20/11/2009 | Yazar: Kaos GL
Nefret Suçu Kurbanı Trans Bireyleri Anma Günü Etkinlikleri, bugün saat 11:00’da, TBMM önünde yapılan basın açıklaması ile başladı.
Nefret Suçu Kurbanı Trans Bireyleri Anma Günü Etkinlikleri, bugün saat 11:00’da, TBMM önünde yapılan basın açıklaması ile başladı.
Meclis’in Dikmen kapısında yapılan ve Pembe Hayat LGBTT Daynışma Derneği adına Selay Tunç’un okuduğu basın açıklamasında, “Travestiyiz, Buradayız, Alışın, Hiçbir Yere Gitmiyoruz!” denildi.
Selay Tunç, “Türkiye Cumhuriyetinde yaşayan transeksüel yurttaşlar” olarak taleplerini sıraladı:
“Yaşam hakkı, işkence ve kötü muameleye uğramama hakkı, özgürlük ve güvenlik hakkı, çalışma hakkı, sağlık hakkı, mahremiyet hakkı, örgütlenme hakkı ihlallerinin önlenmesi ve sonlandırılması için araştırma komisyonu kurulması…”
Selay Tunç, “Türkiye Cumhuriyetinde yaşayan transeksüel yurttaşlar” olarak taleplerini sıraladı:
“Yaşam hakkı, işkence ve kötü muameleye uğramama hakkı, özgürlük ve güvenlik hakkı, çalışma hakkı, sağlık hakkı, mahremiyet hakkı, örgütlenme hakkı ihlallerinin önlenmesi ve sonlandırılması için araştırma komisyonu kurulması…”
TBMM İnsan Hakları İnceleme Komisyonu içinde LGBTT ile ilgili bir alt komisyon kurulmasını talep eden Nefret Suçu Mağdurları ile ilgili toplanan imzalar, basın açıklamasının ardından Pembe Hayat LGBTT Dayanışma Derneği tarafından TBMM Dilekçe Komisyonuna iletildi.
"20 Kasım Nefret Suçu Mağduru Trans Bireyleri Anma Günü" basın açıklmasının tam metni şöyle:
"20 Kasım Nefret Suçu Mağduru Trans Bireyleri Anma Günü" basın açıklmasının tam metni şöyle:
“10 yıl önce bugün ABD'de transeksüel bir birey, Rita Hester 1998 Kasım'ında San Francisco'daki evinde vahşice bıçaklanmış bir şekilde ölü bulundu. Rita Hester'in ardından başlatılan mumlu nöbet tutma eylemi sonrasında transfobik nefret ve önyargıdan dolayı öldürülen travesti ve transeksüellerin onuruna bugünün anma günü olması için dünyanın dört bir yanına çağrı yapılmaya başlandı.
Bu çağrıya ilk defa geçen yıl katılan Pembe Hayat üyeleri olarak bizler de yanıt verdik. Maalesef geçtiğimiz yıldan bu yana arkadaşlarımızı yitirmeye devam ettik.
Ankara’da 10 Kasım 2008’de öldürülen Dilek İnce’nin katilleri hâlâ bulunmadı.
Gebze'de 19 Aralık 2008'de ismi saptanamayan bir transeksüel otoyolda göğsüne isabet eden iki kurşunla öldürüldü.
İstanbul'da 10 Mart 2009'da transeksüel Ebru Soykan, Cihangir Pürtelâş sokaktaki evinde bıçaklanarak öldürüldü.
Bursa'da 22 Mart 2009’da Eda Yıldırım’ın çöp konteynırında kafası ve cinsel organı kesilmiş cesedi bulundu.
Ankara’da 10 Nisan 2009’da Melek Köklü evinde otuz iki yerinden bıçaklanarak öldürüldü.
Ankara’da 21 Mayıs 2009’da Çağla Çağan evinde otuz sekiz yerinden bıçaklanarak öldürüldü.
İstanbul’da 29 Haziran 2009’da Hadise öldürüldü.
Ölümlerinden haberdar olamadığımız nefret suçu mağdurlarının sayısının bunun çok üzerinde olduğunu biliyoruz.
Transeksüellere yönelik nefreti yaratan toplumsal, siyasal, ekonomik koşullar ortadan kaldırılmadıkça bu cinayetler artmaya devam edecektir. Cinayetleri önlemeyen, teşvik eden, failleri yargılamayan, yargıladığında haksız tahrik indirimleri ile ödüllendiren iktidar ilişkileri ortadan kalkmadıkça acılarımız artmaya devam edecektir.
Bugün burada, Türkiye Cumhuriyetinde yaşayan transeksüel yurttaşlara yönelik yaşam hakkı, işkence ve kötü muameleye uğramama hakkı, özgürlük ve güvenlik hakkı, çalışma hakkı, sağlık hakkı, mahremiyet hakkı, örgütlenme hakkı ihlallerinin önlenmesi ve sonlandırılması için araştırma komisyonu kurulmasını talep etmek ve nefret suçu mağduru arkadaşlarımızın anısıyla TBMM İnsan Hakları İnceleme Komisyonu Başkanlığına başvurmak için bulunuyoruz. "Artık yeter!"diyoruz.”(AE)
Etiketler: insan hakları, nefret suçları
