12/12/2014 | Yazar: Kaos GL

İnsan Hakları Eğitimi Ağı (İHEA), Millî Eğitim Şurası’nda alınan kararları değerlendiren bir açıklama yaptı.

‘Eğitim sistemi çocuğu değil devlet ideolojisini koruyor’ Kaos GL - LGBTİ+ Haber Portalı
İnsan Hakları Eğitimi Ağı (İHEA), Millî Eğitim Şurası’nda alınan kararları değerlendiren bir açıklama yaptı.
 
“Mevcut eğitim sisteminin, çocuğu değil devlet ideolojisini ve kendi sürdürülebilirliğini koruduğunu” belirten İHEA, şu noktalara dikkat çekti:
 
Milli Eğitim Şurası’nın tüm toplumu etkileyen “eğitim” alanıyla ilgili yol haritası belirleme iddiasına karşın, yine hükümet dışı kuruluşlar ve inisiyatiflerin Şura dışı bırakıldığı ya da çok sınırlı bir alandan sürece dâhil olabildiğini gördük. Ayrıca, Şura’ya katılan temsilcilerin çoğunluğunun erkek olması da, cinsiyet dengesini ve kadınların karar verme süreçlerine katılımını gözetme kaygısından uzak olduğunu gösterdi.
 
İnsan hakları savunucuları, tek bir insan hakları dersinin yetersiz olduğunu ve hak temelli yaklaşımın tüm programa yayılmasını talep ederken, Şura’da ilkokuldaki “İnsan Hakları, Yurttaşlık ve Demokrasi” dersinin kaldırılarak sosyal bilgiler dersine eklenmesine dair bir tavsiye kararı alınmıştır. Bu, insan hakları bağlamında kabul edilemez bir yaklaşımdır.
 
Tarafsızlık ile din ve vicdan özgürlüğü ilkelerine aykırı olması nedeniyle Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi kararları (Hasan ve Eylem Zengin ile Mansur Yalçın kararları) ile mahkum edilen “Din Kültürü ve Ahlak Bilgisi” dersinin, ilkokul 1, 2, ve 3. sınıflarda okutulması yönünde bir tavsiye kararı alınmıştır. Bu kararın, Türkiye’nin taraf olduğu ve eğitimin amaçlarını düzenleyen uluslararası insan hakları sözleşmelerine (Ekonomik, Sosyal ve Kültürel Haklar Sözleşmesi madde 13 ve Çocuk Haklarına dair Sözleşme madde 29) aykırı olduğu çok açıktır.
 
Çocukların eşit ve özgür bireyler olarak kendilerini gerçekleştirebilecekleri eğitim ortamı, müfredatı, araç gereçleri, yaklaşımı, personeli vb. tüm olanakların insan hakları temelli bir bakış açısıyla sunulması gerekirken eğitim sisteminin “güvenlik”, “muhafazakârlık”,  “dayatma”, “tek tipleştirme”, “cinsiyetçilik”, “çoğunluk hegamonyası kurma” gibi kaygılarla şekillendirilmeye çalışılması kabul edilemez bir yaklaşımdır.
 
Şura’da alınan kararlar, karar vericilerin, eğitim aracılığıyla çocukları özgürleştirmek, farklılıkları görmek, her dine ve her kültüre eşit mesafeyi korumak ve insan hakları değerlerini yaygınlaştırmak gibi bir kaygılarının olmadığını göstermektedir. 

Etiketler: insan hakları, eğitim
İstihdam