LGBT’lerin Sorunları İzmir’de Avukatların Gündeminde

Cinsel Yönelim ve Cinsiyet Kimliği Ayrımcılığına Karşı Avukat Ağı İzmir Çalıştayı ikinci bölümünde trans geçiş süreci, askerlik ve düşünce ifade özgürlüğü ele alındı. Avukat Hayriye Kara, trans geçiş süreci ve askerlik konularını aktardı. Türkiye’deki LGBT’lerin ifade ve örgütlenme özgürlüğü önündeki engelleri de Avukat Veysel Ok aktardı.

 

Cinsel Yönelim ve Cinsiyet Kimliği Ayrımcılığına Karşı Avukat Ağı’nın İzmir Avukat Eğitiminin ikinci oturumunda Avukat Hayriye Kara trans geçiş sürecindeki hukuki sürece ilişkin bilgi verdi.

Hayriye Kara’nın trans geçiş sürecine ilişkin Türkiye’de kanun ve uygulamasındaki sıkıntılardan bahsetti. Cinsiyet geçişi davalarında, üreme yeteneğinden yoksun olma halini her zaman aramıyor. Nufüs değişim sürecinde buna bakabiliyor. Standart bir uygulama olmaması da trans bireylerin geçiş sürecinde ne zaman nerede neyle karşılaşacaklarını bilinmez bir muamma ile baş başa bırakıyor. Evli olmama gerekçesiyle, cinsiyeti belirsiz kişiler tarafından aile kurumunun zedelenmemesi için konulmuştur diyor.

 

Askeriye elverişli değildir raporları psikoseksüel bozukluk olarak değerlendiriyor. İki hafta önce yönetmelik değiştirildi. Cinsel kimlik bozukluğu olarak değerlendiriyor son değişiklikte böyle tanımlanıyor. Bu değişiklikle askerlikten rapor alma sürecini zorlaştırmak istiyorlar. Uygulamada ilk önce aile hekimliği diyorlar ancak ilk önce Askeri hastaneye şevk ediliyorsunuz. “bir dakikalık görüşme sonucunda” askerliğe elverişli olup olmadığınıza doktor karar verebilir. Askeriyeden rapor alma sürecinde bir standardı yok. Farklı farklı uygulamalar var. Aile bireylerinden birinin tanıklığı istenebiliyor. Müşaade altında tutulan kişilerle bir arada kalınabiliyor.

 

Avukat Veysel Ok ifade ve örgütlenme özgürlüğünün hegomonik olan grupların daha zayıf olarak gruplara karşı devletin cinsiyetçi, militarist, milliyetçi söylemlerini korumaya yönelik bir yapı olarak kuruluyor. "Türkiye’de Kürt yoktur", "Ermeni dölü", "eşcinsellik hastalıktır" demek gibi nefret söyleminin her hangi bir kısıtlanması olmamakla beraber, buna karşı verilen mücadelelerdeki ifade özgürlüğü kısıtlanmaya çalışıyor.

Kaos GL Dergisinin toplatılması davasından bahsetti. Düşünce ifade özgürlüğünün sadece düşüncesini yaymak isteyen kişinin özgürlüğü olarak değil aynı zamanda toplumun bu düşünceden haberdar olması açısından önemli olduğunun altını çizdi. İkinci dava olarak da, Lambdaistanbul’un Kapatılma davasından bahsetti.