13/10/2018 | Yazar: Gözde Demirbilek

Yerel Yönetimler Aktivizm Okulu’nun ikinci oturumunda LGBTİ+ örgütlerinin yerel yönetimlerle ilişkileri masaya yatırıldı.

LGBTİ+ örgütleri yerel yönetimlerle ilk iletişimi nasıl kuruyor? Kaos GL - LGBTİ+ Haber Portalı

Yerel Yönetimler Aktivizm Okulu’nun ikinci oturumunda LGBTİ+ örgütlerinin yerel yönetimlerle ilişkileri masaya yatırıldı.

Kaos GL Yerel Yönetimler Aktivizm Okulu bugün başladı. 15 Ekim’e kadar sürecek olan Okul’un açılış oturumunda “Yerel yönetimler neden önemli?” sunumuyla Nazik Işık yerel yönetim hizmetlerini anlattı. “Bulgulama: Kim ne yapıyor, nasıl yapıyor? Ne yapmak lazım?” başlıklı ikinci oturumda ise katılımcılar Kaos GL Derneği’nden Damla Umut Uzun kolaylaştırıcılığında yerel yönetimlerle ilişkilerini ve deneyimlerini aktardılar.

Uzun, sunumuna Kaos GL Derneği’nin kamu kuruluşlarıyla diyaloglar kapsamında yürüttüğü yerel yönetimler çalışmalarını anlatmakla başladı. Dernek’ten Murat Köylü ve Seçin Tuncel, çalışmalarının içeriği ile ilgili bilgi verdi.

BİZ Antalya Topluluğu’ndan katılan Ekrem, Antalya özelindeki çalışmaları şöyle aktardı:

“Vekiller için bir mektup hazırlamıştık, ‘Biz de buradayız, bizi görmezden gelmeyin’ demek için. Bizim mektubumuzdan sonra o dönem yaptığımız Onur Haftası etkinliklerine çeşitli siyasetlerden vekillerin katıldığını gördük. Böylece aramızda bir köprü oluştu.”

Neden “Eşitlik birimi”?

İzmir Büyükşehir Belediyesi Eşitlik Birimi’nden gelen Ayşe Girgin, “Kadın-Erkek Eşitlik Birimi” ismi yerine neden "Eşitlik Birimi"ni kullanmayı  tercih ettiklerini şöyle anlattı:

“Bizim birimimizin adı resmi olarak ‘Kadın-Erkek Eşitlik Birimi’ ancak biz genelde Eşitlik Birimi ismini kullanıyoruz çünkü LGBTİ+ alanında da çalışma yürütüyoruz ve bu ‘eşitliğin’ sadece kadın-erkek arası olmaması gerektiğine inanıyoruz. Bu kapsamda çeşitli eğitimler aldık Genç LGBTİ+'den ve Kaos GL’den. Biz de belediye olarak eğitimler düzenledik. Bu eğitime tüm personel olarak katıldık. Yayın destekleriyle de personelimizde farkındalığı amaçladık.”

“STK’lardan birlikte çalışma yürütme konusunda dayanışma bekliyoruz. Direkt iletişimi önemsiyoruz, bu sebeple birlikte çalışmakla birlikte birlikte talep etmeye ihtiyacımız var.”

Dernek’ten Seçin Tuncel, yerel yönetimlerle ilk iletişim ve bağlantı kurmayla ilgili karşılaşma alanlarını çoğaltma ve talepleri dile getirmenin çok önemli olduğunun altını çizdi. Kentin her yerini kullanmak istemenin LGBTİ+’lara da sorumluluk getirdiğini belirten Tuncel, kent meclislerine katılımın önemli olduğunu söyledi.

“Gençlik teşkilatları bağ oluşturabiliyor”

ODTÜ LGBTİ+ Dayanışması’ndan Özgür Gür, cinsiyetsiz tuvalet çalışmalarında Ankara Büyükşehir Belediyesi’nin ruhsat sıkıntısı çıkarması nedeniyle kafelerin ve barların cinsiyetli tuvaleti tercih ettiğini aktardı. Ardından seçim zamanı Genç LGBTİ+ Derneği’nin yaptığı LGBTİ+ Hakları Taahhütnamesi’nin bir benzerini Ankara’da yapmaya çalışırken edindikleri deneyimleri şöyle aktardı:

“Çeşitli partilerle çalışırken çeşitli partilere ulaşmak çok zor oluyor. Burada gençlik çalışması yürüten siyasetler önemli oluyor. Partilere direkt ulaşamayabiliriz ama partilerin gençlik teşkilatları bizim arkadaşlarımız ve onlarla bağ kurarsak bunu başarabiliriz diye düşündük. Nitekim öyle de oldu. Güzel bir iletişim elde ettik.”

