12/03/2024 | Yazar: Kaos GL
SPoD’un hazırladığı protokoller, adayların seçildikten sonra LGBTİ+ haklarına yönelik politikalarına ilişkin beyanlar içeriyor.
Sosyal Politika, Cinsiyet Kimliği ve Cinsel Yönelim Çalışmaları Derneği’nin (SPoD), 31 Mart’ta yapılacak yerel seçimler için belediye başkanı adaylarının imzasına açtığı “LGBTİ+ Dostu Belediyecilik Protokolü” ve bu sene ilk kez belediye meclis üyeliği adayları için imzaya açtığı “LGBTİ+ Dostu Belediye Meclis Üyesi Protokolü”; LGBTİ+’ların eşitliği konusundaki talepleri kapsıyor. Söz konusu protokoller adayların seçildikten sonraki süreçte yerel yönetim hizmetlerinden siyasal katılıma LGBTİ+ hakları konusunda beyanlar içeriyor.
Kampanya; Genç LGBTİ+ Derneği, Keskesor Amed LGBTİ+ Oluşumu, Lambdaistanbul LGBTİ+ Dayanışma Derneği, LGBTİ+ Aileleri ve Yakınları Derneği (LİSTAG), Muamma LGBTİ+ Derneği ile Üniversiteli Kuir Araştırmaları ve LGBTİ+ Dayanışma Derneği’nin (ÜniKuir) desteğiyle yürütülüyor.
“LGBTİ+ Dostu Belediyecilik Protokolü” ne içeriyor, kimler imzaladı?
Belediye başkanı adaylarının imzasına açılan “LGBTİ+ Dostu Belediyecilik Protokolü”nün maddeleri şöyle:
- Aday olduğum kentte eşitlikçi ve özgürlükçü, şeffaf ve katılımcı bir yerel yönetim anlayışının hayata geçirilmesi ve LGBTİ+’ların hak ve özgürlüklerinin korunması ve iyileştirilmesi için somut adımlar atmayı,
- LGBTİ+’ların özellikle yaşlı ve engelli LGBTİ+’ların maruz kaldıkları ayrımcılıkların ve hak ihlallerinin bilincinde olarak, yerelde kamu hizmetlerine erişebilmeleri; başta sağlık hakkı, barınma hakkı, çalışma hakkı ve ulaşım hakkı olmak üzere temel haklardan eşit olarak yararlanabilmeleri, gençlik çalışmalarının LGBTİ+ kapsayıcı şekilde yürütülmesi için gereken politikaları hayata geçirmeyi,
- Belediye içerisinde, hizmet sunumunun eşitlikçi olabilmesi için Eşitlik Birimleri ve benzeri birim ve komisyonların kurulması için çalışmayı,
- Seçim sonrası stratejik plan hazırlama sürecine LGBTİ+ dernek ve oluşumlarını dahil ederek LGBTİ+ kapsayıcı politikalar oluşturmayı,
- Belediye bütçesi hazırlanırken bu politikaları göz önünde bulundurmayı,
- Belediye mevzuatını cinsel yönelim ve cinsiyet kimliğini de kapsayan şekilde güncellemeyi ve ayrımcılık, taciz ve şiddet karşıtı politika belgesi oluşturmayı,
- Belediye çalışanlarına toplumsal cinsiyet eşitliği ve ayrımcılık konusunda kurum ve meslek içi eğitimler düzenlemeyi,
- Seçildiğim takdirde şehrimde bulunan LGBTİ+ dernek ve oluşumlarıyla yılda en az iki kez bir araya geleceğimi,
- Toplumsal cinsiyet eşitliğine duyarlı politika ve hizmetlerin oluşturulması için yerel, ulusal ve uluslararası kurumlarla iletişim ve işbirliği içinde çalışacağımı,
- Belediyenin yazılı, basılı ve dijital iletişim kanallarında, sosyal medya içeriklerinde ya da reklam filmlerinde, proje tanıtımlarında, kültür sanat etkinliklerinde öncelikli olarak LGBTİ+’lara yer verileceğini,
- LGBTİ+ dostu kent ve belediye başkanı olacağımı taahhüt ederim.
