28/06/2023 | Yazar: Selma Koçak
Haziran ayında Avrupa’da Onur etkinlikleri başlarken, şiddete teşvik de dahil olmak üzere tetikleyici ve LGBTQ toplumunu hedef gösteren dezenformasyon ve nefret söylemi sosyal medyada yayıldı.
Avrupa’daki hak savunucusu gruplar, internette dolaşıma giren zehirli içerik tufanının, dünya çapında artan LGBTQ karşıtı tutumun bir parçası olduğunu söylüyor. Ancak Pride ile bağlantılı olanlar da dahil olmak üzere, kamusal etkinliklerde çok daha fazla baskıya maruz kaldıklarını belirtiyorlar.
Geçen yaz Avrupa’da düzenlenen Onur Yürüyüşleri sırasında yaşanan şiddet olaylarından sonra, internet üzerinden yayılan dezenformasyon ve kin daha da endişe verici bir hal aldı.
Ordunun “LGBT birlikleri” oluşturacağını iddia eden Lehçe bir gönderi, Sırbistan’da Telegram, Twitter ve Facebook üzerinden dolaşıma sokuldu.
Bu gerçek dışı paylaşımın ardından, bazı kullanıcılar bu yeni askerlerin “kazığa bağlanıp yakılması” gerektiğini savunurken, bazıları da Hitler’in eşcinsellere uyguladığı kıyımı övdü.
Paris’teki Arc de Triomphe (Zafer Takı)’un gökkuşağı sanat enstelasyonuna dönüştürüldüğüne dair başka bir yanlış iddia da pek çok Avrupa dilinde viral oldu. Facebook kullanıcıları hakaretlerle tepki gösterdi – bir kişi LGBTQ kişilerin yakılarak idam edilmesini istedi.
Hükümetin ve hükümet yanlısı medyanın sıklıkla LGBTQ karşıtı söylemleri kullandığı Macaristan’da, Onur Yürüyüşü kutlamalarına internette aşağılayıcı ve homofobik hakaretlerle atıfta bulunuldu.
Yine internette yayılan bazı paylaşımlarda LGBTQ toplumu çocuk istismarı iddialarıyla karalandı.
LGBTQ’ların toplum için bir tehlike olduğu iddiaları da sıklıkla dile getirildi.
Bazı Fince ve Hırvatça paylaşımlarda, Kanadalı komedyen Brad Gosse’un yetişkinler için yazdığı kitabın hiciv niteliği ya gözden kaçırıldı ya da kasten görmezden gelindi ve trans hakları kampanyasının bir parçası olarak “çocukları cinselliğe teşvik ettiği” iddiaları dolaşıma sokuldu.
Boss, “Bu kitabın gerçekten çocuklar için yazıldığını düşünüyorsanız oy kullanmanıza izin verilmemeli” diye espri yaptı Twitter hesabından.
Hak savunucuları, bu tür yanlış iddialar ve nefret söylemi dalgasının LGBTQ’lara karşı giderek şiddetlenen kamusal söylemin bir parçasını olduğunu söylüyor.
İspanya, Slovenya ve Moldova gibi bazı Avrupa ülkeleri LGBTQ haklarını koruyan yeni yasal düzenlemeler yaptı.
Ancak Brüksel merkezli ILGA-Avrupa (Uluslararası Lezbiyen, Gey, Biseksüel, Trans ve Interseks Derneği) tarafından yakın zamanda yayınlanan bir rapora göre “kamusal söylem giderek daha da kutuplaştırıcı ve şiddet içeren bir hal alıyor, özellikle translara karşı”.
Avrupa Dijital Medya Gözlemevi (European Digital Media Observatory – EDMO) tarafından Mayıs 2023’te yayınlanan bir rapora göre özellikle LGBTQ karşıtı yanlış bilgi ve karalama oldukça yaygın ve “sıklıkla azınlıklara, yasalara ve kurumlara karşı nefreti körüklüyor.”
Aynı nakarat
Haziran ayında Avrupa’da sosyal medyada dolaşıma giren LGBTQ karşıtı yanlış iddiaların ilk kaynağı ABD oldu, diğerleri ise Rusya’dan geldi.
Agence France Press (AFP)’de bilgilerin doğruluğunu teyit edenler, Polonya resmi televizyonunda ülkenin ordusunun “LGBT birlikleri” kuracağı yönündeki iddiayı gösteren videonun ilk olarak Ocak ayında bir Rus propaganda kanalında paylaşıldığını ortaya çıkardı.
Malmo Üniversitesi’nde medya ve iletişim bilimleri alanında profesör olan Jakob Svensson "Rusya’da ve ABD’de aşırı sağ aynı telden çalıyor” dedi AFP’ye.