İzmir Büyükşehir Belediyesi Sosyal Projeler’den Dilan, engellilerle çalışma yürütürken çocuklara ve ebeveynlere yönelik eğitimler düzenlediklerini ancak aileleri güçlendirmek için eğitimlerde eril zihniyetin süreci de etkilediğini belirtti.

“Engelli kişilerin cinsel yaşantısının olduğunu çoğu zaman unutuyor aileler. Hatta yok sayıyor ve LGBTİ+ alanında herhangi bir eğitim yaptığımızda, cinsellik eğitimlerinde bahsettiğimizde ‘Bizim çocuklarımız öyle olamaz, sadece hasta’ diyorlar. Çoklu ayrımcılık mağdurlarıyla çalışmak çok zor. Bu çalışmanın sonunda burada sizinle birlikte engellilere yönelik özel çalışma yürütebilmeyi çok istiyorum.”

“Baskılar bizi yerel yönetimlerde görünür kıldı”

Dokuz Eylül Üniversitesi TOCAT’tan katılan Burak Köse, resmi topluluk olma süreçleriyle birlikte okulun sansürlerine değindi:

“Şaşırtıcı bir şekilde resmi bir topluluk olduk. Dilekçemiz kabul edildi, böylece masa açabilecek afiş bastırabilecek konuma geldiğimizi düşünüyorduk. Ancak, gökkuşağı bayrağı astığımızda ‘Üstünde isminiz yazmıyor’ afiş bastırdığımızda ‘LGBTİ+ yazarsanız topluluğunuzu kapatırız’ gibi tehditlere maruz kaldık. Etkinliklerimizi yapamamaya başladık ve bu Buca Eşitlik Meclisi’nin kurulmasının önünü açtı.”

Genç LGBTİ+ Derneği ve Buca Eşitlik Meclisi’nden Ata Alan, geçtiğimiz Mayıs ayında DEÜ Hukuk Fakültesinde yapılması planlanan etkinliği Yeni Akit’in hedef göstermesiyle iptal oluşunun ardından Buca Eşitlik Meclisi’nin kuruluşunu ayrıntılı bir şekilde aktarırken “Kötü şeyler oldu ama iyi şeylere de sebep oldu, Eşitlik Meclisi’nde şimdi etkinliklerimizi yapabiliyoruz. Ancak kampüs erişimimiz çok kısıtlı” cümlelerini kullandı.

Çanakkale LGBTİ+ İnisiyatifi’nden Oğulcan ve İnisiyatif’in eski çalışmacılarından Umut Güven, belediye ile çalışmaların çekimserlikle ilerlediğini ancak İnisiyat’in bütün etkinliklere belediye personellerini davet ettiklerini ve yaptıkları çalışmaların raporlarını ilettiklerini söylediler.

Özgür Renkler’den İrem, Bursa Gençlik Meclisi altında LGBTİ+ grubu oluşturduklarını ve böylece dernekleştiklerini aktardı. Nilüfer Müzik Festivali’ne cinsiyet tuvaleti getirebildiklerini, belediye kapsamında eğitimler yapabildiklerini ve kampüste tiyatro yapabildiklerini anlattı.

Okul, “Yerel Yönetimler Alnında LGBTİ+ Örgürtler için Swot Analizi” ile devam edecek.    

Bu etkinlik Avrupa Birliği'nin desteklediği LGBTİ'lerin İnsan Hakları için Farkındalık ve Savunuculuk Projesi kapsamında yapılmıştır. Bu, etkinlik içeriğinin AB'nin resmi görüşlerini yansıttığı anlamına gelmemektedir.​

İlgili haber

Yerel Yönetim Okulu başladı: Günlük hayat ve yaşadığımız yer


Etiketler: insan hakları, kent hakkı
nefret