08/03/2025 | Yazar: Kaos GL
“Biz buradayız, direniyoruz ve hiçbir yere gitmiyoruz! Patriyarkaya, cinsiyetçiliğe, transfobiye, homofobiye ve her türlü ayrımcılığa karşı sesimizi yükseltmeye devam edeceğiz!”

Fotoğraf: Serra Akcan / csgorselarsiv.org
Bugün 8 Mart Dünya Kadınlar Günü. Kadınlar ve LGBTİ+’lar Türkiye’nin dört bir yanında alanlarda. LGBTİ+ dernekleri de sosyal medyadan 8 Mart mesajlarını paylaştı.
Derneklerin mesajları şöyle:
Direnişin Renkleri: 8 Mart Dünya Kadınlar Günü kutlu olsun! Yasa tasarılarınız, aile yıllarınız LGBTİ+ kadınları durduramaz; kutsal aileniz yıkılacak, tüm kadınlar özgürleşecek! Tüm kadınlar özgürleşene, trans kadınların “kadınlıkları” inkâr edilmeyene, “makul kadın” anlayışınıza sığmayan lezbiyen ve bi+ kadınlar hor görülmeyene dek; cis-heteroseksist patriyarkal kapitalizme karşı feminist mücadele büyüyecek!
Pembe Hayat Derneği: Bugün, dünyanın dört bir yanında kadınlar; emeği, bedeni ve yaşamı için direniyor. Biz trans+’lar, bu mücadelenin tam kalbinde, var oluşlarımıza yöneltilen baskı, şiddet ve yok saymaya karşı ses çıkarıyoruz. Hayatta kalma direncimizle, bir arada olma inadımızla, bizi yok saymaya çalışan patriarkaya, transfobiye, erkek şiddetine karşı, natrans kız kardeşlerimizle omuz omuza, birbirimizin sesini büyüterek, el ele vererek dayanışmayı güçlendiriyoruz. Ama biliyoruz ki, günden güne artan “kadın” düşmanlığı yeni kılıflarla önümüze konuyor. 2025 yılının "Aile Yılı" ilan edilmesi, kadınları, LGBTİ+’ları ve tüm özneleri aile kalıplarına sıkıştırarak görünmez kılma politikalarının bir devamı şeklinde. Kadınları yalnızca anne, transları ise yok sayılacak bir tehlike olarak gören bu anlayışa karşı buradayız ve bir aradayız! Bize dayatılan aileci politikalara karşı, birbirimize yaslanarak, kendi dayanışma ağlarımızı büyütüyoruz. Transfeminist isyan, yalnızca kimliklerimiz için değil, hepimiz için adaletin ve özgürlüğün yoludur. Kadın özgürleşmesi, transların mücadelesi olmadan eksik kalır. Bugün de yarın da, her gün; meydanlarda, sokaklarda, hayatın her alanında yan yanayız! Yaşasın 8 Mart! Yaşasın transfeminist dayanışma!
SPoD: Bizler, kadınlar ve LGBTİ+lar, doğduğu günden beri mücadele etmek zorunda kalanlar, mücadelede umut bulanlar, çareyi yoldaşlıkta arayanlar olarak bu 8 Mart’ta da birbirimize ve mücadelemize sımsıkı sarılıyoruz. Patriyarkanın ördüğü çitlerden, erkek şiddetinden, homofobinin değişen yüzlerinden, transfobinin vahşetinden, heteroseksizmin kafesinden, cis-normativitenin zincirlerinden, kurumsallaşmış nefret politikalarının, ırkçılığın, savaşın, kapitalist emek sömürüsünün ve faşizmin karanlığından kurtulmak için; feminist kazanımlarımızdan ve haklarımızdan taviz vermeden sokaklarda ve meydanlarda yerimizi alıyoruz!
Seçim meydanlarında hedef gösteriliyoruz, bedenimiz erkek siyasetçilerin dillerinde propaganda malzemesi haline getiriliyor, “camdan sarktığımız” bahanesiyle evlerimiz mühürleniyor, bizi temsil eden siyasetçiler hapse atılıyor, haklarımız için mücadele eden dernekler soruşturmalar, davalar ve denetimlerle yıldırılmaya çalışılıyor, erkek-devlet-polis şiddeti üçgeninde hayatlarımız dar edilmek isteniyor! Tüm bunlar olurken biz bu 8 Mart’ta da yüzümüzü birbirimize dönüyor, göz göze geldiğimizde içimizin güvenle dolduğu sokakları hep birlikte dolduruyoruz!
Yerel seçimlerin hemen öncesinde, kentlerimizi getirdikleri hali içimiz acıyarak izliyoruz! 6 Şubat depreminde yıkıldıktan sonra kaderine terk edilen şehirlerimizi, sokaklarında gezmesi her geçen gün daha da zorlaşan mahallelerimizi, talan edilen ormanlarımızı, seks işçiliği yaptığımız için sürgün edilmek istendiğimiz sokaklarımızı gördükçe içimiz öfkeyle doluyor! Hatay’ı, Maraş’ı, Akbelen’i, Bayram Sokak’ı terk etmedik, terk etmiyoruz. Gidenlerimiz de mutlaka geri dönecek, biliyoruz! Siz kapıdan kovsanız, biz bacadan giriyoruz!