Svensson’un araştırmasında ilerici yasaları ya da LGBTQ görünürlüğünü “geleneksel değerlere” bir saldırı olarak gösterme eğilimde olan küresel aktörler arasındaki sinerji vurgulanıyor.
Bu tür dezenformasyon kampanyaları Avrupa’daki anlatıları da besliyor: 2023 yılında trans sporcularla ilgili yanlış iddialar, ABD’den Avrupa’ya sıçradı ve burada aşırı sağcı bir politikacı tarafından daha da yaygınlaştırıldı.
Araştırmacılara ve hak savunucularına göre sosyal medya platformlarında yeterli içerik denetimi olmaması sorunu daha da büyütüyor.
Sırbistan’da lezbiyen hakları konusunda çalışan bir STK’da program koordinatörü olan Aleksandra Gavrilovic, gençlerin “doğrulanmamış ve yanlış içeriklere” maruz kalmasından endişe diyor.
Svensson, yanlış bilgi ve nefret söylemi yayanlara caydırıcı cezalar verilmemesinin “bu cezasızlığın verdiği rahatlıkla hareket eden LGBTQ karşıtı aktivistleri ve saldırganları cesaretlendirdiğini” ekliyor.
Nefret kampanyaları ve trol çiftlikleri
Avrupa’daki Onur etkinlikleri etrafında LGBTQ karşıtı söylemin artması küresel bir eğilimin parçası olarak değerlendirilebilir.
Etkinlik düzenleyenler AFP’ye, bazı ABD eyaletlerinde, özellikle politikacıların hakları kısıtlamak istediği eyaletlerde, LGBTQ’ları pedofili ve Satanizmle ilişkilendiren yanlış iddiaların sosyal medya platformlarında dolaşıma sokulması nedeniyle ABD’deki Pride kutlamalarının bu yıl azaltıldığını söylediler.
Onur yürüyüşü ile ilgili dezenformasyon ve nefret söylemi, nefret kampanyası düzenleyenlerin LGBTQ’lara yönelik fiziksel saldırıların Avrupa’da nasıl yükseldiğini vurguladığı paylaşımlar yapması sonucunda artıyor.
ILGA-Avrupa, 54 ülkeden gelen raporları birleştirerek hazırladığı yıllık değerlendirmesinde, 2022 yılında Avrupa ve Orta Asya’nın saldırılarda son on yılın “en ölümcül artışı”nı yaşadığını belirtti.
Oslo’da her yıl düzenlenen Onur Yürüyüşü geçen yıl LGBTQ’ların gittiği mekânlarda yaşanan ölümcül saldırının ardından iptal edilmişti. Bratislava’da da bir LGBTQ barın önünde benzer bir saldırı yaşandı.
Sırbistan merkezli Da Se Zna! adlı bir STK’da yasal güçlendirme koordinatörü olan Milos Kovacevic AFP’ye geçtiğimiz Eylül ayında internette LGBTQ karşıtı iddiaların çoğalmasıyla birlikte Belgrad’da düzenlenen EuroPride sırasında fiziksel saldırıların da nasıl arttığını anlattı.
"2022 yılında kayda geçen olayların yarısı Ağustos ve Eylül aylarında oldu” dedi.
Nefret kampanyası düzenleyenlerin kafasındakinin tam olarak internette edilen hakaretlerin gerçek hayatta bir tehlikeye dönüşmesini sağlamak olduğu görülüyor.
AB genelinde LGBTQ savunuculuk grubu Forbidden Colours’ın İcra Direktörü Remy Bonny AFP’ye, bu yılın başlarında AB üyelerini Macaristan’da LGBTQ karşıtı yasalara karşı açılan bir davaya katılmaya ikna etmeye çalıştığı için internette “nefret kampanyacıları ve trol çiftlikleri” tarafından nasıl hedef alındığını anlattı.
Macaristan’daki hükümet destekli Temel Haklar Merkezi’nin müdürü, Bonny’nin “Macar çocukların yanına yaklaşmasına izin verilmeyeceği”ni belirten bir tweet attı.
AFP, Macar kullanıcı adlarına sahip Twitter hesaplarından atılmış, Bonny ve LGBTQ’ları seks avcısı sapıklar olarak nitelendiren düzinelerce İngilizce yazılmış Tweet buldu.
Bonny AFP’ye verdiği demeçte “Herkes, herhangi bir kanıt olmaksızın birine alenen ‘sübyancı’ ya da ‘pedofil’ demenin ne kadar tehlikeli olduğunu bilir. Bu benim kişisel güvenliğimi tehlikeye atıyor” dedi.
Etiketler: yaşam, dünyadan, onur yürüyüşü