30/01/2014 | Yazar: Kaos GL

Heteroseksizm Eleştirisi ve Alternatif Politikalar dersi öğrencilerinden Ertan Öncü, Eskişehir’de yaşayan eşcinsel annesi Sevim’le söyleşti.

‘Ben Bir Lezbiyen Annesiyim’ Kaos GL - LGBTİ+ Haber Portalı
Kaos GL Derneği’nin Ankara Üniversitesi Kadın Çalışmaları Programı ile birlikte yürüttüğü Heteroseksizm Eleştirisi ve Alternatif Politikalar dersi öğrencilerinden Ertan Öncü, Eskişehir’de yaşayan eşcinsel annesi Sevim’le söyleşti.
Bize kendinizi tanıtır mısınız?
Merhaba. Ben Sevim. 52 yaşındayım, doktorum. İki kız çocuğu annesiyim, dört yıl önce eşimden ayrıldım ve yalnız yaşıyorum. Biri 26, diğeriyse 18 yaşında olan iki tane kızım var. Kızlarımdan küçük olan Ankara’da özel bir üniversitede öğrenci. Kendisini eşcinsel olarak tanımlıyor. Dolayısıyla ben bir eşcinsel annesiyim. (Gülüyor.)
 
Bu süreci anlatabilir misiniz?
Tabi ki. Kızım o zamanlar liseye yeni başlamıştı. Başarılı, sosyal, okulunda popüler bir öğrenciydi. Aynı evde ikimiz yaşıyorduk zaten. Bana bazen sorular soruyordu. Bana ara ara anlatmaya çalıştığı bir şeyler olduğunu seziyordum. Yemekte otururken bir gün bana ablası üzerinden sorular sordu. Eğer ablası şu an damadımla değil de bir kadınla birlikte olsaydı ona nasıl tepki verirdim bunu öğrenmek istiyordu. Ben de bunu normal karşılayıp anlamaya çalışırdım şeklinde cevapladım. Birkaç gün bununla ilgili başka bir şey konuşmadık. Bir yandan eşcinsellikle ilgili bir şeyler okuyup, öğrenmeye çalışıyor diğer yandan da kızımın bana bu konu hakkında söyleyebileceği başka şeyler olup olmadığını merak ediyordum. Bunun üzerine bir akşam evde ikimizin olduğu bir gün birer bira eşliğinde sohbet edelim istedim. Kendisini rahat hissetsin istedim çünkü. Daha sonra sohbetin ilerleyen saatlerinde kızım bana eşcinsel olduğunu açıkladı. Hem şaşırdım hem de şaşırmadım aslında. İnsan bir şeyleri seziyor belki ama muhatabından duymak farklı oluyor yine de! Ben de bunu başkası aracılığıyla değil de benimle paylaştığı için sevindiğimi söyleyip boynuna sarıldım. Kızımın bana açılması böyle oldu. Hala dönüp o anı hatırladığımda duygulanıyorum.
 
Pekiyi açıldıktan sonra? Süreç sizin için nasıl şekillendi?
Kızım eşcinsel olduğunu söyledikten sonra bilgi eksikliğimin farkına varmaya başladım. Eşcinselleri biliyordum. Ki çok sevdiğim yakın bir arkadaşım da erkek eşcinsel. Yurt dışından sık sık gelir buraya, eski eşim de tanır onu hep birlikte kalırdık tatillerde. Ancak eşcinsel kadınlar konusunda çok bir şey bilmediğim daha iyi anladım o zaman. Kızım ergendi sonuçta ve onun bana gelip danışabileceği şeyleri ya da karşılaşabileceği olaylar karşısında önceden hazırlıklı olmak istiyordum. Bu süreçte birkaç psikiyatrist arkadaşıma danıştım ve elimden geldiğince doğru bilgiyi güvenebileceğim kaynaklardan almaya çalıştım. Kızımın gittiği dershanede de rehber öğretmen vardı. Onunla da görüştüm. Tesadüf ki onun lisans tezi homofobiymiş. Büyük şanstı benim için! Bana katkısı çok oldu ve kızımla sık sık görüştü. Bir de eşim vardı tabi. Ona durumu izah ettim. Kızımın odasında bulduğum birkaç şeyi de gösterdim. Ama o bu konuyla ilgili fazla konuşmadı kızımla. Bana da bunun gelip geçici bir şey olduğunu, olayı fazla abartmamam gerektiğini ifade etti. O dönemden sonra da eski eşimle kızımın eşcinselliği üzerinden paylaşımlarına çok müdahale etmedim. Onlar kendi ilişkilerini kurup kendileri şekillendirdiler. Hala da ilişkileri iyidir. Eski eşimle ben de görüşürüm ve kızımla ilgili konularda mutlaka onun faydasını gözeterek ilişki kurarız. Kızıyla ilişkisini etkilememiş olsa da eşcinselliği gerçeğiyle fazla yüz göz olmak istemiyor gibi görünüyor. Ancak ben asıl sıkıntıyı büyük kızımla yaşıyorum. O daha fevri ve gelenekçi bir yapıya sahip. Evli ve uzakta olduğu için de bu gibi konuları telefonda paylaşmak istemiyorum. Kızım ablasına kendi açılana kadar müdahale etmemeye karar verdim ben de. Açılması durumunda oluşabilecek dengesizliği dengeleyememekten korkuyorum belki de. Sanırım şimdilik yapabileceğim bundan ibaret.
 
Pekiyi, iş arkadaşlarınız?
İş arkadaşlarımdan sadece birine açıklayabildim. Onunla ara ara sohbet ederiz bu konuyla ilgili. Kendi de farklı biri olduğu için anlamakta zorlanmadı sanırsam. Diğer bir arkadaşıma da açıklamaya çalıştıysam da onu keskin tavrını görünce hiç bahsetmemeye karar verdim. Şu an için herkesin bilmesine de gerek yok zaten. Kızım kendi nasıl karar verirse ben ona göre şekil almakla yükümlüyüm bir anne olarak. Bu ilk başta onun özeli ne de olsa.
 
