18/07/2016 | Yazar: Kaos GL
HDK Eş Sözcüleri Koçyiğit ve Kürkçü, 15 Temmuz darbe girişimini kınadı, halihazırda Saray darbesi sürecinden geçtiğimizi vurgulayarak ‘acil demokrasi cephesi’ inşa etme çağrısı yaptı.

HDK Eş Sözcüleri Koçyiğit ve Kürkçü, 15 Temmuz darbe girişimini kınadı, halihazırda Saray darbesi sürecinden geçtiğimizi vurgulayarak “acil demokrasi cephesi” inşa etme çağrısı yaptı.
Halkların Demokratik Kongresi (HDK), 15 Temmuz askeri darbe girişiminin ardından yazılı bir açıklama yaptı. “Halklarımızın iradesini hiçe sayan, iktidarı bir seçkin azınlık adına gasp etmeye kalkışan 15 Temmuz askeri isyanının kayıtsız şartsız karşısındadır” diyen HDK Eş Sözcüleri Gülistan Koçyiğit ve Ertuğrul Kürkçü açıklamaya şöyle devam etti:
“15 Temmuz en baştan beri yenilgiye mahkumdu”
“Başbakan Yıldırım tarafından başlangıçta bir “kalkışma” olarak nitelenen isyanın, bastırılmasının ardından “darbe” olarak nitelenmesi, durumu açıklamaktan çok hükümete “kurtarıcılık” atfetmekle ilgilidir. 15 Temmuz, 27 Mayıs, 12 Eylül, 28 Şubat askeri darbelerinden çok, Albay Talat Aydemir önderliğindeki 21 Mayıs 1963 isyanı türünden bir kalkışmaydı.
“15 Temmuz'un yenilmesi, toplumun hükümet önderliğinde gösterdiği “demokratik direniş”ten çok, kurmay aklından nasipsizliği, maksat ve hedefinin belirsizliği, silahlı kuvvetler komuta hiyerarşisinin ve kıtaların onayından yoksunluğu, hiçbir toplum kesimi ve uluslararası camianın desteğine layık görülmeyişiyle, en başından beri yenilgiye mahkum olmasıyla ilgilidir.”
“Tek liderlik hamlesi için kaldıraç olarak değerlendirmek planlanıyor”
Açıklamada hükümetin ve Saray’ın olacaklara ilişkin toplumla paylaşmadıkları istihbarat ve öngörüye sahip oldukları vurgulanarak, “İsyanı Cumhurbaşkanı ve diğer hükümet yetkililerini güvenli alanlara çekerek karşılamaya hazırlandıklarını, isyanın bastırılmasını, rakiplerinin tasfiyesi ve Erdoğan'ın “tek liderlik” hamlesi için bir kaldıraç olarak değerlendirmeyi planladıklarını gösteriyor” denildi.
“Zaten Saray darbesi sürecinden geçiyoruz”
Açıklamada, 15 Temmuz’un bastırılmasının ülkeyi darbeden kurtararak demokrasi ve halk egemenliğine iade etmediği de vurgulandı:
“Türkiye 8 Haziran 2015'ten bu yana Tayyip Erdoğan önderliğinde bir darbe sürecinden geçiyor: 7 Haziran seçim sonuçları geçersiz sayılarak, atanmış Ahmet Davutoğlu hükümeti eliyle Kürt halkına karşı başlatılan savaş ortamında gerçekleştirilen 1 Kasım “silahlı seçimleri”yle darbe sürecinin birinci aşaması geçildikten sonra Davutoğlu kabinesi düşürülerek, hükümetin Binali Yıldırım eliyle Saray'a bağlanmasıyla ikinci aşama tamamlanmıştı. 15 Temmuz isyanı, silahlı Kuvvetler ve Yargı'daki tasfiye operasyonlarıyla Saray darbesinin üçüncü aşamasına geçilirken patlak verdi. 15 Temmuz'un ertesi günü tutuklanan askerlerden çok daha fazla sayıda savcı ve yargıcın tasfiyesi, Saray darbesinin devlette yol açtığı iç çatışmanın derinliğine ilişkin açık bir fikir veriyor.”
Saray ve hükümetin, politik partilerin ve toplumun bir askeri müdahaleye karşı gösterdiği haklı ve meşru tepkiyi toplumsal uzlaşma ve çözüm yolunda demokratik bir uzlaşı için değerlendirmek yerine istismar ettiğinin belirtildiği açıklama şu taleplerle devam etti:
“Demokrasi cephesi inşa edilmeli”
“Hükümet zorunlu askerlik için silah altına alınmış er ve erbaşları, isyan sorumlularından ayırarak derhal serbest bırakmalı, darbe karşıtı gösteriler sırasında linç edilenler için soruşturma başlatmalı ve cezalandırılmalarını sağlamalıdır.
“Hükümet, yandaşlarının isyancıların eşleri ve yakınlarına yönelik cinsel aşağılama ve saldırı içeren nefret söylemlerine başvurmalarını önlemeli, sorumluları yargıya sevk etmelidir.
“Kalkışmanın bastırılması ve soruşturulması sırasında hukuk devleti, adil yargılanma hakkı ve suçların ve cezaların şahsiliği ilkesinden ayrılınmamalı ve kolektif cezalandırma anlayışına yönelinmemelidir. Halk yasaların geçmişe yürüyemeyeceği ilkesi konusunda aydınlatılmalı ve “idam” taleplerine anlayış gösterileceği vaatlerine son verilmelidir.
“‘Darbe karşıtı’ gösterilerin AKP’li olmayan yurttaşlara ve onların yaşam alanlarına saldırı fırsatı olarak değerlendirilmesine hiçbir şekilde hoşgörü gösterilmemeli, bu yönde teşvik ve telkinlerden kesinlikle kaçınılmalıdır.
“Halkların Demokratik Kongresi, Saray'ı ve hükümeti askeri isyanın bastırılmasını tek adam rejimine geçişe verilen bir onay olarak değerlendirmekten uzak durmaya; halklarımızı Türkiye'nin eşit ve özgür yurttaşların ortak vatanı olarak yeniden kurmak üzere acilen bir demokrasi cephesi inşası için harekete geçmeye çağırıyor.”
Etiketler: yaşam, siyaset