Söz konusu protokol; Halkların Eşitlik ve Demokrasi Partisi (DEM Parti) adayları arasından Ankara Büyükşehir Belediyesi Eş Başkan Adayı Öztürk Türkdoğan, İstanbul Kadıköy Belediyesi Eş Başkan adayları Nimet Çelebi Erdoğan ve Veysi Eski, İzmir Büyükşehir Belediye Eş Başkan Adayı Akın Birdal, Aydın Nazilli Belediyesi Eş Başkan Adayı Besriye Tekgür tarafından imzalandı.
Türkiye İşçi Partisi’nin (TİP) belediye başkan adaylarından bazıları da protokolü imzalayanlar arasında. İstanbul Bakırköy Belediyesi Başkan Adayı Bilge Seçkin Çetinkaya, İstanbul Beşiktaş Belediyesi Başkan Adayı Aleyna Arzum Yalçın, İstanbul Kadıköy Belediyesi Başkan Adayı Doğan Ergün, İstanbul Şişli Belediyesi Başkan Adayı Tolga Bektaş, Mersin Yenişehir Belediyesi Başkan Adayı Gencer Baykul, İzmir Karşıyaka Belediyesi Başkan Adayı Alp İçen ve İzmir Konak Belediyesi Başkan Adayı Gülhan Atış imzaladı.
Tıklayın-SPoD: Bu işi belediye çözer!
“LGBTİ+ Dostu Belediye Meclis Üyesi Protokolü” ne içeriyor, kimler imzaladı?
Bu sene ilk kez belediye meclis üyesi adayları için imzaya açılan “LGBTİ+ Dostu Belediye Meclis Üyesi Protokolü”nün içeriği ise şu şekilde:
- Aday olduğum kentte eşitlikçi ve özgürlükçü, şeffaf ve katılımcı bir yerel yönetim anlayı şının hayata geçirilmesi ve LGBTİ+’ların hak ve özgürlüklerinin korunması ve iyileştirilmesi için somut adımlar atmayı,
- LGBTİ+’ların -özellikle yaşlı ve engelli LGBTİ+’ların- maruz kaldıkları ayrımcılıkların ve hak ihlallerinin bilincinde olarak, yerelde kamu hizmetlerine erişebilmeleri; başta sağlık hakkı, barınma hakkı, çalışma hakkı ve ulaşım hakkı olmak üzere temel haklardan eşit olarak yararlanabilmeleri, gençlik çalışmalarının LGBTİ+ kapsayıcı şekilde yürütülmesi için gereken politikaları hayata geçirmeyi,
- Meclis bünyesinde eşitlik komisyonları ve benzeri komisyonların kurulması ve diğer komisyonların çalışmalarına toplumsal cinsiyet eşitliği perspektifinin dahil edilmesi yönünde girişimlerde bulunmayı,
- Seçim sonrası stratejik plan hazırlama sürecine LGBTİ+ dernek ve oluşumlarını dahil ederek LGBTİ+ kapsayıcı politikalar oluşturulması için çalışmayı,
- Belediye bütçesi hazırlanırken bu politikaların göz önünde bulundurulması için çalışmayı, Belediye mevzuatını cinsel yönelim ve cinsiyet kimliğini de kapsayan şekilde güncellenmesi ve ayrımcılık, taciz ve şiddet karşıtı politika belgesinin oluşturulması süreçlerine destek olmayı,
- Belediye meclis üyelerinin toplumsal cinsiyet eşitliği ve ayrımcılık konusunda kurum ve meslek içi eğitimler düzenlemeyi,
- Seçildiğim takdirde şehrimde bulunan LGBTİ+ dernek ve oluşumlarıyla yılda en az iki kez bir araya geleceğimi,
- Toplumsal cinsiyet eşitliğine duyarlı politika ve hizmetlerin oluşturulması için yerel, ulusal ve uluslararası düzeyde mevkidaşlarım ile iletişim ve işbirliği içinde çalışacağımı,
- LGBTİ+ dostu belediye meclis üyesi olacağımı taahhüt ederim.