Kızınız arkadaşlarına açık mıdır? Eğer açıksa bu noktada sizin de şahit olduğunuz örnek yaşantılar var mı?
Kızım lise hayatı boyunca hep sosyal, sevilen ve okulunda popüler olan biriydi. Bu tabi ki onun arkadaşları tarafından daha olumlu karşılanmasını sağladı diye düşünüyorum. Onun eşcinsel olduğunu bilen öğretmenleri de vardı. Arkadaşlarının ailelerinden onun eşcinsel olduğunu bilenler olmuştu. Hatta bir arkadaşının annesi kızım sırf eşcinsel diye kızının ondan uzaklaştırmıştı ve daha az görüşür hale gelmişlerdi. Üzülmüştük buna. Ama onu bırakmayan ve hep yanında olan arkadaşları da oldu tabi ki. Bir genelleme yapamıyorum bu yüzden. Ama hala bile Eskişehir’e geldiğinde hep o lise arkadaşlarıyla görüşür. Ancak liseden farklı olarak üniversitede biraz zorlanıyor gibi görünüyor ilişkilerinde. Kızım çok hareketli ve ilişkilerinde de oldukça girişken biri. Ve sanıyorum ki birinden hoşlandığında karşılık aldığını düşünüyor bazen ve bu da onun hayal kırıklığı yaşamasına sebep oluyor. Örneğin kaldığı yurtta olduğu ve hoşlandığı biri var o da ona yakın davranıyor kızımın anlattığı kadarıyla. Ama belli ki o kızımı arkadaşı gibi görüyor. Bilirsin kızlar birlikteyken fiziksel olarak yakın vakit geçirebiliyorlar.Bu çok yadırganmıyor erkeklerinkine oranla. O kız mesela bir erkekle çıktığında kızım çok incinmişti. Yaşı biraz küçük ve sanırım ilişkilerde olgunlaşması biraz zaman alacak.(Gülüyor..)
 
Bir eşcinsel annesi olarak kızınızın geleceği hakkındaki düşünceleriniz nedir? Mesela onun için endişelendiğiniz oluyor mu bazen?
Tabi ki. Onun için endişelenmiyorum desem yalan olur. Benim için sıkıntı onun eşcinsel olması değil. Onu çevreleyen insanlardan ona gelebilecek herhangi bir zarar. Beni kaygılandıran bu çünkü. Onu nasıl benimsediğimi çok iyi bilir zaten. Bana bir keresinde “Anne bu eve kız arkadaşımla gelmek istesem nasıl davranırsın?” diye sormuştu. “Ben de nasıl davranacağım kızım ablanla enişten geldiğinde ne yapıyorum mesela? Onların sevdiği yemekleri pişiriyorum. Sen ve kız arkadaşın geldiğinde de sizlere ne yemek istediğinizi sorarım, sizi rahat ettirmeye çalışır ve aynı şekilde sizler için de aynı özeni gösteririm” demiştim ben de. Çok mutlu olmuştu mesela. Hangimiz kabullenilmek istemeyiz ki? Ankara’da özel bir üniversitede okuyor şimdi. Yeni bir çevrenin içinde. Şu an öğrenci olarak bazen onu afişe etmek isteyenler olabilir diye endişeleniyorum bazen. Bunu ara ara onunla da konuşuyorum. Kaygılarımı paylaşıyorum. Akıllı bir kızım var Allah’tan. Ama genç sonuçta. Bazen duygusal kararlar almasından endişe ediyorum yine de bir anne olarak. İlerleyen yıllarda iş hayatında, özel hayatında biliyorum ki belli zamanlarda ayrımcılığa uğrayacak. Bunu düşünmek beni üzüyor. Toplumda her şey heteroseksüellere göre organize edilmiş ve bir eşcinsel olarak kendisine hareket ve ifade alanı açabilmek için çok ama çok uğraşmak zorunda. Ya da gizlenmeyi seçecek. Onun için kaygılarım olsa da buna müdahale etmemeye çalışıyorum. Yaşam onun yaşamı çünkü. Kendi çizgisini kendi çizmek zorunda. Ben ona destek için her zaman varım.
 
Son olarak şunu sormak istiyorum: Sizce bir eşcinsel annesi olmakla bir heteroseksüel annesi olmak farklı mı?
Tabi ki farklı. Diğer kızım erkeklere ilgi duyan biri. O açıdan bakınca bir heteroseksüel annesiyim. Ve küçük kızımda yaşadığım süreci onda yaşamadım. En basitinden kimseye “Benim büyük kızım heteroseksüel biliyor musun?” demek zorunda kalmadım hiçbir zaman. Bunu arkadaşlarıma nasıl açıklarım, nasıl tepki alırım diye düşünmedim hiç. Bunu sorgulamadım bile. Ama küçük kızımın eşcinsel oluşunun bana yüklediği sorumluluk bambaşka. Eşcinsel annesi olmak demek, her şeyden önce dönüşmek demek çünkü. Bugüne kadar sizlere öğretilenleri yenileriyle değiştirmenin sancısını çekmek de demek aynı zamanda. Yani özetle, eğer çocuğunuz eşcinselse hakkında kafa yoracak ve mücadele etmeniz gereken şeyiniz çok fazla demektir. Bu yüzden çocuğu eşcinsel olan anne babaların çok sabırlı olması ve onlardan sevgilerini esirgememesi gerektiğini düşünüyorum.  

Etiketler: insan hakları, eğitim
İstihdam