10/02/2021 | Yazar: Kaos GL
Boğaziçi Üniversitesi için Mezunlar Girişimi, LGBTİ+'lara karşı yürütülen karalama ve engelleme kampanyalarına karşı bildiri yayımladı.
Boğaziçi Üniversitesi için Mezunlar Girişimi, Boğaziçi Üniversitesi’ne kayyum rektör atanmasının ardından LGBTİ+'lara karşı yürütülen karalama ve engelleme kampanyalarına karşı kamuoyunu bilgilendirdikleri bir metin paylaştı.
Girişim, “Bilinçli şekilde gerçekleştirilen bu yanlış bilgilendirmeler sonucu LGBTİ+'ların hedef gösterilmiş, ölüm ve tecavüz tehditleri içeren nefret söylemlerine maruz kalmış olmaları karşısında derin bir kaygı içindeyiz. LGBTİ+'lara karşı yürütülen karalama ve engelleme kampanyalarını kınıyor ve kamuoyuna doğru bilgileri aktarmak istiyoruz” diyor ve yedi maddede yaşanan süreci gerçekleriyle birlikte özetliyor.
Metnin tamamı şöyle:
“Melih Bulu'nun Boğaziçi Üniversitesine rektör olarak atanmasıyla başlayan ve bir ayı aşkın süredir devam eden eylemlerin, ana akım medya ve çeşitli devlet yetkilileri tarafından gerçek dışı biçimlerde aktarıldığına üzülerek şahit oluyoruz. Bilinçli şekilde gerçekleştirilen bu yanlış bilgilendirmeler sonucu LGBTİ+'ların hedef gösterilmiş, ölüm ve tecavüz tehditleri içeren nefret söylemlerine maruz kalmış olmaları karşısında derin bir kaygı içindeyiz. LGBTİ+'lara karşı yürütülen karalama ve engelleme kampanyalarını kınıyor ve kamuoyuna doğru bilgileri aktarmak istiyoruz:
1. Eleştirilere maruz kalan sergi, Boğaziçi Üniversitesi LGBTİ+ Araştırmaları (BULGBTİ+) aday kulübü tarafından değil, öğrenciler tarafından kulüplerden bağımsız olarak düzenlendi.
2. 28 Ocak itibariyle, ana akım medya sergiyi LGBTİ+'yla ilişkilendirdi ve dini değerlere hakaret olarak tanımlamaya başladı. Bu karalama kampanyaları sonucu, İç İşleri Bakanı'nın da söylemleriyle, LGBTİ+'lar “sapkın” ve “terörist” gibi etiketlerle ötekileştirilip kriminalize edildiler.
3. 29 Ocak Cuma günü, polis, sergiyi gerekçe göstererek, sergiyle hiçbir alakası bulunmayan BULGBTİ+ ve BUKAK (Boğaziçi Üniversitesi Kadın Araştırmaları Kulübü)'ın ortak kullandığı kulüp odasında arama yaptı. Kulüp üyeleri ve danışmanları arama hakkında bilgilendirilmedi, tutulan tutanaklar gizlendi.
4. 1 Şubat sabahı kulüp odasına girmek isteyen üye ve danışmanlar, kapı kilidi değiştirilmiş olduğu için odaya giremediler.
5. Öğrenciler, tutuklanan Boğaziçililer için, 1 Şubat saat 17.00'de güney kapıda buluşma çağrısı yaptılar. Ancak polis, öğrencilerin kampüsten çıkmasına izin vermeyince, kampüse hapsedilen öğrenciler saat 16.45 civarında Rektörlük binası önüne geçtiler.
6. 1 Şubat'ı 2 Şubat'a bağlayan gece saat 02.00'de, Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanı, sosyal medyada Melih Bulu imzası taşıyan bir resmi yazı paylaşarak BÜLGBTİ+'nin adaylık statüsünün sonlandırıldığı duyurdu. Öğrencilerin Rektörlük eyleminin sebebinin kulübün kapatılması olduğunu ifade etti.
7. Kulübün kapatıldığını bildiren resmi yazı, BÜLGBTİ+ aday kulübüne sosyal medya paylaşımından sonraki gün gönderildi. Rektörlük binası önünde yapılan eylem, BÜLGBTİ+ hakkında alınan karardan habersiz ve bağımsız gerçekleşti. 8. Herhangi bir kulübün tek bir kişinin imzasıyla doğrudan kapatılması, Boğaziçi Üniversitesinin yönetmelik, yönerge ve teamüllerine aykırıdır.
“Kampüste çeşitli inançlar ve cinsiyet kimlikleriyle bir arada yaşamış Boğaziçililer olarak, oluşturulmaya çalışılan din-LGBTİ+ karşıtlığını ve LGBTİ+'nin asılsız terör suçlarıyla ilişkilendirilmesini reddediyoruz. Her inançtan LGBTİ+lar vardır, LGBTİ+ olmak suç değildir. LGBTİ+ hakları insan haklarıdır. LGBTİ+'nın eşit yurttaşlığı anayasanın onuncu maddesiyle güvence altına alınmıştır. Kişilerin, grupların ve kulüplerin herhangi bir konuda hedef gösterilmesinin suç olduğunu biliyor ve bu kampanyalara son verilmesini talep ediyoruz. Konuyla ilgili başlatılacak adli süreçleri de takip edeceğimizi belirterek kamuoyunu bu karalama ve engelleme kampanyalarının karşısında durmaya çağırıyoruz.”
Etiketler: insan hakları, eğitim