Söz konusu protokolü, Cumhuriyet Halk Partisi’nden (CHP) Belediye Meclis Üyesi adayları Niler Albayrak, Elif Avcı, Eda Aksoyoğlu, Emircan Demir imzaladı. Bunun yanı sıra; DEM Parti, Ankara Çankaya Belediye Meclis Üyesi adayı Barış Aslan da metni imzalayanlar arasında.
TİP’ten ise Evrim Ulusan, Necib Varan, Talya Aydın, İlke Acar, Onur Sütçü, Nilüfer Kan Yeğin, Toprak Erduvan, Cemal Sert, Tanyel Süzer, Ersoy Can Türk, Özlem Katısöz Yapıcı, İris Leyla Pamukçu, Ale Kirkor Ohannesyan, Uğur Firen, Hakan Sürmen, Selma Dayı, Çağrı Burcu Yücesoy, Seren Sabuncu, Ferit Akdeniz, Levent Kamalı, Ali Zeyn, Muzaffer Arda Elbeyli, Feyza Şener, Ege Kıratlı, Refika Şimal Yemen tarafından imzalandı.
Protokollere imza toplama süreci devam ediyor.
Protokoller, üç şehirde gerçekleşen basın toplantıları ile duyurulmuştu
SPoD’un haberine göre; “LGBTİ+ Dostu Belediyecilik Protokolü” ve “LGBTİ+ Dostu Belediye Meclis Üyesi Protokolü” 1 Mart’ta Ankara, İstanbul ve İzmir’de yapılan basın toplantıları ile duyurulmuştu.
Basın açıklamasının tam metni şöyleydi:
“Bugün 31 Mart 2024 Pazar günü gerçekleştirilecek Mahalli İdareler Genel Seçimleri öncesinde, belediye başkan adayları ve belediye meclis üyesi adayları için hazırladığımız protokol metnini sizlerle paylaşmak için bir aradayız.
2023 seçimleri sonrası toplumun geneline yayılan umutsuzluk ve karamsarlığın üstüne düşünemeden, sonucun hayatlarımız üstündeki etkisini hak ettiği şekilde ele alamadan yeniden bir seçim sürecine girdik. Tüm haklı yorgunluğumuza, kırgınlığımıza, yalnız bırakılmışlık hissimize rağmen kentlerimizin yönetimi için önemli bir seçim olan bu seçimlerde kendi sözümüzü duyurabilmek ve hak ettiğimiz yaşama ulaşmak için yola koyulduk.
LGBTİ+’lar olarak on yıllardır haklarımızın tanınması, insanca, onurlu bir yaşamın olanaklarının sağlanması için mücadele ediyoruz. Bu mücadelenin en büyük tanığı da kendi sokağımız, caddemiz, parkımız. O parklar ki ilk oyunlarımıza da tanık, o sokaklar ki ilk aşklarımıza da tanık, o caddeler ki ilk sloganlarımıza da tanık. Son zamanlarda sanki buralı değilmişiz, sanki bazı büyük şehirlerde yerden bitmişiz gibi bizleri hedef alanların da çok iyi bildiği gibi kentlerin meydanları kadar kasabalar da, köyler de bize tanık.
Bizler, doğup büyüdüğümüz her yerde nefes alabilmek, hayatta kalabilmek için kocaman adımlar atıyoruz. Bizler haklarımızı da bu hakları gasp edenleri de haklarımızın tesisi için sorumluluk sahibi olanları da gayet iyi biliyoruz. Hiç şüphe yok ki belediyeler eşit, adil, özgür kentler için irade sahibi, güç sahibi. Hem de hiç öyle az falan değil, yetkileri, bütçeleri ve insan kaynakları ile istediklerinde her şeyi yapabilecek güçte belediyeler. Tam da bu yüzden 2024 yerel seçim kampanyamızda “Belediye Bu İşi Çözer” dedik.
Kampanya başladığından beri LGBTİ+’ların yerelde yaşadıkları sorun ve ihtiyaçları; halkın kaynaklarını halk için, eşitlikçi politika ve hizmetler için kullanma talebimizi; katılımcı, demokratik yerel yönetim talebimizi dile getirdik, önümüzdeki otuz gün boyunca da getirmeye devam edeceğiz.
