05/12/2019 | Yazar: Kaos GL
Ceza İnfaz Sisteminde Sivil Toplum Derneği’nden Hilal Başak Demirbaş, LGBTİ+ mahpusların maruz bırakıldığı ayrımcı uygulamaları Gazete Karınca’dan Pelin Özkaptan’a anlattı.

Ceza İnfaz Sisteminde Sivil Toplum Derneği’nden (CİSST)
Hilal Başak Demirbaş, LGBTİ+ mahpusların maruz bırakıldığı ayrımcı uygulamaları
Gazete Karınca’dan Pelin Özkaptan’a anlattı.
Cezaevlerinde hasta tutukluların durumuna dair konuşan Demirbaş
söyleşide, yaşamın her alanında olduğu gibi hapishanelerde de kadın ve LGBTİ+
tutukluların cinsel yönelim ve cinsiyet kimliği nedeniyle ayrımcılığa
uğradığını anlattı. Demirbaş, “Mahkûm koğuşlarında ya da bekleme alanlarında
yoğunluk varsa buralarda erkeklere öncelik veriliyor” dedi.
Hapishanelerin ikili cinsiyet sistemi baz alınarak inşa
edilmesine dikkat çeken Demirbaş, “Yapısal olarak çok büyük sorunlar var.
Hapishaneler ikili cinsiyet sistemine göre yapılmış durumda. Mavi kimlikliyse
eğer bir trans kadın, erkek hapishanesine konuluyor. İlk başta başlayıp tüm
sürecini etkileyen bir problem bu. Mesela trans mahpusların koğuşta kalabileceklerken
tekli hücreye konulduklarını görüyoruz. Koğuşlar genellikle erkek mahpuslara
tesis ediliyor” diyor.
Trans kadın mahpus Buse’den haber
“Trans mahpuslar son dönemlerde sıklıkla açlık grevi ve ölüm
oruçlarıyla gündeme geliyor. Sorunları hiçbir şekilde karşılık bulmadığı için
sıklıkla bu yola başvuruyorlar” diyen Demirbaş, trans kadın mahpus Buse’nin
trans geçiş operasyonunu devletin karşılamadığına da dikkat çekti: “Diğer
mahpusların ameliyatlarını devlet karşılıyorken, cinsiyet geçiş süreci uzun
süre ölüm orucu için Buse’ninkini karşılamıyor. Ve şu anda Buse’nin verdiği
ücretle bir özel hastanede yapılması konuşuluyor. Bu da büyük bir maddi
sıkıntı.”
Söyleşinin
tamamına buradan ulaşabilirsiniz.
Etiketler: insan hakları