ların çalışma hayatına ilişkin haklarını hatırlatmak, gündeme getirmek için yayınlandı. Yunus Emre Demir’in titiz çalışmasının bir ürünü olan bu kitapta hem pandemi sürecinde hem de öncesinde çalışma hayatında LGBTİ+’ların neler yaşadığını onlardan dinliyoruz. Kitapta detaylıca yer alan aktarımlara geçmeden, sendikalara dair bir parantez açmayı önemsiyoruz. Yine kitabın sonunda yer verdiğimiz Kaos GL’nin rehberi de sendikacılara yol gösterebilir.

“LGBTİ+’ların hükümetin dediği gemide olmadığını nefret kampanyaları çok açık şekilde göstermişken; sendikalarla aynı gemide olup olmadığı, aynı gemideyse dahi kimlerin kaptan kamarasında kimlerinse geminin en alt kamaralarında olduğu ise henüz bir muamma. Her ne kadar hedef göstermelere karşı birçok sendika sosyal medyadan ses çıkarsa, kınama açıklamaları yayınlasa da bu duruşun senenin her gününe yayılması ve sadece Hükümet’in ve Hükümet yanlısı kurum ve kuruluşları eleştirmek için akla gelmemesi elzem. Ve en önemlisi, LGBTİ+ işçi ve emekçilerin sorunlarına ilişkin sendikaların toplu iş sözleşmelerinde işyerinde eşitlik politikalarına her alanda bir irade göstermesi gerekiyor. Bu irade güçlendikçe, pandemide hak ihlallerine karşı mücadele de güçlenecektir. Lavanta tavanları birer birer yıkma dileğiyle…”

Kitabın çevrimiçi haline ulaşmak için tıklayın.


Etiketler: insan hakları, çalışma hayatı
İstihdam