Filistin’de, Rojava’da, Karabağ’da süren savaşları, dünyanın gözü önünde gerçekleştirilen işgali ve soykırımı, kadınların ve LGBTİ+’ların maruz kaldığı şiddeti ve işlenen savaş suçlarını kaygıyla izliyoruz. Onlar direnişlerinin tarihsel özneleri olmaya ve cesaretleriyle mücadelemize ilham vermeye devam ederken; bizler de dünyanın diğer sokaklarında onların sesini yükseltiyoruz! Coğrafyamızı kaderimiz yapmak isteyenlere inat, kaderimizi feminizmle yeniden yazmak için mücadele ediyoruz!
Aile politikası adı altında ve “kutsal aile” yalanını dayatarak bizi yalnızlaştırmak, hedef göstermek, sessizleştirmek isteyenleri görüyoruz. Bizim mücadelemiz; yıktığımızı iddia ettikleri aile kurumunda bir gün dahi rahat nefes alamayan, bakım emeği ve ev işlerinin altında ezilen, istismarı ve şiddeti en ağır boyutlarıyla yaşayan kadınlar için. Yaşamak için tek kurtuluşu, o kutsal aileyi terk etmek olan LGBTİ+’lar için. Yeri geldiğinde ailemizi dönüştürmek, ihtiyaç duyduğumuzda ise kendi seçilmiş ailemizi oluşturmak için. Bizim mücadelemiz birbirimiz ve özgürlük için! Bu karanlığa bakıp umutlu olmak zor. Ama “o kalabalık” aklımızın hep bir köşesinde. Ne zaman umutsuzluğa kapılsak hatırlıyor, toparlanıyor, yola devam ediyoruz!
Biliyoruz ki feminizm herkes içindir ve hepimiz için kurtuluşun adresidir!
Ankara Gökkuşağı Aileleri Derneği: 8 Mart Dünya Kadınlar Günü kutlu olsun! Ayrımcılığa, patriarkaya, eril tahakküme, nefrete ve şiddete, "aile yılına" karşı kadınların ve LGBTİ+'ların yanındayız! Nefrete inat, yaşasın hayat!
17 Mayıs Derneği: Kadınların, feministlerin ve LGBTİ+’ların eşitlik ve özgürlük mücadelesi, tarih boyunca patriyarkal baskıya, sömürüye ve ayrımcılığa karşı direnişin en güçlü örnekleri oldu. Sokaklardan fabrikalara, kampüslerden evlere kadar hayatın her alanında mücadele eden kadınlar, haklarını ellerinden almak isteyenlere karşı yılmadan direnmeye, dayanışmayla güçlenmeye devam ediyor.
Bugün, emeğimizin, dayanışmamızın ve isyanımızın gücünü bir kez daha hatırlıyoruz! İstanbul’dan Tahran’a, New York’tan Buenos Aires’e kadar dünyanın dört bir yanında yükselen kadın mücadelesi, özgürlüğün, eşitliğin ve adaletin sesi olmaya devam ediyor.
Biz buradayız, direniyoruz ve hiçbir yere gitmiyoruz! Patriyarkaya, cinsiyetçiliğe, transfobiye, homofobiye ve her türlü ayrımcılığa karşı sesimizi yükseltmeye devam edeceğiz!
Eşit, adil ve özgür bir dünya için mücadelemizi büyütmeye devam ediyoruz.
Hevi LGBTİ+ Derneği: Asla yalnız yürümeyeceksin! Heteropatriarkal sisteme karşı mücadele eden tüm kadın+ların kadın+lar günü kutlu olsun!
Diyarbakır Barosu LGBTİ+ Komisyonu: 8 Mart yalnızca bir tarih değil, kadınların ve LGBTİ+ların tarih yazdığı, direnişe geçtiği, toplumsal cinsiyet eşitsizliğini reddettiği ve özgürlük mücadelesini büyüttüğü bir gündür. 8 Mart kutlu olsun.
Cinsel Şiddetle Mücadele Derneği: Herkes için eşit haklar, adalet ve özgürlük mümkün! Ama biz biliyoruz ki, bunun için mücadele şart. Kadınları, LGBTİ+’ları, hayatta kalanları aile söylemiyle görünmez kılmaya çalışanlara, cinsel şiddetle mücadele yerine sessizliği, adalet yerine cezasızlığı dayatanlara karşı buradayız! Haklarımızdan, hayatlarımızdan ve birbirimizden asla vazgeçmiyoruz! Toplumsal cinsiyet eşitliği olmadan adalet olmaz! Cinsel Şiddetle Mücadele Derneği olarak 10 yıldır şiddetsiz bir dünya için mücadele ediyoruz, dayanışmayla güçleniyoruz! Feminist coşkumuzla, rengarenk direnişimizle bu 8 Mart’ta da hep birlikte ses çıkarıyor, patriyarkaya, homofobiye ve transfobiye karşı direniyoruz! ! Haksızlığa, hukuksuzluğa HAYIR diyoruz!
TİP LGBTİ+ Bürosu: 8 Mart Dünya Emekçi Kadınlar Günü'müz kutlu olsun! Patriarkaya, kadın düşmanlarına karşı baş kaldıran tüm Lezbiyen, Biseksüel, Trans ve Interseks kadınlar olarak alanlarda isyanımızı haykırdık! Gerici azınlığa inat, Yasaları Sokakta Yazan LGBTİ+'ların yanında Biz Varız!
Güncelleniyor...
Etiketler: insan hakları, kadın, aile