11/05/2011 | Yazar: Mizrabi Cihangir Balkır

Homofobi Karşıtı Buluşma serisi, 4 Mayıs Çasrşamba günü Galatasaray Üniversitesi’ne misafir oldu.

‘Anadolu’nun son tutsakları: Eşcinseller’ Kaos GL - LGBTİ+ Haber Portalı
Homofobi Karşıtı Buluşma serisi, 4 Mayıs Çasrşamba günü Galatasaray Üniversitesi’ne misafir oldu. Kaos GL’den Ali Erol’un konuşmacı olduğu buluşmada heteroseksizme karşı verilen mücadele konu edildi. Erol eşcinsellerin, suçu olmayan suçlu olarak görüldüğünü söyledi.
Kaos GL’nin üniversitelerde düzenlediği Homofobi Karşıtı Buluşma serisi, 4 Mayıs Çasrşamba günü Galatasaray Üniversitesi’ne misafir oldu. Kaos GL aktivisti Ali Erol’un konuşmacı olduğu buluşmada heteroseksizme karşı verilen mücadele konu edildi. Erol eşcinsellerin, suçu olmayan suçlu olarak görüldüğünü söyledi.
 
Mizrabi Cihangir Balkır’ın haberi
 
Galatasaray Üniversitesi Şükrü Sarı Salonu’nda gerçekleştirilen Homofobi Karşıtı Buluşma GSÜ öğrencileri ve akademisyenlerinin katılımıyla 4 Mayıs Çarşamba günü gerçekleşti. Temel eksenini homofobi karşıtı mücadele oluşturan buluşmalar bir önceki gün Boğaziçi Üniversitesi’nde Akademik Forum olarak düzenlendi.
 
Ali Erol’un konuşmasıyla başlayan toplantıda ilk vurgulanan konu; eşcinsellerin, homofobi tartışmasının nesnesi olmaktan çıkıp öznesi konumuna geçişleri oldu. Homofobi tartışmasının ilk olarak akademide, eşcinsellerin konu edilerek yapılmaya başlandığını söyleyen Erol, kamuoyunda eşcinsellerin kendilerinin bu konuyu konuşmaya başlamalarının aynı zamanda tartışmanın hastalıktan hak arayışına geçişini de sağladığını aktardı. Bu geçişin doğrusal olmadığının ayırdında olmak gerektiğini de söyleyen Erol, bugün hâlâ eskiden kalan dezavantajlar olduğunu ve söz ettiğinin sarmal, çok katmanlı bir ilerleyiş olduğunu sözlerine ekledi.
 
Eşcinsellerin 2001′deki 1 Mayıs’ta Kaos GL ve Gökkuşağı bayrağı ile meydana çıkmalarının LGBTT hareketinde bir dönüm noktası olduğunu belirten Erol ayrıca medyada eşcinsel temsilinin ve homofobik dilin tarihine de değindi:
 
“Eşcinsellerin görünür olmadığı dönemde medya kendi eşcinsel algısını karikatürize edip sunuyordu. O zamanlar için farklı konumlanan iki gazete Hürriyet ile Cumhuriyet aynı dili kullanıyordu. Medya tarihinde eşcinsellere bakış açısından farklı bir tutum Güneş gazetesinde vardı. Doğrudan LGBTT dilini kullanıyordu Güneş Gazetesi. Aynı sahibe ait Tan Gazetesi ise ‘hötöröf’ diye bir bakışa sahipti. Bugün büyük gazetelerde bazı iyileşmeler olduğunu görsek de, aslında homofobik dil, farklı gazeteleri barındıran aynı binadaki başka katlara taşınıyor sadece.”
 
Toplantının ağırlığını oluşturan tartışma kısmına geçildiğinde “Kaos GL’nin diğer LGBTT örgütlerinden farkı ne?” sorusuna Erol daha geniş bir çerçevede şöyle cevap verdi:
“1994′ten beri aralıksız çıkan Kaos GL dergimiz ve internette kapsamlı habercilik yapma uğraşında olan bir sitemiz var. 90′lardan önce harekette süreklilik yoktu. LGBTT’ler günlük tepkiler için buluşulup sonra dağılıyordu. Bizim amacımız mağdur diline bel bağlamadan, çemkirmeden, sözünü söyleyebilmek ve sadece homofobiye karşı değil heteroseksizme karşı mücadele vermek. Ama ana rengimiz ne olursa olsun her eşcinsele ulaşmak gibi bir sorumluluğumuz da var. Örneğin Kaos GL antimilitaristtir ancak aynı zamanda eşcinselliği nedeniyle Harp Okulu’ndan atılan bir öğrenci de, Ordu’dan atılan bir subay da bizim sorunumuzdur.”
 
Erol, LGBTT mücadelesinin Türkiye’deki diğer mücadelelerle ilişkisi konuşulurken, muhalif hareketlerin çok katmanlı olması ve ezilenlerin dayanışma içerisinde kapsamlı bir muhalefet yapması gerektiğini söyledi. Türkiye’de LGBTT mücadelesinin farklı bir yerde olduğunu da ekleyen Erol şöyle devam etti:
 
“BM, sadece ‘eşcinseller öldürülmesin’ diyen ve bunun ötesinde hiçbir talebi barındırmayan bir bildirge hazırladı. Ama Türkiye iki senedir imzalamıyor bu metni. Türkiye’de eşcinsel sorun yok dediler, LGBTT kurumları devlete başvurmuyor dediler, zaten yasal bir ayrım yok dediler. Türkiye ısrarla LGBTT mücadelesini inkâr ediyor. Anadolu’da birçok mücadele ses buldu; örneğin Kürt hareketi, Alevilerin mücadelesi, kadın hareketi yadsınamaz boyutlara geldiler. Anadolu’nun son tutsakları eşcinseller kaldı.” 

Galatasaray Üniversitesi Homofobi Karşıtı Buluşma'yı GSÜ Eğitim-Sen, GSÜ Sosyoloji Kulübü, GSÜ Kadın Araştırmaları Külübü birlikte organize etti.

 
Fotoğraf: Mizrabi Cihangir Balkır
 

Etiketler: insan hakları, eğitim
İstihdam