01/09/2006 | Yazar: Kaos GL

Gazeteci Baki Koşar'ı öldürdüğü iddiasıyla ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası istemiyle tutuklu olarak yargılanan 24 yaşındaki Serhat Bağlan, cinayeti eşcinsel ilişki teklifi nedeniyle işlediğini söyledi. Bu iddiaya büyük tepki gösteren Koşar'ın ağabeyi, kardeşinin ‘saygın bir gazeteci olduğunu, homoseksüel tercihleri olmadığını’ söyledi.

Gazeteci Baki Koşar'ı öldürdüğü iddiasıyla ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası istemiyle tutuklu olarak yargılanan 24 yaşındaki Serhat Bağlan, cinayeti eşcinsel ilişki teklifi nedeniyle işlediğini söyledi. Bu iddiaya büyük tepki gösteren Koşar'ın ağabeyi, kardeşinin ‘saygın bir gazeteci olduğunu, homoseksüel tercihleri olmadığını’ söyledi.

KAOS GL

Gazeteci Baki Koşar'ı Şişli'deki evinde 32 yerinden bıçaklayarak öldürdüğü öne sürülen sanığın müebbet hapis cezası istemiyle yargılanmasına başlandı. İstanbul 6. Ağır Ceza Mahkemesindeki duruşmaya, tutuklu sanık Serhat Bağlan ile müştekiler Abdülkadir Koşar ve İmran Koşar katıldı.

Duruşmada, Baki Koşar'ın ağabeyi Abdülkadir Koşar'ın müdahillik talebini kabul eden mahkeme heyeti, maktulün amcasının oğlu olan İmran Koşar'ın müdahillik talebini ise reddetti.

Duruşmada sorgusu yapılan Serhat Bağlan, Baki Koşar ile internette tanıştıklarını belirterek, olayı şöyle anlattı:

''Orada pasif homoseksüel olduğunu ifade etmişti. Benimle görüşmek istediğini söyledi, adresini verdi. Ben de evine gittim. Evde ondan başka kimse yoktu. Bir şeyler yiyip içtikten sonra yatak odasına geçtik. Ben onun pasif olacağını düşünüyordum, oysa o bana elle sarkıntılıkla aktif duruma geçmek istediğini gösterdi. Ben de böyle bir şey olamayacağını söyledim. Kendisinin hem aktif, hem de pasif durumda ilişki kurabileceğini söyledi. Ben pasif kalmayı kabul etmeyeceğimi bildirdim. Yatak odasından çıktım. Tartıştık. Mutfağa geçti. Oradan bir bıçak alıp üzerime doğru yürüdü. Ben elinden bıçağı almaya çalıştım. Elimin kesilmesine rağmen bıçağı almayı başardım. Çıkışa doğru yürürken arkamdan gelip boğazıma sarıldı. Ben de elimdeki bıçağı arkaya doğru salladım. Sonra dönüp boğuşmaya başladık. Bıçağı ona birçok defa saplamışım, ancak kendimden geçtiğim
için bunları hatırlamıyorum.''

Daha önce görüşme yaptıkları için kaydı bulunabileceği gerekçesiyle Koşar'ın cep telefonu ile sesi olabilir diye bir ses kayıt cihazını aldığını ifade eden Bağlan, lavaboda elini yıkadıktan sonra montunu giyerek evden uzaklaştığını, ancak bir ay sonra Muğla'da yakalandığını bildirdi.

Bağlan, mahkeme heyeti başkanının sorusu üzerine, bıçağı 2 sokak ötede bir çöp torbasına attığını, cep telefonu ve ses cihazını ise yakalandığında polise teslim ettiğini söyledi.

Duruşmada şikayeti sorulan Abdülkadir Koşar, olayı görmediğini, ancak sanıktan şikayetçi olduğunu bildirdi. Sanığın doğru söylemediğini ve ‘kardeşinin homoseksüel tercihleri olmadığını’ belirten Koşar, Baki Koşar'ın ‘saygın bir gazeteci’ olduğunu ifade etti.

Duruşmada söz alan müdahil avukatı Gülşen Tunç, sanığın cinsel eğilimlerinin açığa çıkması için Adli Tıp Kurumuna sevk edilerek, bu konuda rapor alınmasını istedi. Cumhuriyet Savcısı da, olayın kaydedildiği videokasetin ilgili emniyet biriminden istenerek heyetçe olay hakkında bir kanaat elde edilebilmesi için izlenilmesine karar verilmesini talep etti.

Olay yeri inceleme raporunda olay yerine ilişkin tüm bulgular yazılı olduğu için ayrıca görüntü kayıtlarının heyetçe incelenmesi ve sanığın cinsel yönelimlerinin Adli Tıp Kurumu yoluyla tespitine çalışılması yönündeki talepleri teknik ve tıbbi sonuç doğurmayacağı için reddeden mahkeme heyeti, sanığın tutukluluk halinin devamını kararlaştırarak duruşmayı erteledi.

Duruşma sonrası sanığa tepki gösteren Baki Koşar'ın yakınları, polislerce adliye dışına çıkartıldı.

Kaynak: Medya Tava, 31 Ağustos 2006

Etiketler: insan hakları
İstihdam