14/03/2025 | Yazar: Kaos GL
Kaos GL ve 17 Mayıs derneklerinin yaptığı araştırmaya göre; “LGBTİ+ görünürlüğü” en az tehdit olarak algılandı; yolsuzluğa ilişkin yasaların uygulanmaması, basın özgürlüğünün kısıtlanması gibi konular en büyük tehditler olarak belirtildi.

Kaos GL ve 17 Mayıs derneklerinin yürüttüğü “LGBTİ+lara İlişkin Algı Araştırması”nın raporu yayınlandı.
Araştırma, daha önce LGBTİ+’lara yönelik tutum ve algıyı ölçme konusunda Türkiye örneklemini yansıtan bir kamuoyu araştırması yapılmadığı için bir ilk olma özelliği taşıyor. 1500 kişinin katılımıyla gerçekleşen araştırmanın sonuçları, Türkiye’de LGBTİ+’lara ilişkin algılara dair geniş bir manzara sunuyor.
LGBTİ+’ların görünürlüğü yüzde 10 oranla en az tehdit olarak algılandı
Rapora göre; araştırmaya katılanların tehdit algılarına ilişkin değerlendirmede “LGBTİ+’ların görünürlüğü” yüzde 10 oranla en az tehdit olarak algılandı. Araştırmanın sonuçlarına göre; yolsuzlukla mücadele yasalarının etkin bir şekilde uygulanmaması, basın özgürlüğünün kısıtlanması ve “Türkiye’nin gelişiminden rahatsız olan dış mihraklar” gibi konular katılımcılar tarafından en büyük tehditler olarak ifade edildi:
“Bu bulgu, LGBTİ+’lara yönelik algının tehdit unsuru olarak görülmediğini, ancak daha geniş toplumsal ve siyasi konuların öncelikli endişe kaynağı olduğunu göstermektedir.”
Türkiye’de yaşayanların yüzde 80’i kimlikleri nedeniyle ayrımcılığa maruz kalıyor
Araştırmanın sonuçlarına göre; katılımcıların yüzde 80’i bireylerin kimlikleri nedeniyle ayrımcılığa uğradığını belirtti. Politik görüş nedeniyle ayrımcılığa uğradığını belirten katılımcılar yüzde 62,1 ile en büyük grubu oluştururken, bunu yüzde 46,9 oranla toplumsal sınıf farkı takip etti. Toplumsal cinsiyet/cinsiyet yüzde 27,5 oranla bir ayrımcılık nedeni olarak belirtilirken, cinsel yönelim ve cinsiyet kimliği yüzde 17,9 oranla bir ayrımcılık nedeni olarak ifade edildi:
“Bu, toplumsal ayrımcılığın çok boyutlu bir yapıya sahip olduğunu ve kimlikler arası farklılıkların bu deneyimi şekillendirdiğini ortaya koymaktadır.”
Hükümetin en az koruduğu gruplar: Kadınlar ve LGBTİ+’lar
Araştırma kapsamında; katılımcılara, “LGBTİ+’lar, Kadınlar, Mülteciler, Engelli kişiler, Aleviler, Ateistler, Gayrimüslimler / Müslüman olmayanlar, Kürtler, Yaşlı insanlar, Gençler, Romanlar, Seks İşçileri ve HIV ile yaşayanlar” seçenekleri ile bu grupların hangi sıklıkla ayrımcılığa uğradıklarını düşündükleri soruldu. Katılımcılar, yüzde 50 oranla mültecilerin; yüzde 44,3 oranla LGBTİ+’ların ayrımcılığa maruz kaldığını belirtti.
Ayrıca araştırmanın sonuçlarına göre; katılımcılar, hükümetin en az koruduğu grupların kadınlar ve LGBTİ+’lar olduğunu söyledi. Katılımcıların yüzde 36,7’si hükümet tarafından en az korunan grubun kadınlar olduğunu söylerken, bunu yüzde 30,1 oranla LGBTİ+’lar takip etti.
Katılımcılar, LGBTİ+’lara yönelik daha kapsamlı haklar konusunda çekimser kaldı
Araştırmanın sonuçlarına göre; katılımcıların yüzde 38.8’i LGBTİ+’ların eşit ve özgür bir şekilde yaşamasını desteklediğini belirtti. Benzer şekilde katılımcıların yüzde 39,1’i transların cinsiyet uyum süreçleri için sağlık hizmeti almasını destekledi. Ancak, evlilik ve evlat edinme gibi haklara destek oranı yüzde 17 oranla oldukça düşük bir seviyede kaldı:
“Bu bulgular, toplumun bir kısmının temel haklara destek verdiğini, ancak daha kapsamlı haklar konusunda çekimser kaldığını göstermektedir.”
LGBTİ+’lara desteğini ifade etmekten çekinenlerin nedenleri: Dışlanma korkusu ve şiddet tehdidi
Rapora göre; LGBTİ+ tanıdığı olanlar, ayrımcılığın yaygın olduğunu daha fazla belirtti. Ancak, desteklerini açıkça ifade etmekten çekinenlerin temel nedenleri arasında çevreden dışlanma korkusu ve şiddet tehdidi öne çıktı.
Araştırmada yer alan bir diğer başlık ise “LGBTİ+’ların mesleki pozisyonları” oldu. Araştırmanın sonuçlarına göre; LGBTİ+’ların oyuncu, sanatçı ve müzisyen gibi pozisyonlarda kabulü daha yüksek düzeydeyken, bakan, cumhurbaşkanı veya öğretmen gibi daha otoriter veya kamusal sorumluluk gerektiren pozisyonlarda kabul oranı daha düşük çıktı.
Araştırmanın tamamına ulaşmak için tıklayın.
Etiketler: insan hakları, kadın, medya, kültür sanat, mülteci, kent hakkı, barınma, sosyal hizmet, aile, din/inanç, siyaset, sağlık hakkı, özel haber