Kampanyamız kapsamında hazırladığımız LGBTİ+ Dostu Belediye Başkanı Protokol Metni ve LGBTİ+ Dostu Meclis Üyesi Protokol Metni’’nde bu başlıklar etrafında taleplerimizi somutlaştırdık. Adaylardan seçilmeleri takdirde eşitlikçi, özgürlükçü, şeffaf ve katılımcı bir yerel yönetim anlayışını hayata geçirmelerini bekliyoruz. Seçim sonrası hazırlanacak stratejik plan ve bütçe süreçlerini katılımcı şekilde yürütmelerini; tüm planlamalarda ikili cinsiyet sisteminden uzak toplumsal cinsiyet eşitliği bakış açısına yer vermelerini bekliyoruz. Belediye mevzuatını cinsiyet kimliği ve cinsel yönelim eşitliğini de kapsayacak şekilde güncellemelerini; ayrımcılık, şiddet ve taciz karşıtı politika belgeleri oluşturmalarını ve bunun için mekanizmalar kurmalarını bekliyoruz. LGBTİ+’ların sağlık, çalışma, barınma, şiddetsiz yaşam haklarının sağlanması için yetki alanları dahilinde çalışmalar yürütmelerini bekliyoruz. Toplumsal cinsiyet eşitliğine duyarlı bir yönetim anlayışı için sivil toplum örgütleriyle birlikte; yerel, ulusal, uluslararası kurumlarla iletişim ve işbirliği içinde çalışmalarını bekliyoruz. LGBTİ+’ların kendi kentleri ve hayatlarıyla ilgili kararlarda karar alıcı konumda olabilmeleri için mekanizmalar tanımlamalarını ve işletmelerini bekliyoruz.
Tüm bu çalışmaları yaparken LGBTİ+’ların genç olmaktan, yaşlı olmaktan, engelli olmaktan, yoksul olmaktan, işsiz olmaktan ve pek çok açıdan birbirinden farklılaşan, özelleşen ihtiyaç ve talepleri olabileceğini akılda tutarak çalışmalarını bekliyoruz. Nefret söyleminin karşısında, kendi kentlilerinin haklarını savunmasını bekliyoruz. Nefret söylemleri, hedef göstermeler, yoksulluk, depremler, pandemiler karşısında bizi yalnız bırakan değil, bizimle olan belediyeler istiyoruz.
Siyasi partilere, belediye başkan adaylarına, belediye meclis üyesi adaylarına sesleniyoruz:
Bizler yönetmeye talip olduğunuz kentlerin parçasıyız. Herkes kadar ve herkesle birlikte bir arada haklarımızla yaşamayı hak ediyoruz. Mücadelemizin gücüyle, ilk kez 2014 yılında imzaya açtığımız bu protokollerin etrafında oluşturduğumuz siyasetten edindiğimiz deneyimle bizler kentlerin nasıl yönetilmesi gerektiğini biliyoruz.
Kentler rant için değil halk için yönetilir, afetler karşısında yurttaşları bir başına bırakarak değil kentleri afetlere dirençli hale getirerek yönetilir, kentler kayyum politikalarıyla değil bizim irademizle, en geniş katılımcı demokratik mekanizmalarla yönetilir. Kentler oluşturulmaya çalışılan LGBTİ+ karşıtlığına hapsolarak değil; LGBTİ+’larla bir arada, LGBTİ+ kapsayıcı, eşit politikalarla yönetilir.
Kampanya metnimizden bir alıntıyla bitirmek istiyoruz:
“Yaşadığımız sokaklarda nefes alabilmek için çözümler sizin elinizde. Şikayet etmeyi, bahane üretmeyi bırakıp; kendi kapınızın önünü süpürmeye başlama zamanı. Şu an tam da yerel yönetimlerin sahip olduğu imkanları demokrasi ve insan haklarını geliştirmek, her bir yurttaşa eşit hizmet götürmek için kullanma zamanı.”
Etiketler: insan hakları, kent hakkı, barınma, yerel seçim