25/07/2024 | Yazar: Kaos GL

IPS İletişim Vakfı/bianet’in “Türkiye’de Yazılı Basında Nefret Söylemi Raporu” yayınlandı. Rapora göre; yazılı basında nefret söylemine en çok maruz kalanlar, LGBTİ+’lar ve mülteciler.

“LGBTİ+’lar ve mülteciler birbirini tekrar eden anlatılar üzerinden hedef gösterildi” Kaos GL - LGBTİ+ Haber Portalı

Raporda; 15 Kasım 2023- 1 Mart 2024 tarihleri arasında Türkiye medyasından 10 gazetenin 80 nüshasını incelendi. 66 haberden 21’inde nefret söylemi tespit edildi. Araştırmaya göre; nefret söylemi içeren haberlerin 5’inde LGBTİ+’lar hedef gösterildi. LGBTİ+’lar ve mülteciler, yazılı basında en çok hedef gösterilen toplumsal gruplar oldu. Raporda şu ifadeler yer aldı:

“Türkiye’nin gündeminde sıkça hedef gösterilen LGBTİ+’lar ve mülteciler ise birbirini tekrar eden anlatılar üzerinden hedef gösterildi.”

Raporda; LGBTİ+’lara yönelik nefret söyleminin üretilmesinde, Türkiye’de sıkça tekrar edilen LGBTİ+’ların varlığının “aile ve toplum için tehdit” oluşturduğu algısının yinelendiği belirtildi.

Yasemin Korkmaz’ın hazırladığı raporda LGBTİ+’lara yönelik nefret söylemlerinde LGBTİ+’ların insandışılaştırılarak “tehdit” ve “sapkın” olarak tanımlandıkları ifade edildi. Raporda yer alan bir diğer nokta ise, LGBTİ+’lara yönelik nefret söyleminin “LGBTİ+ derneklerinin kapatılacağı” tehdidiyle yeniden üretilmesi oldu. Ayrıca raporda; LGBTİ+’lara yönelik önyargıların yazılı basında körüklendiğini vurgulandı.

Raporda medyanın nefret söylemi konusunda sorumluluk taşıması gerektiği şu ifadelerle aktarıldı:

“Bu çalışmada tespit ettiğimiz örnek ve yöntemlerle alandaki diğer örneklerde olduğu gibi medyanın ayrımcı dilin yaygınlaşmasında oynadığı rolün altını çiziyoruz. Medyada kullanılan dilin toplumsal yaşamdan bağımsız olmadığını, medyadaki ayrımcı dilin toplumdaki kutuplaşmayı daha da artırdığını ve tam da bu nedenle büyük bir sorumluluk taşıdığını yineliyoruz. Bu çalışmanın ayrımcı söylemin üretiminde medyanın rolüne dair farkındalık yaratmasını, hak temelli haber dilinin yaygınlaşmasına katkı sunmasını umuyoruz.”

Raporun tamamına ulaşmak için tıklayın.


Etiketler: insan hakları, medya, siyaset
2024