25/10/2017 | Yazar: Kaos GL
Kamu Denetçiliği Kurumu, Çocuğa Karşı Şiddeti Önlemek için Ortaklık Ağı ile bir araya geldi.
Kamu Denetçiliği Kurumu, Çocuğa Karşı Şiddeti Önlemek için Ortaklık Ağı ile bir araya geldi.
Sivil toplum örgütleri, kolektif gruplar ve katılımcılar 24 Ekim 2017 Salı günü Kamu Denetçiliği Kurumu - Çocuğa Karşı Şiddeti Önlemek İçin Ortaklık Ağı Toplantısı kapsamında Ankara'da buluştu. Ağ gurubunda yer alan katılımcılar problemler, çözme mekanizmaları ve ortak bir politika ile nasıl ilerlenebileceği üzerinde durdu.
“Biz tek tek problemlerin üzerinde durmak yerine sizlerin müracaat noktasında, çoğunluk ilkesiyle ve çözüm odaklı hareket ediyoruz” diyen kamu baş denetçisi Şeref Malkoç , amaçlarının daha iyi, yaşanabilir bir yaşam alanı olduğuna dikkat çekti.
Toplumsal Cinsiyet Çalışmaları Kolektifi, Ceza İnfaz Sisteminde Sivil Toplum Derneği, Uçan Süpürge Kadın İletişim ve Araştırma Derneği, KORUNCUK Vakfı, Kaos GL ve Sosyal Hizmet Uzmanları Derneği gibi pek çok kurumun katıldığı ağda, öne çıkan başlıklar hak temelli bir ilerleyiş nasıl mümkün kılınır, denetleme mekanizmalarının aksamadan işlemesi nasıl devreye sokulabilir ve kitlelere ulaşırken doğrudan bir erişim sağlamak üzerine oldu.
Başvuranın, başvurduğu noktalarda özlük haklarının korunmasına ilişkin sorunların dile getirildiği toplantının ilk bölümünde, katılımcılar yapı faaliyetleri ve Kamu Denetçiliği Kurumu ile neler yapılabileceği üzerinde durdu. Çocuk hakları üzerine yargı sistemindeki boşlukların ve hak ihlallerinin yoğun olduğuna dikkat çeken Gelincik Vakfı gönüllü avukatları, kamunun bilinçlendirilmesi noktasında meslektaşları ile de düzenli buluşmalar gerçekleştirdiklerini söyledi. Yargı sisteminde kilit bir nokta olarak nerede durduklarının büyük bir önem arz ettiğine dikkat çeken Gelincik Vakfı, şiddete uğrayan kadınlara 7/24 hizmet verdiklerinden söz etti. Bu anlamda Kamu Denetçiliği Kurumu'nun görünürlük anlamında vakfa ve gönüllü avukatlara destek verebileceğinin altı çizildi.
Çocukların ebeveynleriyle ilişkilerinde yaşadığı problemlere dikkat çeken UNICEF ise çocukların aile ile olan ilişkilenme sürecinin değişiminde yaşanan kaosa dikkat çekti.
Toplantının ikinci bölümünde kamu denetçiliği ile sivil toplum işbirliği noktasına ilişkin notlarını paylaşan çocuk haklarından sorumlu kamu denetçisi Celile Özlem Tunçak, illere yoklama ziyaretleri yaptıklarından bahsetti. Yoruma açık, dezavantajdan ziyade avantaja çevrilebilecek bir kanun mekanizmasıyla hareket ettiklerine değinen Tunçak, sadece ulusal bazda bir yürütücülük değil, uluslararası bir yürütücülük yaptıklarını vurguladı. Türkiye'nin karşılaştığı sorunlar ve bunun uluslararası zemindeki yansımalarının önemli olduğuna değinen kamu denetçisi, pratikte işleyiş olarak “şikâyet” üzerine bir ilerleyiş hâkim olduğunu söyledi:
“Çocuklara dokunmak ve onlarla doğrudan iletişim kurmak önemli bir nokta. Sahada, çocuklar hassas bir grup. Çalışmaları planlarken çocuklarla ebeveynleri, okullarını ya da akranlarını karşı karşıya getirmemeye çalışıyoruz. Gizlilik ilkesini bu anlamda benimsemek her iki taraf açısından koruyucu olmasının yanı sıra objektifte bir değer sağlıyor" diyen Tunçak, "dosyaları kapatmadan evvel, kararların nasıl işlediğine bakıyoruz mutlaka. O dosyayı kapatmadan önce süreç içinde takibi elden bırakmıyoruz. Tavsiye ya da niyetlerimizi belli eden bir tutum ile kurumlarla çalışıyoruz.”
“Görünürlüğü ya da problemleri hasıraltı etmeden çözmek gerekiyor. Soruna ya da sorunlara ilişkin çözümü hep birlikte sırtlanmalıyız. Zira biz sizden güç alıyoruz” diyen kamu denetçisi, referanslarla dosya takibinin süreci hızlandırdığına ve ileriye dönük bir kazanım olduğuna dikkat çekti. Çocuğun zaman-mekân ya da grup dinamiği içinde en az zararla gündeliğe devam etmesinin önemine dikkat çeken kamu denetçisi Tunçak, “Biz davet ettiğiniz her yerde olmaya, yardımcı olmaya ve izlemeye gayret edeceğiz” dedi.
Problemlere ilişkin çözümü üretirken politikalar üzerinde bir yerde konumlanmak gerektiğine değinen katılımcılar, yasa koyan ile yürürlüğe girecek tasarılar konusunda birlikte iş birliği halinde hareket edilmesi gerektiğini dile getirdi.
Kamusal çalışma alanlarında ya da özel alanda sıklıkla ayrımcılığa uğrayan, cinsiyet kimliği ya da yönelimini çalışma hayatı içinde saklamak zorunda kalan bireylere dikkat çeken Kaos GL'den Seçin Tuncel, “Bu konuda süreci en pratik ve olağan şekilde yönetmek adına biz destek vermeye hazırız” dedi.
Kamu Denetçileri Kurumu'nun metot olarak benimsediği eşitlik ilkesinin, kurum çalışanları ile sivil toplum çalışanları arasında ilerlediğine değinen katılımcılar ve kurumlar bunun ilerlemesi, sürdürülebilir bir çalışma pratiği olması gerektiğinin altını çizdi.
Etiketler: insan hakları